”Serbest ticaret anlaşmaları faydalı olacaktır”

Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ticaretin 4 kat arttığını, ancak bunun potansiyeli yansıtmadığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında serbest ticaret anlaşmalarının, hem refahı artırmak hem de barışı teşvik etmek açısından faydalı olacağını belirtti.

Şimşek, Türk-Arap İşbirliği Forumu (TAF) Dışişleri Bakanları 3. Toplantısı ile TAF Ekonomi Forumu'nun ortak açılışında, 2002-2009 yılları arasında Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ticaretin 4 kat arttığını, ancak bunun potansiyeli yansıtmadığını söyledi.

Türk ve Arap ekonomilerinin birbirlerini tamamlayıcı nitelikte bulunduğunu dile getiren Şimşek, büyük, gelişmekte olan ve büyüyen bir pazara sahip Türkiye'nin, yatırım konusunda iştahının yüksek olduğunu, ekonomik alanlarının çeşitlilik arz ettiğini ve geçtiğimiz yıllarda yatırımları teşvik için önemli girişimlerde bulunduklarını anlattı.

Şimşek, Türkiye'nin krizi en az hasarla atlattığına ve krize karşı dirençle durabildiğine dikkati çekerek, bazı uluslararası kurumların Türkiye'nin yüzde 6-7 arasında büyümesi tahmininde bulunduğuna değindi.

Türkler ve Araplar'ın liderliğini üstlendiği Müslüman dünyanın önceleri medeniyetler kurduğunu, yenilikçilik ve aydınlanmanın kaynağıydı olduğunu kaydeden Şimşek, ''Neden köklerimize geri dönüp güçleri yeniden keşfetmeyelim ki? Türkiye ile Arap ülkeleri arasında serbest ticaret anlaşmaları hem refahı artırmak hem de barışı teşvik etmek açısından faydalı olacaktır'' diye konuştu.

Bakan Şimşek, insan kaynağına, Ar-Ge'ye ve altyapıya kaynak ayırmak gerektiğine işaret ederek, ''Uzun süreli istikrara kavuşmanın anahtarı buradadır'' dedi.

Arap ülkeleri ile Türkiye arasında uygulanan vizeler

Şimşek ayrıca, 5. Türk-Arap Ekonomi Forumu kapsamında düzenlenen "Türk Arap İşbirliği: Umut Verici Bir Gelecek İçin Sağlam Temeller Kurma" başlıklı oturumu yönetti.

Arap ülkeleri ile Türkiye açısından serbest ticaret anlaşmalarının çok önemli olduğunu vurgulayarak, vizeler konusunda da tamamen kaldırılamasa bile iş adamlarının vizeleri konusunda kolaylıklar sağlanabileceğini söyledi.

Ticari fuarlar, ticaret ofisleri, karşılıklı olarak iş fırsatlarının teşviki konularının da önem taşıdığının altını çizen Şimşek, iş yapma ortamının da iyileştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Oturumda konuşan Suriye Maliye Bakanı Muhammed El Hüseyin, Arap ülkeleri ve ile Türkiye'deki olanaklar gözönüne alındığında, ticaret ve yatırımların potansiyeli yansıtmadığını ve istenen seviyede bulunmadığını belirtti.

Türkiye ile Suriye arasındaki ticaret hacminin 400-500 milyon dolar seviyelerinde iken 2008 yılında 2 milyar dolara yaklaştığını kaydeden Hüseyin, "2010'un ilk 5 ayındaki rakamlar çok iyi. 2010'un sonunda iki ülke arasında ticaret hacminin 2 milyar doları aşacağını düşünüyorum" dedi.

Hüseyin, 2010 yılının ilk 5 ayında 5 milyondan fazla kişinin Suriye ve Türkiye arasında karşılıklı geçiş yaptığını, bu bağlamda büyük rakamlar elde edileceğine inandığını ifade etti.

Suriye ile Türkiye arasında sınır bölgesinde serbest ticaret bölgesi kurma düşüncesi bulunduğunu, mayınlı arazilerin temizlenerek, buraların kalkınma bölgesi yapılacağını bildiren Hüseyin, Suriye ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkilerin güçlendiğini ve ikili ilişkilerdeki deneyimin örnek alınabileceğini söyledi.

Ortak fuar düzenlemesi önerisi

Katar Ekonomi ve Finans Bakanı Yousef Hussein Kamal da Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ticaret hacminde bugünkü ve 5 yıl önceki rakamlar karşılaştırıldığında, yaşanan artışın görüleceğini belirtti.

Ortak fuar düzenlenmesi önerisinde bulunan Kamal, her ülkenin özel sektörüne diğer ülkelerdeki ürünlerle ilgili tanıtıcı fuarlar düzenlenebileceğini, böylece Araplar'ın Türk ürünlerini, Türkler'in Arap ürünlerini öğrenebileceğini vurguladı.

Kamal, siyasi ilişkilerin de 5 yıl öncesine göre iyi seviyede bulunduğuna işaret ederek, görüşmeleri devam eden Körfez İşbirliği Konseyi ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasının, ticaret hacminin artışına yardımcı olacağını söyledi.

Katar kalkınma planına değinen Kamal, 3-4 yıl içerisinde 80-100 milyar dolar bütçeli projelerin oluşacağını açıkladı. Kamal, 81 kilometrekarelik sanayi bölgesi oluşturma planlarından bahsederken, burada 2 milyon konteyner kapasiteli liman bulunduğunu dile getirdi.

Kamal, Türkiye'nin Arap ülkelerinde işlerini kolaylaştırmak için ticaret ataşelikleri ve ticaret ofisleri açması gerektiğini belirterek, "Aramızdaki siyasi ilişkiler en iyi düzeyde. Maliye bakanları olarak bunlardan yararlanıp, fırsatları değerlendirmeli ve kaçırmamalıyız" dedi.

Irak Maliye Bakanı Baqer Jabr Solagh Al Zubaidi ise Irak'ın 2012 bütçesinin 90 milyar dolara ulaşacağını ve Irak'taki yatırımlarda gelişme gözlendiği kaydetti.

Türkiye ile birçok anlaşma imzalandığını hatırlatan Zubaidi, yakında Bağdat'taki Türk büyükelçiliği ile çifte vergilendirmenin kaldırılması için anlaşma imzalayacaklarını bildirdi.

Arap yatırımlarının yüzde 80'i Arap ülkeleri dışında

Lübnan Maliye Bakanı Raya Haffar El Hassan, bölgeler arası iyi bir politik iklim yaşandığını belirterek, bunun önemli fırsatlar sunduğunu söyledi.

Mali krizle ilgili olarak bazı ülkelerin daha korumacı önlemler aldığını anımsatan Hassan, bunların yanlış yönde atılmış adımlar olduğuna inandıklarını vurguladı.

Hassan, ülkelerin kendi aralarında ortak adım atamadıkları için küreselleşmeyi sorgulamaya başladıklarını anlattı.

Lübnan ile Türkiye arasında ciddi benzerlikler bulunduğunu, ancak odaklanılan sektörlerin farklı olduğuna dikkati çeken Hassan, iki ülkenin bu anlamda birbirini tamamlayabileceğinin altını çizdi.

Lübnan'ın şu anda ekonomik canlanma döneminde geçtiğini, aynı zamanda ülke ekonomisinin büyüme potansiyelini yükseltmek için sermaye kaynaklarını artırmak istediklerini anlatan Hassan, özel sektöre can vermenin önceliklerinden biri olduğunu bildirdi.

Lübnan'da yatırım fırsatı sunan pek çok alan bulunduğunu anlatan Hassan, yatırımcıları dört gözle beklediklerini dile getirdi.

Hassan, hali hazırda Türkiye ile Arap dünyasının harekete geçirebilecek muazzam bir potansiyeli bulunduğunu sözlerine ekledi.

Ürdün Maliye Bakanı Muhammed Ebu Hammour da Ürdün hükümetinin gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Ürdün'ün Mısır, Tunus, Fas ile ticaret anlaşmaları yaptığını anlatan Hammour, bütün bu anlaşmalarla söylemlerinin değiştiğini, ticaret hacimlerinin arttığını söyledi.

Hükümetin izlediği özelleştirme politikasından da bahseden Hammour, amaçlarının hükümetin sadece düzenleyici rol üstlenmesi olduğunu kaydetti.

Özellikle enerji alanlarında ortaklıklara ihtiyaç duyduklarını bildiren Hammour, "Farklı sektörlerde farklı projelerimiz var. Yatırım yapmak isteyenler istedikleri alanda yatırım yapabilirler" dedi.

Arap yatırımlarının yüzde 80'inin Arap ülkeleri dışında bulunduğunu söyleyen Hassan, Arap ülkelerinin Türkiye'de yatırım yapmalarının da teşvik edilmesi gerektiği görüşünü paylaştı.