Sigortada suistimal ağır cezalık

Sigorta şirketlerini dolandıranları zor günler bekliyor. Sektörün önündeki en önemli sorunlardan biri olan suistimallere ve dolandırıcılığa ağır ceza yolu açıldı. Sigorta Bilgi Merkezi toplanan kanıtları tüm şirketlere açtı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YAKUP SAYAR

İSTANBUL - Türk sigortacılığı fiyat odaklı rekabetin bilançolara yansıyan sorunlarıyla uğraşırken, özellikle 2008 yılında yürürlüğe giren kaza tespit tutanağı uygulaması ile artan suistimallerden de çok önemli zararlar görüyor.

Bu durumun önüne geçmek isteyen sektöre Hazine Müsteşarlığı'nın sigorta suistimalleri ile mücadele kapsamında hazırladığı ve 1 Haziran'dan itibaren yürürlüğe giren yönetmelik büyük bir destek oldu. Artık sigorta şirketini dolandıranlar 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabilecek ve yönetmelikle 2010 yılında test çalışmasına başlanan ve SİSBİS'te toplanan bilgileri Sigorta Bilgi Merkezi tüm şirketlerle paylaşma zorunluluğu başladı.

Hazine tarafından hazırlanan sigorta suistimalleri ile mücadele amacıyla "Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti, Bildirimi, Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" yayınlandı.

TSRŞB: Suistimaller artıyor

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nden konuya ilişkin yapılan bilgilendirmeye göre, 1 Haziran 2011 itibariyle sigorta sektöründe suistimallerle mücadelede yeni bir dönemin başladığı bildirildi. Türkiye'de sigorta suistimalleri; sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde gözlemleniyor. TSRSB'nin açıklamasına göre, sigorta suistimalleri devamlı yükselen ve 2010 yılında 8,7 milyar TL'ye ulaşan hasar iş ve işlemlerinde ortaya çıkıyor.

Yasal unsurların oluşması halinde sigorta suistimallerinin Türk Ceza Kanunu'nun "Nitelikli Dolandırıcılık" başlıklı 158'inci maddesi kapsamında suç olarak değerlendirildiği ve bu madde kapsamına giren eylemlerin, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırıldığına dikkat çekildi.

TSRSB'nin açıklamasına göre, sigorta suistimali şüphesi bulunan kişi ve kuruluşlara teminat verilmemesi veya yasal başka  önlemlerin alınabilmesi amacıyla, Sigorta Bilgi Merkezi bünyesinde Sigorta Suiistimalleri Bilgi Sistemi (SİSBİS) veri tabanı kuruldu  ve 2010 yılının başında test çalışmalarına başlandı. Yeni yönetmelik ile sigorta şirketlerinin şüpheli durumları kanıtları ile birlikte bu veri tabanına girmeleri, Sigorta Bilgi Merkezinin de bu veri tabanını sigorta şirketleri ile paylaşması zorunlu hale geldi.

Mustafa Su'nun açıklamaları yankı bulmuştu

Anadolu Sigorta Genel Müdürü ve Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Başkanı Mustafa Su'nun kısa süre önce basına yansıyan sigorta suistimallerinin sektöre büyük zararlar verdiği yönlü açıklamaları büyük yankı bulmuştu. Mustafa Su açıklamalarında trafik kazalarında son üç yıldır uygulanmakta olan kaza tespit tutanağını değerlendirerek, sektörün uygulamaya çok iyi niyetli yaklaştığını, ancak buna rağmen tutanak yoluyla yapılan usulsüzlüklerin önüne geçilemediğini söylemişti.

DÜNYA Gazetesi olarak sektöre söz konusu yönetmelik değişikliğine yönelik görüşlerini sorduk. Sektör temsilcileri suistimallerin artmasının sigorta şirketlerinin maliyetlerinin yükselmesine ve zarar etmelerine neden olduğuna işaret ederek, artan maliyetlerin fiyatlara yansıması sonucu ise iyi niyetli sigortalılar da mağdur olabildiğini söz konusu yönetmelik değişikliği ile ise bu tür olumsuz eylemlerin önüne geçmede bir yol alınabileceğini belirttiler.

Caydırıcı yaptırımlar ile azaltılabilecek

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen:  "Sigorta sistemi karşılıklı güvene ve azami iyi niyete dayalı bir sistemdir. Sistemin içerisinde gerek organize olarak gerekse organize olmadan münferit olarak bir takım suistimaller yaşanmaktadır. "Fraud" olarak tanımladığımız suistimallerin ve "leakage" olarak ifade edilen sızıntıların toplam hasar içerisindeki yükü  % 20-25'ler seviyesindedir. Oto sigortalarında suistimaller ve sızıntılar daha sıklıkla görülmektedir.

Oto sigortalarında suistimallerin artmış olmasının nedenlerinden biri mutabakatlı yapıya geçilmesidir. Önceki döneme baktığımızda hasar frekansı zorunlu trafik sigortalarında aşağı yukarı %7 bandında iken bugün itibari ile % 10-11'lere ulaşmaktadır. %40'ların üzerinde bir artış söz konusudur. Bu artış ister istemez hasar maliyetlerine yansımaktadır ve bu branştaki zararın artmasına sebep olmaktadır. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi mutabakat esasına dayalı bir sisteme geçilmesi doğru bir yaklaşımdır. Aksigorta olarak bu sistemi destekliyoruz. Çünkü bu sistemle hem trafiğin rahatlaması hem de hızla bir takım uygulamaların gerçekleşmesi mümkün olabiliyor. Çok olumlu olmakla birlikte diğer taraftan maalesef suistimallere de açık bir sistem.

Sistemin sağlıklı işleyebilmesi ve haksız yere zenginleşme sağlanmaması açısından sektörün bu konuda önlemler alması ve yasal süreçler de dahil aksiyon alması gerekmektedir. Bankacılık sisteminde olduğu gibi bir kara listenin oluşturulması gerekiyor. Böylelikle organize ya da münferit olsun, bu tür yola başvuranlar anında tespit edilebilir. Suistimal eden, haksız yere talepte bulunan kişi veya kuruluşlar tespit edildiği zaman yasal işlemlerin hızla başlatılması ve sonuçlandırılması gerekiyor. Sürecin takipçisi olmak da çok önemli. Ciddi bir veri tabanı entegrasyonu ve etkin kullanımı çözüm olacaktır. Suistimaller tamamen ortadan kaldırılamasa da caydırıcı yaptırımlar ile azaltılabilecektir."

Vatandaşlarımız dikkatli olmalı

Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak: "Bir kısım sigortalıların veya üçüncü şahısların haksız menfaat elde etmek amacıyla mevzuatımızda suç kabul eden eylemlere tevessül etmeleri nedeniyle sigorta suistimalleri yaşanmaktadır.  Kaza tespit tutanağına ilişkin 1 Nisan 2008 tarihinde yürürlüğe giren yeni uygulama ile birlikte özellikle oto branşındaki suistimaller en yüksek seviyeye çıkmıştır. 

Suistimallerin artması, sigorta şirketlerinin maliyetlerinin yükselmesine ve zarar etmelerine neden olmakta,  artan maliyetlerin fiyatlara yansıması sonucu ise iyi niyetli sigortalılar da mağdur olabilmektedir.

01.06.2011 tarihinde yürürlüğe giren  önetmelik ile birlikte, sigorta suistimallerinin daha sistemli takibi için Sigorta Bilgi Merkezinde bir veri tabanının oluşturulması, şirketlerin ve aracıların yanlış sigorta uygulamalarına karşı gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaları, yanlış sigorta uygulamalarına ilişkin bilgileri düzenli ve sistemli olarak Sigorta Bilgi Merkezine bildirmeleri ve Sigorta Bilgi Merkezinin de kendisine iletilen bildirimler çerçevesinde yanlış sigorta uygulamasının suç mahiyetinde olduğunu tespit ettiği durumlarda keyfiyeti ilgili adli mercilere ve Müsteşarlığa iletmeleri temin edilmiştir.

Sigorta şirketleri, söz konusu yönetmelik çıkmadan önce de bu sisteme giriş yapmakla birlikte, sigorta sahtekarlıklarını yargıya taşımaya başlamışlardır.  Sonuç olarak, sigorta şirketleri çalışanları, acenteler, eksperler, oto servisleri, sigortalılar ve üçüncü şahıslar  sigorta suistimallerin azalması için gerekli hassasiyeti göstermelidirler. Vatandaşlarımız küçük menfaatler uğruna hayatlarını karartmaktadırlar. Bu nedenle daha dikkatli olmaları ve karşı tarafın ısrar ve tekliflerini kabul etmemeleri gerekmektedir.  Sigorta bilincinin gelişmesine ve sigortacılık sektörüne güven ancak bu şekilde tesis edilebilecektir." 

Mücadelede etkin bir adım atıldı

Liberty Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin: "Yıllardır gittikçe artan haksız kazanç girişimlerine karşı, sigorta şirketleri bireysel çabalarını ortaya koymakta, bünyelerinde geliştirdikleri farklı yöntemler ile müşteri takip listeleri oluşturmakta, şüphe kriteri varolan hasarlara dikkat çekmekte, nadiren de olsa birtakım olayları hukuki sürece taşımaktaydı.

Haksız kazanç girişimlerine karşı yapılan bireysel çalışmalar, şirket bazında kısmen de olsa kazanımlar sağlamaya imkan vermişse de sektörün bütününde suistimal oranında artış devam etmiştir; çünkü, bir sigorta şirketince tespit edilen ve uzaklaştıran müşteri şansını diğer bir şirkette aramayı denemiş ve sistemik takip olmadığı için başarılı da olmuştur.

Suistimalde gözlenen artışın, dürüst sigortalıların ve sigorta sektörünün katlandığı maliyeti fazlasıyla büyütmesi ve sigorta şirketlerinin artan bireysel çabaları, Sigorta Bilgi Merkezi'ni (SBM) harekete geçirerek Sigorta Hasar Takip Merkezi (HATMER) bünyesinde, 22.12.2009 tarihinde, Sigorta Sahtekarlıkları Bilgi Sistemi (SİSBİS) projesinin ortaya konmasına neden olmuştur. Yönetmeliğin diğer maddeleri ise 1 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Geçici 1. madde; Şirketlerin, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce mevcut bulunan ve yanlış sigorta uygulamaları olarak değerlendirilen, özellikle mahkeme kararıyla hükme bağlanmış veya adli kovuşturmaya konu olan durumları, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde Merkez tarafından belirlenen veri yapısında Merkez veri tabanına işlemek zorunluluğu getirmiştir. Sonuç olarak, Sigorta Bilgi Merkezi çatısı altında "yanlış sigorta uygulamaları ve müşteri profili tespiti" amacıyla oluşturulan veri tabanı uygulaması, yönetmelik kapsamında tekrar gündeme getirilerek veri gönderimini zorunlu hale getirilmiş ve mücadelede etkin bir adım atılmıştır."

İyi niyetli sigortalılarımızı koruyabileceğiz

Yapı Kredi Sigorta: "Sigorta şirketleri yıllardır kötü niyetli kişilerin haksız kazanç elde etmek amacıyla yapmış oldukları sigorta suistimallerine karşı aktif mücadele vermektedir. Ancak her şirket tek tek mücadele etmeye çalıştığı için bu konuda bütünü etkileyen başarılar elde edilemiyordu. Yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle şirketler şüpheli hasarları ve suistimalleri engellemek için araştırılmalar yaptığında bazen iyi niyetli sigortalılar da bu süreçlerden etkileniyordu.

Bu durum ise sektör açısından olumsuz bir tablo oluşturabiliyordu. 1 Haziran 2011 tarihi itibariyle başlayan bu yeni uygulama ile sigorta şirketleri yaşadıkları kötü niyetli girişimleri merkezi bir sistemde kayıt altına alma imkanı bulacak. Böylece bir araya getirilen bu ortak verilerle poliçe düzenlenme aşamasında ve hasar süreçlerinde bazı suistimal girişimlerinin fark edilmesi sağlanacak. Şirketler kendilerini ve iyi niyetli sigortalıları bu olumsuzluklar nedeniyle katlanılan ağır maliyetlerden koruma fırsatını elde etmiş olacaklar. Ayrıca bu uygulamanın kötü niyetli girişimleri caydırıcı bir etkisi olmasını da ümit ediyoruz." 

Bu konularda ilginizi çekebilir