Sanayideki kayıp önlem yetersizliğinden
Fatih Özatay'ın analizleri her çarşamba gazeteniz DÜNYA'da
TÜİK geçen hafta kasım ayı sanayi üretim rakamlarını açıkladı. 107.4. Bu, takvim ve mevsimsellikten arındırılmış endeks değer. Endeksin zirveye ulaştığı Mart 2008’le dibe vurduğu Mart 2009 arasında üretim yüzde 18.5 azalmış. Dip noktasından bu yana ise neredeyse kesintisiz bir toparlanma var. Bu sevindirici yönü. Buna karşın ulaştığımız üretim değeri ne yazık ki neredeyse 4 yıl önceki düzeyde. Ayrıca zirveye göre üretim kaybımız da az buz değil: 20 ayda yüzde 11. Bu da üzücü yönü.
Önlemde 12 aylık gecikme oldu
Biliyorsunuz krize karşı ilk önlemleri Merkez Bankası aldı. Ama bu önlemler daha çok olası likidite sıkışıklığını gidermeye yönelik önlemlerdi. İç talebi artıracak dişe dokunur önlemler ise ancak mart 2009’da devreye girdi. Haziran ayında ise bir önlem paketi daha açıklandı. Oysa grafikte mart 2008’den itibaren işlerin kötüye gittiği açık biçimde görülüyor. Merkez Bankası’nın aldığı önlemleri bir yana koyarsanız, dile kolay tam on iki aylık bir gecikmeden söz ediyoruz.
Kıt cephane iyi kullanılmadı
Önlemlerin gecikmeli biçimde devreye girmeleri dışında iki özelliği daha var. Yetersiz kaldılar ve asıl hedeflere yönelik değillerdi.
Şüphesiz mart ve haziran ayında alınan önlemlerin hiçbir işe yaramadıklarını iddia ediyor değilim. Söylediğim kıt cephanemizin hiç de iyi kullanılmadığı ve eyleme oldukça gecikmeyle geçildiği. Biz fazla bir şey yapmayınca da sanayi üretiminin tekrar Mart 2008 düzeyine ne zaman yükseleceği ise daha çok dış dünyadaki gelişmelere bağlı kalıyor.