"Kutuplaşmaya zemin hazırlıyor"
'Öğrenci evleri' tartışmasını değerlendiren TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, "Demokrasilerde bireyin özgürlük alanı ve özel hayatın dokunulmazlığının, hukuk devletinin güvencesi altında bulunduğunu" hatırlattı.
İSTANBUL - Türkiye'nin gündemine oturan 'öğrenci evleri' ile ilgili TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, iktidar cephesinden gelen açıklamaların tehlikeli olduğu ve kutuplaşmaya zemin hazırladığını savundu.
İstanbul'daki bir konferans sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Muharrem Yılmaz, "Öğrenci evi" tartışmalarıyla ilgili soruya, "Bu konuyu insanın insan olmaktan gelen temel haklarından, özgürlüklerinden değerlendirmemiz gerekiyor. Hak ve özgürlükler alanı siyasetin tercihlerine göre şekillenmeyecek bir alan. Bireyin kendi gelişimini temin etmek için kendi özgür iradesiyle kullanması gereken bir alan. Zaten çağdaş devlet de hukuk devleti de bunu güvence altına almaya çalışan devlettir.
O bakımdan ben siyasetin Türkiye bir gibi ülkede, 6,5 yıl eğitim ortalamasına sahip bir ülkede önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Bireyin hak ve özgürlükler alanını bu topluma daha iyi anlatmak misyonunun siyasete değer katacağını düşünüyorum. Aksine bu alanda bu alanın kısıtlanmasına ilişkin kaygılar yaratacak bir bakış, bir söylemle ele alınmamasını diliyorum" dedi.
"Tek tipleştirici bir yaklaşıma neden olabilir"
"Bu konu temel hak ve özgürlüklerin dışına çıktığında tek tipleştirici bir yaklaşıma da neden olabilir. Bunu da tehlikeli buluyorum" diyen Yılmaz, "Bireyi merkez alan bir yeni anayasa hazırlamaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar sürerken bu tür tartışmalar yararlı değildir; bu toplumun refahını artırmak bu toplumun gelişmesini sağlayacak çalışmaları yapmak, üzere ihtiyaç duyulan istikrar ortamını zedeleyeceğini düşünüyorum. Toplumda huzursuzluklara, üzüntülere kaygılara neden olan kutuplaşma yönünde de zemin hazırladığını düşünüyorum.
Bunların zamansız, zamanı geçmiş tartışmalar olmasını diliyorum. Bunlardan kurtulup insanımızın hak ve özgürlüklerinin bilincine varması yönünde çalışmamız gerekir. Türkiye'yi geliştirecek budur. İnsanı sınırlarsanız ondan yaratıcılık da bekleyemezsiniz. Onun için geleceğin toplumu için özgür bireye ihtiyacımız var. Çağdaş demokrasi ancak böyle bir toplumda inşa edilebilir. Hepimizin görevi de bu alanı genişletmek geliştirmek olmalıdır. Bu alanda şüpheler oluşturacak gündemler olursa endişe duyuyoruz" diye konuştu.