"PYD'nin attığı adımlar meşru görülemez"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, PYD'nin Suriye'de özerk yönetim kurma yönündeki çalışmalarına ilişkin, "Birilerinin artık bir karar vermesi lazım. Rejimin yanında mı rejimin karşısında mı" dedi.
ANKARA - Dışişleri Bakanı Davutoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve İİT Rohingya Temas Grubu üyesi bazı ülkelerin dışişleri bakanları ve temsilcileriyle 14-15 Kasım'da Myanmar'a yapacağı resmi ziyaretle ilgili Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.
PYD'nin Suriye'de özerk yönetim kurma yönündeki çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, geçen hafta Suriye Ulusal Koalisyonu ile Kürt Ulusal Konseyi arasında görüşmeler yapıldığını ve bunun neticesinde Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nin Suriye Ulusal Koalisyonu'na katılması konusunda mutabık kalındığını hatırlatarak, zamanlamanın son derece manidar olduğunu söyledi.
Suriye'de sınır çizecek şekilde iç bölünmeye yol açacak bir tutum takınmanın ateşle oynamak olacağına dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu doğru bir tavır değil. Bugün X grubunun böyle bir ilanı olur, yarın Y grubunun, ertesi gün başka bir grubun. Bir bakarsınız (Suriye), etnik ve mezhebi temelde içerde belli alanlar arasında bölünmüş. Biz, Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin diğer Arap, Türkmen, Nusayri, Durzi tüm kardeşlerimiz gibi Suriye'nin asli unsuru olduğunu ve onlarla eşit haklara sahip olduğunu her zaman vurgulayageldik. Dolayısıyla herhangi bir etnik ve mezhep ayrımı gözetmedik. Ancak PYD'nin son dönemde rejim desteğiyle kontrol altında tuttuğu bölgelerde başta Kürt kardeşlerimize olmak üzere, uyguladığı çok ciddi baskılar var. Bu konuda gelen dolu şikayetler de var."
Bakan Davutoğlu, Suriye'de yeni çatışma alanlarının ortaya çıkmaması ve aklı selimle davranılması gerektiğini söyledi. "Geçici olarak birtakım düzenlemeler yapılması, şekil bazlı yapılar oluşması bu kaos ortamında anlaşılabilir veya doğal bir seyir gibi görülebilir" ifadesini kullanan Davutoğlu, Suriye içinde şu veya bu bölgeler arasında etnik ve mezhep temelli çizgiler oluşturmanın çok yanlış bir işe sebebiyet verebileceğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu konuda atılacak adımlar ne Türkiye ne komşu ülkeler ne de uluslararası toplum tarafından meşru görülemez. Bugün Suriye Ulusal Koalisyonu ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi arasındaki olumlu hava ortaya çıkmışken bunu desteklemek lazım. Birilerinin de artık bir karar vermesi lazım. Rejimin yanında mı rejimin karşısında mı?"
Barzani'nin ziyareti
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye'ye yapacağı ziyarete ilişkin bir soruya ilişkin olarak da Davutoğlu, "Böyle bir durumdan rahatsız olmayı anlayamam. Davet eden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıdır, icabet eden ise Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Barzani'dir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı herhangi bir bölgede birini davet ederse buna icabet edilmesi, bundan da kimsenin rahatsız olmaması gerekir" yanıtını verdi.
Bu ziyaretin normalleşmenin bir göstergesi olduğunun altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin sınırları ötesindeki akraba topluluklarla yakın ilişkiye girme politikası benimsediğini, AK Parti hükümetinin de bu politikayı etkin olarak uyguladığını vurguladı. Türklerin ve Kürtlerin gönlünde yer etmiş iki değerli sanatçı İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver'in buna katkıda bulunacaklarını söyleyen Davutoğlu, bundan ancak mutluluk duyulabileceğini ifade etti.
Davutoğlu, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, "Bu bir bayramdır. Bu bir düğündür. Düğünden kimsenin rahatsız olmaması gerekir. Biz çevredeki kardeşlerimizle düğünde de beraber oluruz. Allah muhafaza acı bir hadise yaşanırsa onda da beraber oluruz" diye konuştu.
Tarihteki Sünni-Şii kardeşliğine atıfta bulunan Davutoğlu, Diyarbakır'da Türk-Kürt kardeşliğinin örneklerini sergileyeceklerine dikkati çekti. Davutoğlu, "Dün nasıl Necef ve Kerbela'da Hz. Hüseyin'in yasını Şii kardeşlerimizle beraber tuttuysak, hafta sonu da bir düğün merasiminin mutluluğunu Kürt kardeşlerimizle Diyarbakır'da yaşayacağız. Bundan kimse gocunmasın. Bu, doğal kültürel bağların ortaya çıkmasıdır, Türkiye'nin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin özgüveninin bir göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, ilişkilerin herkese fayda sağlayacağını ve bölgeye barış getireceğini ifade etti. Ortadoğu bölgesinde etnik ve mezhebi çatışmaların çıkartılmak istendiği bir dönemde gerçekleştirecek bir ziyaretle en önemli mesajın bütün bölgeye verileceğini vurgulayan Davutoğlu, "O da 'gelin acıda da beraber olalım. Bizi etnik ve mezhebi temelde bölmek isteyenlere, karşı karşıya getirmek isteyenlere karşı omuz omuza duralım'. Bu mesajla herkes gurur duymalı, kimse de rahatsız olmamalı" dedi.
Myanmar ve Washington ziyaretleri
Myanmar ve Washington ziyaretleri hakkında bilgi veren Davutoğlu, kasım ayında Cibuti'de düzenlenen İİT dışişleri bakanları toplantısında Rohingya Temas Grubu oluşturmasını gündeme getirdiklerini, Myanmar ziyareti sırasında da üst düzey yetkililerle yapılan görüşmelerde İİT'den bir heyetin ülkeyi ziyaret etmesi teklifinde bulunduklarını ve teklifin genel kabul gördüğünü hatırlattı.
Rohingya Temas Grubu'nun oluşmasına müteakip Türkiye'nin ve İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu'nun girişimleriyle ziyaretin planlandığını anlatan Davutoğlu, yarın başkent Naypidav'da ikili temaslarda bulunacaklarını, ertesi gün de Arakan'a hareket ederek buradaki Müslüman ve Budist kamplarını ziyaret edeceklerini söyledi.
Davutoğlu, Myanmar Tarım ve Sulama Bakanlığına hibe edilen traktör ve tarım malzemelerinin teslim törenine de katılacaklarını kaydetti.
Myanmar'da Türk şehitliği ihdas edilmesi yönündeki çalışmaların da devam ettiğini belirten Davutoğlu, ziyarette konuyla ilgili çalışmaları yerinde görme imkanı bulacaklarını ifade etti.
Bakan Davutoğlu, Myanmar'daki gelişmelerle ilgili şunları söyledi:
"Myanmar önem verdiğimiz bir ülke. Myanmar'ın iç huzuru, sükunu önemlidir ancak özellikle Arakan Müslümanlarının son dönemde yaşadığı acıların dinmesi için de Türkiye üzerine düşen görev neyse onu yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Bu bizim tarihi bir borcumuzdur. İstiklal harbi esnasında onların ülkemize dönük duaları ve doğrudan yardımlarını hiçbir zaman unutmadık. Bundan sonra da her platformda, her zeminde Myanmar'daki Rohingya Müslümanlarının durumlarını takip etmeye ve insan hakları konusunda geliştirmeler yapılması yönündeki telkinlerimizi yapmaya devam edeceğiz."
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin birçok kez Türkiye'yi ziyaret ettiğini ancak kendisinin iade-i ziyaret imkanı bulamadığını hatırlatan Davutoğlu, pazar ve pazartesi günü olmak üzere 1,5 gün sürecek ziyareti sırasında Kerry ile görüşeceğini, ABD Kongresi'nde temaslarda bulunacağını, Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice ile bir araya geleceğini, bir düşünce kuruluşunda konuşma yapacağını ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla temaslarda bulunacağını anlattı.