Sanayi üretimi para politikalari ile desteklenmelidir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa TURHAN / Okan Üniv.  İİBF- Uluslararası Ticaret Bölümü.

Para politikaları ile reel sektöre destek olunmasının zamanıdır. AB ülkelerinin bir kısmında devam eden finansal olumsuzluklar ve mali dengesizliklerin bir müddet daha devam etmesi diğer ülkeler üzerinde az veya çok istikrarsızlık beklentilerini gündeme getirirken Türk ekonomisinde görülen sürdürülebilir büyüme özelliği, imalat sanayinde yeni yaklaşımları ve stratejik bakışları gündeme getirmiştir. imalat sanayi, geleneksel yapısından ve emek yoğun üretim biçiminden ileri teknolojinin kullanıldığı, yüksek katma değerin oluşturulduğu sanayi dalları doğru gelişme göstermektedir.

Hazırlanan sanayi stratejisi belgesi, "sektörlerin rekabet gücünü kısıtlayan engellerin tesbit edilerek bunlara yönelik politikaların uygulanmasına özel önem verileceğini"(1.) belirtmiş olmakla beraber para politikaları reel sektörlerin gelişmesine engel olmamalıdır. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün 15.02.2011 tarihli konuşmasında belirttiği "yüksek katma değer ve ileri teknoloji kullanan sektörlerin, uzay teknoloji havacılık tıbbı cihazlar, otomotiv teşkik ediliyor." ifadeleri pratikte sadece "37 teknopark oluşturuldu" şeklinden çıkarılıp teknoparklarda teknoloji yoğun sanayilerin üretim artışına yön verecek çalışmaları ifade etmelidir.

Sanayinin üretim ve rekabet gücünün artması; Teknoloji, yasalarda düzenleme yapmak, çevre ve enerji, istihdam, coğrafya, dış rekabet boyutları dışında para-banka politikalarında ortaya koyulacak kararlılıkla ilgilidir. Bu sebeple de, 9 Mart'ta yapılan "Türkiye Sanayi Stratejisi İzleme ve Yönlendirme Komitesi" ilk toplantısını müteakiben yapılacak toplantıda kesinlikle  sanayi stratejisi ile ilgili parasal politikalar makro ekonomik esaslar içersinde  gündeme getirilmelidir.   

Gittikçe uluslararası ekonomi ile birleşen sanayi sektöründe her nekadar büyüme trendinde ivme düşüklüğü yaşansa da 2011 yılı ilk ayındaki büyümesinin bir önceki yılın aynı dönemine nazaran yüzde 19 civarında gerçekleşmesi sevindirici olmuştur. Kredi hacminin daralması, risk oluşturan cari açık, iç tüketimin kısılması gibi nedenler, beklenilen büyüme sanayicilerimizi ihracata yöneltecektir.  Çünkü sanayiciler büyümenin devam ettirilmesi için ihracata mecbur kalacaklardır. 

Sanayi için en önemli gelişme kapasite kullanım oranlarındaki artışlarda  görülebilir.  Kapasite kullanım oranlarındaki düşük trendin mayıs itibari ile yükselişe geçeçeği beklenmelidir. Üretim artışı ancak ve ancak kapasite kullanım oranlarının arttırılması ile mümkün olabilecektir. Aslında Maliye Bakanlığı'nın kamu yatırımlarına ilişkin parasal serbest bırakmaların önümüzdeki aylarda hızlanması beklentisi "Para Politikası Kurulu"nun 23 Mart 2011  tarihli kararları ile negatife dönüşme eğilimi göstereceğinden hem kamu hem de özel yatırımlar yavaşlayacaktır. Çünkü, zorunlu karşılık oranlarındaki artışlar (2.) yüksek olunca kredi talebindeki düşüşler de kaçınılmaz  olacaktır. Işte bu nokta, sanayi yatırımlarının kredi azlığına  dayalı olarak reel düşmelerin oluşacağı nokta olarak beklenmelidir.

Merkez Bankası, petrol ve emtia fiyatlarındaki artışları dikkate alırken Finansal riskleri dağıtmaya yönelmiştir ama istihdam ve cari açıkla ilgili kaygıları giderememiştir.

İmalat sanayi, 2010 son çeyreğinde 1998 yılı sabit fiyatları ile aynı yılın ilk üç aylık büyümesinden daha düşük olmuştur. TÜİK son açıklamasında 2010 ilk üç ayındaki yüzde 21.4 oranındaki büyüme son çeyrekte yüzde 13.6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Trende bakılıp büyüme oranının geniş bandda yükselmesi beklenilmemelidir.

2011 Ocak-Şubat döneminde motorlu kara taşıtları sanayiinde, kazan makina ve ev cihazları sanayiinde, elektrikli makina sanyiinde, demir çelikten eşya sanayiinde, alininyüm sanayiinde ve mensücat sanayiinde toplam ihracat artışı yüzde 23.7 olmuştur.  Aynı sektörlerde ise ithalat artışı iki katı ile  yüzde 44.5 oranında gerçekleşmiştir. Bu durum ihracat için ithalat gerekliliğini ortaya koymaktadır. Sanayideki üretim artışını, ihracat destek politikalar ortaya koyarak sağlama yoluna gitmek için sanayi strateji belgesi üzerinde  geniş katılım ve kararların acilen uygulanması ile olacaktır.

(1.) YPK, Tarih: 7 Aralık 2010, Sayı: 2010/38, Sayfa.122.

(2.) TCMB Duyuru, Sayı:2011-12, Tarih: 23 Mart 2011