"Özgecan Aslan davası" 9 Eylül'e ertelendi

Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu 3 sanığın yargılandığı dava 9 Eylül 2015 tarihine ertelenirken, sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mersin’in Tarsus ilçesinde vahşice katledilen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın katil zanlılarının yargılanacağı davanın ilk duruşması Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 9 Eylül 2015’e ertelendi.

Üç sanığın da savunmaları, çapraz sorguları ve tanıkların dinlenmesi tamamlandı. Mahkemenin ara kararları şöyle:

-Mahkeme kadın dernekleri, sivil toplum kuruluşları ve baroların davaya müdahilliğini kabul etmezken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müdahilliğini kabul etti.

-Yeni delillerin olmaması sebebiyle okunan belge ve tanık beyanına karşı süre talepleri reddedildi.

-Özgecan Aslan ailesinin avukatlarının, soruşturmanın genişletilmesi; tevsi-i tahkikat talebi reddedildi.

-Açık duruşmaya devam edilmesine karar verildi.

-Ara kararda Suphi Altındöken’in sadece cinayetle suçlanması nedeniyle avukatlar ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlaması gerektiğini de ekledi. Mahkeme cinsel saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulunulması ve sonucunun beklenmesine karar verildi.

-Sanık Suphi Altındöken’e ek savunma süresi verilmesine karar verildi.

-Özgecan’ın katillerinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

-Sanıkları bir sonraki duruşmaya getirilmeyecek. Duruşmaya SEGBİS yöntemiyle katılacaklar.

Sanık Altındöken iddianameye karşı çıktı

Gece saatlerinde Tarsus Adliyesine getirilen tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesince özel oluşturulan konferans salonunda hazır bulundu.

Birçok avukatın yer aldığı duruşmaya, Özgecan Aslan'ın amcası Yaşasın Aslan katıldı.

Kimlik tespitinin ardından iddianame sanıklara okunurken, sanık Altındöken iddianameye karşı çıktı.

 "Şu ağlamaları geçelim"

Savunması sırasında sık sık ağlayan Altındöken'e, Mahkeme Başkanı Kumhak, "Şu ağlamaları geçelim" diyerek karşılık verdi. Altındöken ayrıca Fatih Gökçe'nin, olayı ortaya çıkarırsa ailesine zarar vereceği yönünde kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü.

Altındöken'in savunmasının ardından, sanığın jandarmadaki ifadeleri banttan okunmaya başlandı. Bu sırada kayıtta arıza çıktı. Hakim Kumhak, duruşmaya 10 dakika ara verdi.

Sorular

Mahkeme ara verilmesinin ardından Gaziantep Barosundan bir avukat salondaki güvenlik güçlerin fazla ve silahlı olduklarını, silahlı olarak giremeyeceklerini belirtti. Mahkeme Başkanı Kumhak, silahlı güvenlik güçlerinin salonda bulunabileceğini bildirerek talebi reddetti ancak polislerin üçte birinin salonu boşaltmasını istedi.

Heyet üyesi Nesibe Çınar, sanığa "Götürme karşılığı 100 lira istemişsin. Niye taksi tutmasın bu paraya" diye sordu.  Sanık Altındöken, onu bilemeyeceğini ancak bu tür yolcuların olduğunu kaydetti. Altındöken, Kumhak'ın "5 liralık benzin niye getirildi" sorusu üzerine onu bilmediğini, Fatih Gökçe'nin benzini getirdiğini kaydetti.

Altındöken, "Madem anlaşmışsın niye sana saldırdı kız" sorusuna "Onu da siz araştırın. Belki de yol ıssız geldi bilemiyorum. Normal giderken zaten yola girdiğimde tepki vermedi, çok sonra tepki verdi. Alnım açıktır" diye cevapladı.

Hakimden ikaz

Altındöken, Nesibe Çınar'ın "Mahkemede 'biber gazı sıkmadı' dedin ancak jandarmadaki ifadelerinde sıktığını söylemişsin" diye hatırlatması üzerine "Ses geldi, isabet etmedi. Yüzüme sıkılmadı. İyi dinleyin. Doğru, dürüst konuşuyorum" dedi.

Bunun üzerine Hakim Kumhak, "Öyle konuşma. Emir tarzında konuşma" dedi. Altındöken, ilk defa böyle bir mahkemeye çıktığını belirterek özür diledi.

Soruların ardından hakim Kumhak, öğle arası verilmesi istedi. Müşteki avukatları ifadelerin bitirilmesini, sanıkların birbiriyle temas etmemesini istedi. Kumhak, öğle arası verilmesini, sanıkların ayrı ayrı tutulmasına karar verdi.

ozgecan_b.jpg

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor

Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine 14 Nisan'da sunulan iddianamede, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarını işlediği belirtiliyor. Altındöken için bu suçlar gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Altındöken'in babası Necmettin Altındöken ile arkadaşı Fatih Gökçe için de "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek" gibi suçlardan dolayı aynı ceza isteniyor.

12-062.jpg

Öte yandan, Mersin Barosunun, 3 zanlı dışında suça karıştığı veya delilleri gizlediği düşünülen fakat haklarında takipsizlik kararı verilen 7 şüphelinin de yargılanması için Anayasa Mahkemesine başvurduğu bildirilmişti. Altındöken'in eşi, halası ve araç sahibinin de arasında bulunduğu 7 kişi için Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun cevabı bekleniyor.

KADEM üyeleriyle bazı kadın gruplar arasında gerginlik

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Sare Aydın Yılmaz, adliye bahçesinde basın açıklaması yaptığı sırada alanda bulunan diğer bazı kadınlar, sloganlar atarak açıklamaya müdahale etti. Grupların, KADEM üyelerine doğru yönelmesi üzerine polis ekipleri araya girerek gerginliği önlemeye çalıştı. Polis, iki grubu sakinleştirmeye çalışırken gruptan bazı kadınlar tepkisini arttırdı.

Bu sırada Yılmaz, kadına yönelik şiddetle mücadele eden bir dernek olarak toplam 20 kişi davayı takip etmek için Tarsus'a geldiklerini ve demokratik haklarının diğer bazı kadınlar tarafından engellendiğini söyledi. Olayı kınadıklarını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bizim alandan dışarıya çıkmamızı istediler. Ben şimdi bu meydana gelen tüm kadın derneklerine soruyorum; 'Bu mudur sizin kadına yönelik şiddetle mücadele anlayışınız? Bu mudur adalet? Bu mudur demokratik tavır? Benim savunduğum fikri, derneğimin amacını beğenmiyor olabilirsin, ben seninkini beğenmiyor olabilirim ama ben sana 'buradan dışarı çık' deme haddini kendimde görmem. Çünkü ben demokrasiye inanmış bir insanım. Demokrasiye inanan bir derneğin başkanıyım. Demokrasi diye üzerimize gelirken demokratik hakların ne olduğunu bilmeyen birden fazla kadın derneği var burada. Kadına yönelik şiddetle mücadele eğer tüm kadın dernekleriyle ortak yapılacaksa bu tavrı kınıyorum. Bu tavrı kendilerine iade ediyorum."

Bu konularda ilginizi çekebilir