"Muhalefetle çözeriz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör sorununa ilişkin CHP'nin yaklaşımını önemsediklerini belirterek ''İktidarla-muhalefet bu işi beraber halledebilir'' dedi. MİT Başkanı'nın ifadeye çağrılmasına da değinen Erdoğan, 'alacaksanız beni alın' dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  MİT soruşturmasında Hakan Fidan'ın arkasında durarak, "Alacaksanız o zaman beni alın. Talimatları ben verdim" dedi. Dün gece ATV canlı yayınında konuşan Erdoğan CHP'nin terör konusundaki çözüm önerilerini değerlendirdi.

Başbakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile terör sorununun çözümü için yaptıkları görüşmeye ilişkin, ''Doğrusu bugünkü tabloyu gördüğüm zaman, bu tablonun güçlenerek devamı benim en büyük arzumdur, isteğimdir. Onun için zaten o teklifi kendilerine de yaptım. 'Bunu beraber, onlar gelmesin kendi kendilerini dışlasınlar bırakın biz beraber yapalım' dedim. Bunu da söyledim. Niye? Önemli olan bizim için milletçe şu üzümü yemek. Bağcıyı dövmek gibi bir derdimiz yok'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının dün kendisine yaptığı ziyareti değerlendiren Erdoğan, CHP'nin terör sorununun çözümü için ortaya koyduğu yaklaşımı olumlu bulduğunu söyledi.

Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:

''Burada adeta yine bir istismar siyaseti yapmaya gerek yok. Dürüst olacağız. Zaten sonradan kendilerinin de kabul ettiği gibi öneriyle gelmediler. Öneri olarak gösterdikleri toplumsal mutabakat komisyonu''
''Bu komisyon da zaten daha baştan çöktü. Ama biz hemen karşı bir teklifle dedik ki 'bu çöküyor ama bu çökmüş olmasına rağmen gelin biz şurada 3 arkadaşımıza hemen talimatları verelim. Bu 3 arkadaşımız belli aralıklarla bir araya gelsinler. Bu alanda adımlarımızı atalım.' Zaten terörle mücadelede yapmakta olduklarımız var''
''Samimi olduktan sonra niye işlemesin. Baştan beri söylüyorum. Hiçbir önyargım, önkabulüm yok bu konuda. Oluşturmamız gereken ortak akıl. İktidar-muhalefet bu işi beraber halledebilir ve bu konuda somut adımı beraber atalım''
''Şu anda biz öneri safhasında değiliz, uygulama safhasındayız. Uygulama safhasında da biz bu işin artık güvenlik güçleriyle halledileceğine inanan bir parti değiliz. Biz mesela ret, inkar politikalarını kaldıran bir partiyiz. Asimilasyonu asla kabul etmeyiz. Çünkü Kürt kökenli vatandaşım da benim kardeşimdir, benim vatandaşımdır''
''(CHP heyeti) Diyorlar ki 'şu anda biz MHP'yle ilgili çalışmalarımızı devam ettirelim. Burdan belki bir netice alabiliriz. Ama bir ay, ama iki, ama üç ay... Ondan sonra bunu düşünebiliriz' dediler. Biz de 'peki' dedik''

Alacaksanız beni alın

Haklarında soruşturma açılan MİT görevlilerine sahip çıktığını söyleyen Erdoğan, "Alacaksanız o zaman beni alın. Talimatları ben verdim. Ben terörle mücadele ediyorum. Bu kadar önemli olan kurumları endişeye sevk edersek, bu insanlar nasıl çalışacak" diye konuştu.

Erdoğan 250'nci madde ile ilgili olarak da "Bu madde devlet içinde devlet havasına sokuyor" ifadesini kullanarak tutuksuz yargılanması gereken kişiler olduğunu ve bunlardan birinin de eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olduğunu aktardı.

Çok yerlere gidebiliriz

Başbakan Erdoğan, ''Uludere'ye Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber gitme gibi bir proje var mı?'' sorusu üzerine, ''Hayır, yani bugünkü görüşmemizin arasında 'gerekirse ona da gidebiliriz' gibi bir ifade kullandı. Yani bu çalışma eğer ikimizin arasında başlarsa ben Sayın Kılıçdaroğlu'na 'sizle biz çok yerlere gidebiliriz' dedim'' ifadelerini kullandı. ''Mesela nereye gidebilirsiniz?'' denmesi üzerine de Erdoğan, ''Sorun bölgelerini beraber gezeriz, ederiz. Mesela ben bu hafta Diyarbakır'da kongremizi yaptım. Kongreden sonra orada 16 kilometrelik bir duble yol açtık. Şoförlük de yaptık. Baktım bir grup çıkmış, beyefendiler, hanımlar falan... Kavşaktan döndük, arkadaşlar el sallıyorlar, 'burada duracağız' dedim. Durduk, indik. Dedim 'Bize bir şey mi ikram edeceksiniz?' Onlar da 'Sayın Başbakanım size ikram etmeyeceğiz kime ikram edeceğiz' dediler. Tarlanın içinden yürüdük, eve kadar gittik. Gittik ki onlar 'dövme' diyorlar, ondan yaptıkları çorba var, soğuk çorba. Çok da nefisti. Bütün arkadaşlar oturduk o ikramlarını kabul ettik. Şimdi biz buyuz aslında. Bu insanlar bizi seviyor, biz de o insanı seviyoruz. Yani BDP çıkıyor, 'Kürtlerin temsilcisi benim'. Yok sen değilsin yani, senin orada temsil ettiğin muhakkak ki kitle var ama sen korkarak veya korkutarak bu işi yaptırıyorsun, biz ise gönülden yaptırıyoruz, ben Yaradan'dan ötürü seviyorum onları. Ben onların hizmetkarıyım.''

Cumhurbaşkanı partili olsun

Başbakan Erdoğan, başkanlık sistemi ile ilgili sorulan bir soru üzerine dertlerinin rejim tartışması yapmak olmadığını vurguladı. Yeni Anayasa yapılırken bu konuların da tartışılması gerektiğini belirten Erdoğan, çeşitli ülkelerdeki başkanlık sistemi hakkında bilgiler verdi. Erdoğan, ''Cumhurbaşkanı Merhum Özal'ın düştüğü duruma düşmemesi için partili olarak Çankaya'ya çıkarsa o cumhurbaşkanı çok daha güçlü cumhurbaşkanı olur. Bizden önce Sayın Demirel'in, Merhum Özal'ın yaşadıklarını görüyorum ve orada artık bir vitrin süsü haline geliyorlar, böyle oluyorlar'' dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir