Robotlar Türk vergi sistemine karşı
NAZMİ KARYAĞDI - Eski Gelir İdaresi Str. Geliş. D.B. Eski Baş Hesap Uzmanı
İngilizce “future” kelimesinden türetilen, Türkçemize “gelecekçilik, uzgörü” olarak geçen fütürizm, basit olarak, gelecekteki iş hayatına ve sosyal yaşantıya yönelik öngörüde bulunmak şeklinde tanımlanıyor.
Konu gelecek olduğunda, insanoğlunun çabası asırlar boyunca umutla bunu inşa etmek oldu. Yaşam koşulları daha iyiye giderken, teknolojiyle birlikte yapay zekâ gibi olgular gelişirken çalışma hayatına robotlar girmeye başladı. Otomobil yapan robotlar, şoförsüz otomobiller, çöp toplayan robotlar, evde temizlik yapan robotlar, tarımda, askeri alanda kullanılan robotlar, insansız hava araçları…
Fütüristik bir açıdan bakıldığında robot teknolojisinin gelişmesi insanların daha rahat ve konfor içinde, daha az efor sarf edecekleri bir ortamı sağlarken çalışma dünyasında ise insan gücüne dayalı istihdamın azalması, robot istihdamının artması sonucunu önümüze getiriyor. Yani insanoğlu için hem iyi hem de kötü bir durum.
Nitekim Financial Times gazetesi tarafından, Martin Ford’un “Robotların Yükselişi-The Rise of the Robots” adlı eserinin 2015 yılının İş Kitabı olarak seçilmesi de bir tesadüf olmasa gerek.
Yine aynı gazetede yazdığı makalede (3.1.2016) Nease Mc Erlean, gelecekte iş dünyasında artacak robot sayısının sadece toplumsal hayatı değil aynı zamanda ülkelerin vergi sistemlerini de değiştireceğinden söz etmekteydi. Yazıda; Roma İmparatorluğu döneminde işgücü olarak çoğunlukla köleler kullanıldığı ve bunların karın tokluğuna çalıştırıldığı, vergilemenin daha ziyade mülkler üzerinden yapıldığı ifade edilerek bir anlamda köleler ve robotlar arasında bağlantı kuruluyordu.
Hele hele vizyonda Yıldız Savaşları (Star Wars) filminin olduğu bugünlerde, sözünü ettiğimiz bu gelişmeler bizde de geleceğe yönelik bazı fikirlerin oluşmasına yol açtı.
Robotlar Türk vergi sistemini etkileyebilirler mi?
Hepimizin bildiği üzere Türk vergi sisteminin gelir boyutu iki temel üzerinde durmaktadır. Birincisi akaryakıt ürünleri, tütün mamulleri, alkollü ve kolalı içecekler, otomotiv ürünleri, deniz ve hava araçları, beyaz eşya ürünleri, elektrikli ev gereçleri, cep telefonları, parfümler, vb. üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi ve her türlü mal ve hizmet alımında yurt içinde ve ithalatta ödediğimiz Katma Değer Vergisi. Oransal olarak ifade edecek olursak, 2014 yılı sonu itibariyle tahsil edilen vergi gelirlerinin %55.32’si.
İkincisi ise çeşitli ödemeler üzerinden yapılan kesintilerden oluşan ve toplam vergi gelirlerinin %21’ine karşılık gelen stopaj gelir vergisi. Biraz daha detaya inildiğinde ise çalışanlardan kesilen ve toplam vergi gelirlerinin %13.5’ini oluşturan ücret gelir vergisi stopajı.
Mantıksal bir tahminle istihdam azaldıkça doğal olarak hem istihdamdan alınan stopaj gelir vergisi azalacak hem de robotların KDV’ye ve ÖTV’ye tabi tüketimleri insanoğluna nazaran yok denecek kadar az olacağından ve belki de hiç olmayacağından vergi gelirlerinin düşmesi beklenecektir.
Bu durumda da gelir kaybını önlemek için yeni vergilere başvurulması gerekecek. Geleceğin parlamenterlerinin ve vergicilerinin inovasyon yeteneğine bağlı olarak e-mail vergisi, byte vergisi, sahip olunan robot vergisi ya da bugüne kadar duyulmamış yeni satış vergileri (örneğin yeni dünyaya seyahat vergisi..) Mars’taki yazlık için emlak vergisi gibi vergiler konulabilecek.
Nitekim maliye tarihini incelediğimizde ülkemizde öşür, hayvan vergisi, cizye, varlık vergisi, harp vergisi, mektep vergisi, nakliyat vergisi, vb., Avrupa’da pencere büyüklüğünden, binaların caddeye bakan cephe büyüklüklerinden, evlere su götüren ya da pis suyu taşıyan kanalların genişliklerinden alınan çok sayıda ulusal ve uluslararası düzeyde vergi mucitliğinin müthiş örneklerini görmek mümkündür.
Bugün itibariyle gelir vergisi sistemimizin vergi adaletini, ekonomik büyümeyi ve gelir dağılımındaki dengeyi sağlama yönündeki sınırlı ve yetersiz yapısı, çağımızın küresel, ekonomik ve sosyal zorlamaları karşısında ülkemiz üzerinde çok da farkında olmadığımız güçlü bir reform baskısını beraberinde getirmektedir.
Bu baskıyı yakın gelecekte ortadan kaldıramamamız halinde yaşamakta olduğumuz zararlar bir yana, fütüristik bir yaklaşımla, gelecekte robotlar da gelir vergisi sistemimize zarar verecek gibi gözüküyor.