"Varlık Barışı" yasalaştı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Varlık barışının da içinde yer aldığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Kanuna göre, gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortası ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayanlar ile anne babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmayanlar, genel sağlık sigortalısı olacak. Böylece 18 yaşına kadar olan herkes, şartsız olarak genel sağlık sigortalısı sayılacak.
Türkiye'de öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler, ilk kayıt tarihinden itibaren 6 ay içerisinde talepte bulunursa genel sağlık sigortası kapsamına alınacak. Bu kişiler, prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden prim ödeyecek.

Koruyucu tedbir kararı verilenlere genel sağlık sigortası

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen ancak genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya sigorta kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hallerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılacak.
Türkiye'de 1 yıldan fazla ikamet izniyle yaşayan yabancı uyrukluların genel sağlık sigortalısı olmaları zorunluluktan çıkarılacak.
İlgili kamu kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'na, üniversite hastaneleri ile özel hastaneleri temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca belirlenecek birer üye de girecek. Komisyon, kararlarını salt çoğunlukla alacak, kararlar Resmi Gazete'de yayımlanacak. Komisyonca gerekli görülen hallerde, sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilecek.
Vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu'nca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak, tahsil edilecek ilave ücret tavanı bir katından iki katına çıkarılacak. İlave ücret tavanını belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
Üniversite hastanelerinde, mesai saati dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine ilave ücret verilecek. Yüksek öğretim kurumlarının sağlık hizmeti sunucularında, öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri dışında verilen sağlık hizmetleri için kurumca belirlenmiş sağlık hizmetinin bedelinin, poliklinik hizmetlerine bir katını, diğer hizmetlerde yüzde 50'sini geçmemek üzere üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilecek. Ancak alınacak ilave ücret, bir defada asgari ücretin iki katını geçemeyecek. Bu oranları bir katına kadar arttırmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Kurum, bu kapsamda ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini belirleyecek.

Prim desteği

Özel sektörde, Türkiye'den yurt dışına götürülen sigortalılar için ödenecek primin işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak. Bu hükümden yararlanabilmek için; işverenler tarafından verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK'ya verilmesi, sigorta primi tutarlarının Hazine tarafından karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması ve işverenlerin SGK'ya prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekecek. Kuruma olan prim, idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını tecil ve taksitlendiren işverenlerle taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece yüzde 5'lik avantajdan yararlanacak.
Kanun, bölgesel istihdam teşviki uygulamasının hayata geçirilmesi kapsamında Bakanlar Kurulu'na, 6 puana kadar uygulanacak indirim oranı, indirimin süresi ve sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre uygulanacak illeri belirleme yetkisi veriyor.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü Ceylanpınar Tarım İşletmesi Müdürlüğü'ne ait arazi içinde, göçer olarak adlandırılanların hak sahiplerinin iskan edilecekleri taşınmaza ilişkin düzenlemeler de yapılıyor.
Kanunla, yüksek öğretim kurumlarının ikinci öğretim yapan birimlerinde, mesai saatleri dışında fazla çalışma yapan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi de öngörülüyor.
KİT sözleşmeli personeline fazla çalışma ücreti ödenmesini temin etmek için 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun düzeleme yapılıyor.

ÇED aranmayacak

23 Haziran 1997'den önce kamu yatırım programına alınmış olup, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan, üretim veya işletmeye başlamış olan projelerle bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışında olacak.

Varlık barışı

Kanuna göre, gerçek veya tüzel kişilerce 15 Nisan 2013 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Temmuz 2013'e kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek.
Bu kıymetler, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilecek.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecek. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıklar değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergilendirilecek ve bu vergilendirmenin yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek.
Banka ve aracı kurumlar, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyecek. Bu vergiler hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecek.

Vergi incelemesi olmayacak

Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Ancak diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacak.
İndirimi reddedilen Katma Değer Vergisi'ne (KDV) ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacak. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, yüzde 18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanacak.
Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkanından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsiline engel teşkil etmeyecek. Tahsil edilmiş olan vergiler ret ve iade edilmeyecek.
Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu'nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, Gelir veya Kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların; kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları, yurt dışında bulunan iş yeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları, 31 Ekim 2013 tarihine kadar elde edilenler de dahil olmak üzere, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi kaydıyla, Gelir veya Kurumlar vergisinden müstesna olacak.
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançları, 31 Aralık 2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak.
Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamayacak. İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirecek.