SBS kalkıyor, dersanler kapanıyor
Seviye Belirleme Sınavı, gelecek yıldan itibaren kalkacak, dershanelerin de özel okula dönüşmesi için düzenleme yapılacak.
ANKARA – Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin özel eğitim merkezlerine dönüştürme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "SBS kalkıyor, dershaneler kapanıyor. Sene içerisinde çocuklarımızın girdiği yazılı sınavların daha düzenli bir biçimde yapılması ve alacakları notların daha objektif değerlendirilmesini sağlayacağız. Dershanelere kayıt için velilerimiz acele etmesin" dedi.
Bakan Avcı, Başkent Öğretmenevi'nde televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ve eğitim muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Avcı, çocukların 4 yıllık eğitiminin bir sınava endekslemenin doğru olmadığını, bunun psikolojik bir yük anlamına geldiğini söyledi. SBS'nin kalkacağını bildiren Avcı, bütün Anadolu liseleri için tek bir sınav olmayacağını dile getirdi. Kapısında yığılmalar olabilecek olan okullar için ayrı, küçük ölçekli bir sınav olacağını vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:
"Bu tür okullara 50 bin kontenjan oluyor. 100-120 bin kişinin katıldığı ayrı bir sınav olacak. Çağ nüfusunun genel değerlendirmesini SBS ile yapılan değerlendirmeyi müfredatın gereği olan sınavlarla, sene içinde yapılan sınavlara bir çeki düzen getirerek yapacağız. Matematik, tarih, fen bilgisinden sene için yazılı yoklama yapılıyor. Bu sınav sonuçlarının, çocukların gerçekten sınıfta gördükleri derslerden sınavlardaki başarılarının değerlendirilmesini öngörüyoruz, müfredatın öne çıkmasını, dershanelerde kazandırılan test becerisinin değil, derslerden ne öğrendiklerini ölçmeye yarayan sene içi yazılılarının notlarını kullanılabilir hale getirmek istiyoruz. Çocukların okul başarısını ölçebiliyor muyuz? Geçmiş yıllarda araştırmalarımız gösteriyor ki, okullarda yapılan sınavlara ilişkin değerlendirmeler her zaman sağlıklı olmuyor. Yani bir okulun değerlendirme kriterleriyle bir başka okulun kriterleri birbirini tutmuyor. Öğretmenlerimiz not verirken bazılarına cömert, bazılarına tutumlu davranıyor. Bu yüzden o notlarda bir standart oluşamadığını, notların daha sonra kullanılamadığını gördük. Şimdi matematik, Türkçe, fen bilgisi gibi derslerin sınavlarından birer tanesini merkezden, MEB olarak yapacağız. Hazırlanışı, uygulanışı ve değerlendirilmesini biz üstenelim, böylece standart daha adil bir genel not havuzu oluşsun. Türkiye genelinde öğrencilerinde notlarında bir standart oluşacak. Gelecek yıldan itibaren bu uygulama sisteme girecek."
Sınav, şimdilik sadece 8. sınıflar yapılacak
Dershanelerin özel eğitim kurumlarına dönüştürülmesi çalışmalarının da devam etiğine dikkat çeken Avcı, "Yasal alt yapı çalışmaları sürüyor. Önümüzdeki ders yılından itibaren yürürlüğe girecek şekilde hazırladık. Amacımız nitelikli kuruluşların özel eğitim kurumlarına dönüşmesinin önünü açmak, çocukların dershaneye ihtiyaç duymayacak şekilde eğitim sistemini ayarlamak. Sene içerisinde çocuklarımız zaten bu derslerden sınavlara giriyor. Bu sınavların daha düzenli bir biçimde yapılması ve alacakları notların daha objektif değerlendirilmesini sağlayacağız. Dershanelere kayıt için velilerimiz acele etmesin" dedi.
Avcı, SBS yerine yapılacak olan sene içi sınavların şimdilik sadece 8. sınıflar için yapılacağını; ancak daha sonra 5, 6 ve 7. sınıflarda da uygulanacağını belirtti.
Serbest kıyafet
"Serbest kıyafet konusunda, velilerden gelen talepler üzerine ve kamuoyu yoklamalarımızdan, araştırmalarımızdan edindiğimiz sonuç; serbest kıyafet uygulaması olumlu karşılanmakla birlikte, seçim yelpazesi içine formanın da dahil edilmesi gerektiğine dair bir talep var" diyen Avcı, serbest kıyafetin seçenekleri içerisinde formanın da olması yönünde talep bulunduğunu söyledi. Mevcut yönetmeliğe göre, özel okullarda velilerin yüzde 60'ının isteğinin olduğunu hatırlatan Avcı, " Yani veliler, çocuklarımız okula formayla gelsin, dediği zaman bu uygulanıyor. Bizim yaptığımız görüşmelerde görüldü ki, özel okullara tanınmış olan tercih hakkı, devlet okullarına da tanınsın, gibi bir talep var. Bu talebi de dikkate alarak yönetmeliği değiştiriyoruz ve ister özel, ister resmi olsun bütün okullarımızda velilerin yüzde 51'inin tercihi doğrultusunda okullar kıyafet seçebilecek. Önümüzdeki günlerde bu yönetmelik değişikliği de yayımlanacak" diye konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürlerimiz görevlerinin gereğini yapıyor
Avcı, bir basın mensubunun, "İl Milli Eğitim Müdürleri, Gezi Parkı eylemlerine katılan öğretmen ve öğrenciler için listeler oluşturuyormuş. Sizin böyle bir talimatınız oldu mu?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Bizim böyle bir talimatımızın olmasına gerek yok, İl Milli Eğitim Müdürlerimiz ve okul müdürlerimiz görevlerinin gereğini yapıyorlar. Aldığımız duyumlar, bazı okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin öğrencilerini derste olmaları gereken saatlerde topluca gösterilere götürdükleri, gösterilere gitmeleri için teşvik ettikleri yönünde. Bunun için bizim ayrıca hatırlatmamıza bile gerek yok. Çocuklarımızı okulda, derste bulunmaları gereken saatte gösterilere götüren, katılmaya yönlendiren yöneticiler varsa, öğretmenler varsa bunlarla ilgili işlemleri yapmak zorundalar zaten."
Avcı, LYS'de en başarılı ve başarısız illerinin açıklanmama nedenini ise, şöyle açıkladı:
"İller arasında bir rekabet havası yaratıyor. Bu sınavlar o ildeki eğitimin kalitesi, niteliği, öğretmen başarısı konusunda fikir verecek sınavlar değil. Bir ilden çıkacak 3 parlak öğrenci o ilin sıralamadaki yerini 30 sıra ileriye alabilir. Bu sınavlar, her ilin akademik başarısını, eğitim performansını ölçen sınavlarmış gibi takdim ediliyor. Öğretmen ve öğrencilerin motivasyonunu olumsuz ekiliyor, bir sonraki yıl sınava girecek olan öğrencilerimizi etkiliyor. O yüzden sınav sonuçlarının illere göre dağılımının açıklanmamasını rica ettim."
Seçmeli derslerle ilgili öğretmenleri kadrolu olarak alamıyoruz
Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulmasına da değinen Avcı, şunları ekledi:
"Kırmanci ve Zazaki'yi seçmeli ders olarak alan öğrencilerimiz var, ders kitaplarımız var. Ancak anadilde eğitim konusunda öncelikle Anayasa değişikliği gerekli. Değişiklik yapılırsa MEB olarak, uyum sağlamaya hazır mıyız? Seçmeli dersler konusunda zorlandığımızı söyleyebilirim. Bu alanda çalışan akademisyen arasında bile ciddi doktrin tartışmaları bize kadar yansıdı. Ama biz bunu başardık. 20 bine yakın öğrencimiz bu dersleri seçmeli olarak okuyor. Bu seçmeli derslerle ilgili öğretmenleri kadrolu olarak alamıyoruz; çünkü hangi okulda, ne kadar öğrencinin, hangi dersi seçeceğini bilmediğimiz için oraya kadrolu öğretmen ataması yapamıyoruz. Ancak öğrenciler seçtikten sonra oraya ücretli öğretmen görevlendirebiliyoruz. Bu başka seçmeli dersler için de böyle.
Eş durumu atamaları konusunda, il emri yok. İl emri, bir ilde o branşta öğretmene ihtiyaç olmadığı halde, oraya alıyorsunuz, herhangi bir derse girmiyor, kendisine herhangi bir sınıf veya ders verilmiyor. Biz öğretmenlerimizi sınıflarında öğrencileriyle buluşturmayı istiyoruz.
Öğretmen maaşları konusunda da Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor."