"TÜSİAD kendi ülkesine yabancı"

Başbakan Erdoğan Ak Parti grup toplantısında Başbakan Erdoğan TÜSİAD'ı eleştirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti grup toplantısında TÜSİAD'ı eleştirerek TÜSİAD'ı kendi ülkesine yabancı olmakla eleştirdi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

Brüksel ziyaretimizde Avrupalı dostlarımızın tek taraflı bilgilendirildiğini gördük.   

Birinci derecede bilgilendirilme kaynaklarını AB bakanlığımız olduğunu kendilerine hatırlattık.

Bu tür yanlış bilgilendirilmelerinin yabancısı değiliz. Gerek 11 yıllık iktidarımız gerekse önceki dönemlerde Türkiye kampanyalarla karalanmaya çalışıldı.
Maalesef bu kampanyaların bazıları içeriden bazı kesimlerin eliyle yürütülmüştür.

Topyekun Türkiye ekonomisi hedef alınarak 76 milyonun bir arada yolculuk ettiği bir geminin dibi delinmek istenmiştir.

Son derece basit ihanet boyutunda bir planı devreye sokmak istiyorlar.

Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu

Gezi olaylarında bunu gördük. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. İhanet boyutundaki tüm bu çabalara rağmen Türkiye ekonomisi istikrarla büyümeye devam etti.

Onlar tüketmeyin dedikleri halde 2002 yılında 91 bin otomobil satılmıştı. 2013’te ise rekoru yeniledik ve tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştık. 665 bin yeni otomobil satışı gerçekleşti.

2013’te 2 milyon 591 bin yeni buzdolabı satıldı. Çamaşır makinesinde durum aynı 2013’te 1 milyon 992 bin adet çamaşır makinesi satıldı ve yeni bir rekor elde edildi. 

Kendi ülkesine yabancı

Bir takım işveren örgütlerinin uluslararası sermayeye yaptıkları çağrıları kendi ülkelerine yaptıkları tehditleri uluslararası finans çevreleri dikkate almıyor.

Kendi ülkesini karalayan bir işveren örgütünü dünyada bulamazsınız. Dünyanın her yerinde de bu yapılanan adı ihanettir.

Dünya Yatırım Ajansları Birliği 24 Ocak’ta Güney Afrika’da toplandı ve Türkiye’nin yatırım ajansını oy birliği ile başkanlığa seçti.

Türkiye başkan olunca başkan yardımcılığına da Azerbaycan yatırım destek ajansı seçildi.

Yabancı sermaye Türkiye’ye gelmeye devam edecek ama öyle görünüyor ki, TÜSİAD gibi kuruluşlar kendi ülkelerine yabancı kalmaya devam edecekler. Kazanan artık belli çevreler değil 76 milyon olacak. 

Brüksel'de olayları anlattık

Brüksel’de muhataplarımıza olanların iç yüzünü tüm açıklığı ile anlattık.

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande 22 yıl sonra Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan ilk cumhurbaşkanı oldu. Önemli değerlendirmelerde bulunduk.
Haftaya Almanya ziyaretimiz var. Şansölye Merkel ile önemli görüşmelerde bulunacağım.

Bu akşam da Tahran’a hareket ediyoruz. İran temaslarımızın da gerek Türkiye-İran ilişkileri gerekse bölgesel meseleler konusunda hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum.

Densizleşebiliyorlar

Suriye’de ortaya çıkan işkence fotoğrafları dünyada sarsıcı bir etki yarattı.

Yermuk kampında bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsanlar açlıktan hayatını kaybediyor. Oradaki din adamları kedi ve köpek yenmesi konusunda fetvalar verdiklerini biliyoruz.

Hala utanmadan sıkılmadan Suriye’nin dışişleri bakanı Türkiye ve körfez ülkelerine hakaret edebilecek kadar densizleşebiliyor.

Suriye’de rejim fotoğrafçısının çektiği fotoğraflar meselenin ciddiyetini ortaya koydu.

Kimyasal silahlarla toplu halde öldürülen çocukların görüntüsü karşısında vicdanı olan herkes mahcup olacaktır. Ama yüzbinlerce insan da konvansiyonel silahlarla öldürülmüştür.

Suriye meselesinin çözümü için uluslararası platformlarda uyarıcı bir rol oynadık. Suriye politikamızı kıyasıya eleştiren bir CHP’ye rağmen dik durduk. 

MİT’in TIR’larına kanun dışı saldırı düzenlemelerine rağmen dik duruşumuzdan vazgeçmedik.

Birileri çıkıp alçakça haince MİT’e karşı sabotaj düzenlese de biz büyük devlet sorumluluğu ile kardeşlerimize yardım taşımaya devam edeceğiz.

[PAGE]

Sisi'yi cumhurbaşkanıda seçerler

Kahire’de de yine kan döküldüğüne şahit olduk. Bu katliamlara neden olan Sisi mareşal oldu. İşte askeri yönetimlerin taltif anlayışı odur. Yakında kendisini Mısır’ın cumhurbaşkanı seçerlerse şaşırmayın. Görünün o…

Şişli Belediyesi ve MHP'ye yapılan saldırı provakasyon

MHP bürosu önünde bir tartışma sonrası silahlı saldırı nedeniyle bir vatandaşımız hayatını kaybetti.

İstanbul emniyetimiz çok kısa sürede olayın üzerine giderek olaya karışanları gözaltına aldı.

Şişli Belediyesi’ne de dün akşam provokasyon amaçlı saldırı düzenlendi. Van’da adayımıza yapılan saldırılar bir kenara bırakılamaz.

İki kez adayımızın evine ses bombası atıldı. Bütün bu saldırıları sağduyu ve soğukkanlılıkla karşıladık.

Seçim bürolarına yapılan saldırı sebebi ne olursa olsun milli iradeye yönelik bir saldırıdır. Bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz.

Hayatını kaybeden kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm MHP camiasına başsağlığı mesajlarımızı şahsım grubum ve partim adına iletiyorum.

İslam kimsenin tekelinde değildir

Bir hareketin bir örgütün kendi ülkesine karşı bu kadar hasmane bir tutum sergilemesi nedeniyle vakıflarımız derneklerimi büyük rahatsızlık duyuyorlar.
İslam kimsenin tekelinde değildir.

Hizmet etmek öğrenci yetiştirmek gibi kavramlar insani kavramlardır. Herkesi dışlayan herkesi horlayan bir harekete bürünemez.

Hizmet hareketiyle meşgul olanların adeta siyasi bir parti gibi davranmaları ve bir takım sis kayıtlarıyla anılmaları asla kabul edilemez.

İlim insanlarının da gönül insanlarının da istismarı bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir.

Bu örgütün yönetimi ile mensuplarına arasında çok büyük bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır:

Örgütün tabanındaki insanlarımız son derece samimi bir tavır sergilerken üst yönetim farklı gayretlerin içine girmiştir.

Hizmet aşkıyla yola çıkan bir çok samimi kardeşimize rağmen örgüt Türkiye hasımlarının maşası olmayı tercih etmiştir.

Uluslararası karanlık çevrelere adeta peşkeş çekilmiştir.

Kuran’ın sorduğu en önemli sorulardan biri Akletme misiniz

Hiçbir kardeşim kendi aklına ipotek koydurmasın..

Şu anda Anadolu’nun bir çok köşesinde şahsım ve partimi için akla hayale gelmez tezviratlar yapılıyor.

En büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır

Bizim her hareketimiz şeffatır. Bizim yapacaklarımız milletin önündedir. 

Terör, yolsuzluk konusunda biz şeffaf olarak milletin önündeyiz. Seçimlerde de kendimizi muhasebeye çekeriz.

Hırsızlığın, yolsuzluğun her türlüsü kötüdür, ama en büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır. 

Milli iradeyi çalmaya kalkışan kişi çıkıp da başkasına yolsuzluk iftirasında bulunamaz.

Patronaj aynı

CHP, 27 Mayıs'tan beri hırsızlığın adı olmuştur. Bize yolsuzluk iftiası atan bu kaybedenler lobisi, eğer yolsuzluk görmek istiyorsanız gidin aynaya bakın.

Wall Street Journal, BBC... Bu gazetelerin patronları kimler? İşte geçenlerde İngiltere'de de benzer şeyi yaptılar. Cameron hemen gazeteleri kapattı. 

Sonra Amerika'dan vurmaya başladılar. Çünkü patronaj aynı.

Gözdağı değil uyarı 

Büyük sermayeye gözdağı veriliyor diyorlar. Biz gözdağı vermiyoruz, biz diyoruz ki büyük sermaye düzgün davransın, kalkıp da ülkeni yurt dışına şikayet etme, işini düzgün yap. 

Yaparsan yanındayız, ama yapmazsan yamuk yumuk yapıyorsan bunun da hesabını sorarız. 'Bizi rahatsız etmeyecek bir iktidar gelsin' diyorlar.

İsim vermeden Doğan'a yüklendi

Bugün bir gazete -en çok satan gazete-, bir başlık atıyor; güya ben ana muhalefetin İstanbul adayından çekiniyormuşum onun için dosyayı açıklamışım.

O gazetenin patronu İstanbul Hilton otelinin yanındaki bahçeye inşaat yapabileceği düşüncesiyle onun özelleştirmesine girdi, ama büyükşehir belediyemiz ona müsaade etmedi.

Bu sefer gitti Şişli belediye başkanına. Çünkü o bu işlerde mahirdir, zaten bu klasörler nedeni,yle ihraç eidlmedi mi? O zaman o yüzden ihraç ettiniz, bugün ne sebeple aday yapıyorsun?

Hesap şu; acaba İstanbul'u alabilir miyiz? Kulisler yapıldı, toplanıldı. 

Hayır, alamayacaksınız. Alabilirsem ben bu oteli büyütebilir miyim diyor? Hayır büyütemezsin, İstanbul'u alsan bile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var. 

O, bu çevre katliamına müsaade etmeyecek.

[PAGE]

Yargı hem bağımsız hem tarafsız olacak dedik

Biz yargının bağımsızlığı meselesini referandumda sağladık ama bir şey daha söyledik. Yargı hem bağımsız hem tarafsız olacak dedik. Biz yargı mensuplarını da baskı altına alan bir örgütle mücadele ediyoruz.

Millete hesap verecek olan siyasi iradedir. Bizden başka kimse gidip hesap vermeyecek. Şu anda oyun bozulmuştur oyun. Oyun bozulduğu için rahatsızlar. Millet hem iradesine hem de hükümetine sahip çıkmış ve oyunu bozmuştur.

30 Mart’a kadar her oyunu sizlerle bozacağız. 30 Mart’ta kimim nerede başkan olacağı değil, hangi partinin kazanacağı önemli. Çünkü Ak Parti’nin kazanacağı her belediye bir mesaj olacaktır.

Bu sayede çözümün önünde engel kalmayacak.