"Yolsuzluğa göz yumulursa toplum çürür"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yolsuzluk bir ülkede var ve siyasetçi ona göz yumuyorsa o toplum çürür. Ahlaki değerlerini kaybeder" dedi
KONYA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Faruk Çöklü'yü ziyaretinde, tarımın, toplumun yaşamında ne kadar önemli olduğunu bildiklerini, insanoğlunun açlığı yenmek için tarıma daha fazla önem vermesi gerektiğini söyledi.
Çiftçinin sorunlarını bildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sadece doğa koşullarından ortaya çıkan sorunlar yok. Sorunlar çözülebilir. Bütün mesele; ülkenin kaynaklarını akılcı kullanmaktan geçiyor. Parayı, bütçeyi nereye harcayacağımızı iyi bilirsek sorun çözülür" diye konuştu.
Devletin savurgan olmaktan kurtulması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, yatırımların akılcı gerekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Siyasal iktidar bir yasa taslağı getirdiğinde katkı verdiklerini, sorunların çözülmesini istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ama bu yetmiyor. Bizim katkı vermemizin ötesinde, iktidarın bu konuda kalıcı projeler üretmesi ve hayata geçirmesi gerekiyor. Projeleri hayata geçirmeyen iktidarlara hep oy verdik. O iktidarlar geldi, söz verdiler ama sözlerini yerine getirmediler. 'Siz sözünüzü yerine getirmiyorsunuz ama ben size oy vermeye devam edeceğim'. Ama ne oluyor? Karşılıklı bir ağlama duvarı çıkıyor. Buna son vermemiz lazım. Siyasetin kirlilikten arınması lazım" diye konuştu.
"Operasyonun adı rüşvet ve yolsuzluk"
Kılıçdaroğlu, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ziyaretinde ilk olarak Başkan Vekili Hasan Uzman'ı dinledi. İstanbul merkezli operasyonla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan operasyonun adının "rüşvet ve yolsuzluk" operasyonu olduğunu bildirdi.
"Çalınan her kuruş benim ve sizlerin cebinden çalınan paradır. Çalınan her kuruş. Yolsuzluk bir ülkede var ve siyasetçi ona göz yumuyorsa o toplum çürür. Ahlaki değerlerini kaybeder. Herkes şöyle der, 'Madem baştaki çalıyor o zaman ben de çalacağım' der. Yolsuzluğun ve rüşvetin üzerine toplum olarak görüşümüz ne olursa olsun siyasi görüşümüz hiç önemli değil, beraber kararlılıkla gitmek zorundayız" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yolsuzluğun üstünü kim örtüyorsa bilin ki eli sizin cebinizdedir. Dünya tarihinde yolsuzluğu savunan, yolsuzluğun üstünü örtmeye çalışan başka bir lider olmamıştır. Olamaz da zaten. Buna izin vermemeliyiz. Yolsuzluk kim yapmışsa sonuna kadar gidilsin. Bizim bugün belki suçladıklarımız yarın diyecekler ki belgeler çıkacak gereksiz yere de suçlanmış diyebiliriz. Ama siz örtmeye kapatmaya kalkarsanız bu doğru bir olay değildir. Yolsuzluğun üzerine gitmek bizim birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozmaz. Yolsuzluğun üstüne gitmezsek bizim birliğimiz ve bütünlüğümüz bozulur. Çünkü biz siyaseti ahlaki kurallar üzerine inşa etmek ve büyütmek zorundayız. Siyasette ahlak çok önemlidir. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmemeliyiz. Siyaset halka hizmet aracıdır. Vatandaşa hizmet edecek siyasetçi. Ne diye çıkıyoruz milletin önüne biz sizin şu sorununuzu şöyle çözeceğiz bize oy verin diyoruz. Ama ben sizin ödediğiniz vergileri cebime atacağım diye bir söylem olmaz. İki yüzlü siyaset de olmaz ne söylüyorsan gereğini yapacaksınız. Başka türlü olmaması gerekiyor."
Bütün demokrasilerde olduğu gibi yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ayrıca yargıç güvencesini de istediklerini belirtti.
"Yani hakimin bir teminatı olmalı ki siyasetçi oraya müdahale etmemeli" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Anayasada bunun çerçevesi çizilmiş. Şimdi yaşadığımız sorun, mahkeme kararı uygulanmıyor. Mahkeme karar veriyor ama uygulanmıyor. Uygulanmadığı içindir ki Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı dedi ki, 'Anayasanın 138. Maddesi çökmüştür', yani devlet çökmüştür. Yani mahkemenin kararı uygulanmıyor. Hakim vicdanına, yasalara göre karar vermelidir. Siyasetçi yargıya müdahale etmemeli, bunlar çok önemli. Dört bakan hakkında fezleke gelmiş. Niye Meclise gelmiyor. Dört bakanın fezlekesi geliyor, bir ay geçti Meclise bir türlü gelmiyor. Dosyaların üzerinde oynanıyor mu acaba, bizim kaygımız, kuşkumuz var. Benim fezlekem gelince alkışladı herkes. Biz hiç itiraz etmedik zaten. 'Niye fezleke düzenlendi' diye de sızlamadık. Olabilir, biz de yanlış yapmış olabiliriz. Nitekim onlar da gelsin, bir bakalım ne var bu fezlekelerde. Ama gelmiyor. Bunlar bizi rahatsız ediyor."
Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde bir otelde iş dünyası ve meslek örgütleri temsilcileriyle bir araya gelecek.