Reform sonrası sözleşmesiz yabancı ülkelerde çalışanların sosyal güvenliği, deve mi, kuş mu?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Akın ŞİMŞEK / Rekabet Kurumu İdari Sosyal İşler Şefi

Yurtdışında iş yapan işverenlerimizin yurtdışına götürdükleri Türk işçilerin sosyal güvenlikleri konusunda eski 506 sayılı SSK ve Sosyal Güvenlik Reformu olarak adlandırılan yeni 5510 sayılı SSGSS Kanunu sonrası özellikle ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde çalışanlar açısından büyük değişiklik yapıldı. Bilindiği gibi 5510 sayılı SSGSS Kanunu genel olarak 1 Ekim 2008’de yürürlüğe girdi.

Eskiden topluluk sigortası veya isteğe bağlı sigorta vardı

Eski sistemde Türk firmalarının ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan yabancı ülkelerde üstlendikleri işlerle ilgili çalıştırdıkları Türk işçilerinin sosyal güvenlikleri “Topluluk Sigortası“ veya “İsteğe Bağlı Sigorta” hükümlerine göre sağlanıyordu.

Topluluk sigortası

Topluluk sigortası olarak adlandırılan sistemde öncelikle işçilerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamaları gerekiyordu. Bu durumda olan çalışanlar için yurtdışında iş üstlenen işverenle SSK arasında malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasına yönelik hazırlanmış bir tip sözleşme imzalanıyordu. Bu işçilerin yüzde 25 oranında primleri işverenlerince ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar SSK’ya ödeniyordu. İşçiler hakkında kısa vadeli sigorta kolları uygulanmıyor, iş göremezlik gelirinden yararlanamıyorlardı.

İsteğe bağlı sigorta

Bu işçilerden isteyenler 1080 gün şartı aranmaksızın isteğe bağlı sigortalı olabiliyor, asgari ücret ile 6,5 katı arasında belirledikleri kazançları üzerinden yüzde 25 prim ödüyorlar ancak bu sürede sağlık yardımından yararlanamıyorlardı. Artık kısa vadeli sigorta kolları uygulanacak, isteğe bağlıya devam Esasen 5510 sayılı SSGSS Kanunu’nun önceki halinde yurtdışında Türk işverenler tarafından çalıştırılan Türk işçilerin normal sigortalı gibi tüm sigorta kollarına tabi sigortalı olarak çalıştırılması öngörülmüştü. Ancak 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren son halinde işçilerin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmalarından vazgeçilerek kısa vadeli sigorta kollarına tabi olmaları öngörüldü. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde isteğe bağlı sigortalı olmaları imkânı ise devam ettirildi.

Kısa vadeli sigorta kolları

Kısa vadeli sigorta kolları genel olarak 5510 sayılı SSGSS Kanunu’nun 4/a (eski SSK) ve 4/b (eski Bağ-Kur) maddeleri kapsamında sigortalı sayılanlar ile aynı kanunun 5’nci maddesinde sayılanlara uygulanıyor. Ancak aynı kanunun 4/c (eski Emekli Sandığı) maddesi kapsamında sigortalı sayılanlar hakkında uygulanmıyor.

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 5510 sayılı kanunun 4/a maddesi kapsamında sigortalı sayılacaklar ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacak. Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı yapılan işin tehlike sınıf ve derecesine göre yüzde 1 ilâ yüzde 6,5 arasında belirlenen oranda olup tamamı işveren tarafından karşılanacak. Aynı zamanda bunların yüzde 12,5 oranındaki genel sağlık sigortası primlerinin tamamı da işverenleri tarafından karşılanacak. Kısaca toplam prim oranları yüzde 13,5 ile yüzde 19 arasında değişecek. Tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslara ilişkin tarife 22.09.2008 tarih ve 2008/14173 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile belirlendi.

İsteğe bağlı sigorta

Yeni sistemde isteğe bağlı sigorta öncelikle Türkiye’de yasal ikamet şartına bağlanmıştır. Zorunlu sigortalılar, emekliler, 18 yaşını doldurmayanlar isteğe bağlı sigortalı olamayacak. Bu süreler emeklilikte 5510 sayılı kanunun 4/b maddesi kapsamında yani eski sistemde Bağ-Kur gibi kabul edilecek. Önemli bir değişiklik isteğe bağlı sigortalıların genel sağlık sigortası primi ödeyerek sağlık yardımından yararlanabilmeleridir.

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçisi sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak şartları aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanacak. Genel sağlık sigortası primleri işverenleri tarafından ödendiği için bunlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmayacak, sadece yüzde 20 oranında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyecekler.

Deve mi, kuş mu?

Devekuşuna demişler yük taşı, ben kuşum taşıyamam, o zaman uç, ben deveyim uçamam diye cevap vermiş. Değerli hocam Prof. Dr. Şükrü Kızılot bu konulara mizah kitapları serisi kapsamında

Yaklaşım Yayıncılık tarafından yayınlanan “Deve mi, Kuş mu” adlı son kitabında da mevzuata mizahi yaklaşımı ile yer verdi. Yukarıda da bahsettik. Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 5510 sayılı kanunun 4/a maddesi kapsamında (SSK) sigortalı sayılacaklar ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacak. Diğer taraftan bu kişiler istemeleri halinde emeklilik için isteğe bağlı sigortalı olacak ve bu süreleri kanunun 4/b maddesi kapsamında (Bağ-Kur) sayılacak. Uygulamanın getirilerinin yanı sıra yaşanabilecek olası sorunların da zaman içinde ve doğru yaklaşımlarla çözüleceği inancındayız.