Sigortaya güven azalıyor rekabete müdahale şart

Yakup SAYAR

İSTANBUL - 2009 yılında rekabetten dolayı ciddi düşüş yaşadıklarını ve çok fazla kasko poliçesi kaybettiklerini belirten Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, inanılmaz rakamlarla poliçe kesildiğini belirterek, sektörü yönlendirecek olan lider konumundaki şirketlerin bu işe dur demesi gerektiğinin altını çizdi.

Borsadaki sigorta şirketlerinin rakamlarının kötü düzeyde olduğunu söyleyen Koçak, "Bazıları artıdan eksiye dönmüş durumda. Müdahale edilsin diyoruz çünkü vatandaşın sigorta sistemine güveni kalmıyor. Hazine'nin mevcut durumu iyi analiz edip sektörün geleceği adına müdahale etmesi gerekiyor. Bugün rekabet eden otobüs firmalarına bile Ulaştırma Bakanlığı taban fiyat belirliyorsa, Hazine'nin de sigorta şirketlerine müdahale etmesi lazım, otobüs firmaları kadar değerimiz yok mu?" dedi.

Katılım bankalarından Bank Asya'nın ana sermayedarları olduğunu hatırlatan Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, şirketi ve sektörün geleceğine yönelik DÜNYA'ya açıklamalarda bulundu. Işık Sigorta olarak 2009 yılı büyüme hedeflerinin yüzde 10 oranında olduğunu fakat rekabetin boyutlarının bu kadar büyüyeceğini tahmin edemediklerini belirten Koçak, "Sektörde 2009 yılında hayat dışı branşlarda yüzde 4, şirketimizde ise yüzde 3 oranında bir büyüme gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl için hedefimizi gerçekleştiremedik ama en azından sektöre yakın bir büyüme gerçekleştirdik. Sigorta şirketleri arasında 2009 yılında çok ciddi bir rekabet yaşandığı için karlılık oranlarında düşüş yaşandı. Bir önceki yıla göre karlarında yüzde 100'ün üzerinde düşüş olan şirketler var.

Bu düşüşte global ekonomik krizin ve selin mutlaka etkisi var ancak rekabetin etkisi daha fazla. Işık Sigorta olarak 12.ay sonuçları itibari ile yüzde 6 teknik karlılık oranı yakaladık. Işık Sigorta, 9 aylık sonuçlara göre hayat dışında faaliyet gösteren 32 şirket arasında %14 özkaynak karlılığı ile 2.sırada, %9 teknik karlılıkla 3.sırada yer almaktadır. Şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, sigorta sektörü içerisinde mali yapısı en güçlü şirketlerin birisiyiz" dedi.

Bu yılki hedefimiz % 12 üretim artışı

2010 yılına yönelik beklentilerini sorduğumuz Koçak, şirket olarak yüzde 12'lik bir üretim artışı hedeflediklerini söyledi. "Geçen yıl rekabetten dolayı ciddi düşüş yaşadık ve çok fazla kasko poliçesi kaybettik" diyen Koçak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütçemizi, sigorta şirketlerinin rekabetin sonuçlarını görerek fiyatlarını arttıracağını düşünerek hazırladık. Bu yıl için yüzde 12'lik üretim artışı hedefimize kaskonun payının arttırılmasını da ekledik ve vergi sonrası 5 milyon TL civarı bir kar hedefledik.

Otobüs firmaları kadar değerimiz yok mu?

Sektörde yaşanan fiyat rekabetine yönelik görüşlerini sorduğumuz Recep Koçak, 2009 yılı rakamları açıklandığında borsaya kote olan şirketlerin sonuçlarının önceki yıla göre kötü olduğunun görüldüğünü söyledi. "Artık sigorta şirketlerinin bu rekabete dur demesi gerekiyor"diyen Koçak sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer bu mantıkla gidilirse bu yıl geçtiğimiz yıldan daha kötü olabilir. Geçtiğimiz yılın 9 ay rakamları açıklandığında, şirketlerin rekabet konusunda daha dikkatli olacaklarını düşünmüştük ama ancak Kasım-Aralık aylarında tablo daha da kötüye gitti. Ocak ayında ise yeni trafik fiyatları açıklandı ve inanılmaz rakamlarla poliçe kesiliyor. Sektörü yönlendirecek olan lider konumundaki şirketlerin bu işe artık bir dur demesi gerekiyor. Serbest piyasa ekonomisi içinde yer alıyoruz ve devletin fazla müdahale etmesini istemiyoruz.

Ancak bana göre devletin bu şartlarda müdahale etmesi lazım. Yeni çıkan yönetmelik yeterli görünüyor olabilir ancak şirketler kaçış noktaları bulabilir. Piyasa yapıcı şirketlerin, "teknik karlılığı sağlayacak bir çalışma yapmalıyız" demeleri gerekiyor. Bu düşüncem devletçi bir politika olabilir ama Hazine'nin mevcut durumu iyi analiz edip sektörün geleceği adına müdahale etmesi gerekiyor. Bugün rekabet eden otobüs firmalarına bile Ulaştırma Bakanlığı taban fiyat belirliyorsa, Hazine'nin de sigorta şirketlerine müdahale etmesi lazım, otobüs firmaları kadar değerimiz yok mu? Serbest piyasanın önemine inanıyoruz ancak tamamen serbestlikte olmamalıdır."

Herkesin çıkıp aynı fiyatı uygulaması gerektiğine dair bir söylemlerinin olmadığının altını çizen Koçak, "Avrupa'da faaliyet gösteren şirketler ülkemize geldiler ve farklı bir ürün getirmediler, yeni bir açılım yapmadılar. Müdahale edilsin diyoruz çünkü vatandaşın sigorta sistemine güveni kalmıyor. Bir müşteriye gittiğinizde çok farklı rakamlar verirseniz, o müşteri, "sigorta şirketleri ne yapıyor?" diye düşünür" dedi.

Küçük sigorta şirketleri korunmalı

Sektördeki sigorta sayısına yönelik görüşlerini sorduğumuz Koçak, sektörde sayının fazla olmadığını ve hayat dışı branşta 32 tane sigorta şirketi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Küçük sigorta şirketlerinin korunması gerekiyor çünkü vatandaşa daha farklı hizmet verebiliyorlar. Sigorta sektöründe şirket büyüdükçe yapısı hantallaşıyor, gerek müşterisine gerek acentesine hizmet vermede güçlükler çekebiliyor. Küçükler elendikten sonra büyük firmalar piyasayı istediği gibi yönlendirebilir ve şu anda çok ucuza alınan poliçeler çok yüksek fiyatlara satılabilir. Ne müşteriler ne de sigorta şirketleri mağdur olsun, fiyatlar teknik karlılığı sağlayacak seviyede belirlensin. Temel iktisat kitaplarının hepsinde enflasyonun nasıl düşürüleceği yazar. Bütün siyasetçiler ve ekonomistler bu kuralları bilir ama bir takım politikalar nedeniyle uygulamaz. Ülkemizdeki sigorta şirketlerinin çalışan kadroları çok iyi, alt yapıları, bilgi işlem yapıları çok iyi. Bu yapıyla fiyatlandırmayı çok iyi yapabiliriz ama aktüerya kısmı poliçe fiyatlandırmasını yaptıktan sonra sektördeki fiyatlara bakılıyor. Böyle sigortacılık yapılmaz.

Şirketlerin hasar ödemelerine bakın

Orta ölçekli bir sigorta şirketi olduklarının altını çizen Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, müşterilerine daha yakın hizmet verdiklerini ve 2009 yılında Anadolu'da 159 acente açarak acente sayılarını 500'e yükselttiklerini söyledi. "Acentelerimiz bize ulaşma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamıyor" diyen Koçak şunları söyledi: "Uzman Yardımcısı‘ndan Genel Müdür'e kadar rahatlıkla ulaşabiliyor ve sorununu en kısa sürede çözebiliyor. Olası bir hasar durumunda hiçbir müşterimizi ve acentemizi mağdur etmeden sorunu en kısa sürede çözebiliyor ve tazmin edebiliyoruz. Krizin yükseldiği veya rekabetten dolayı iş yapamamanın getirdiği bir ortamda da biz acentelerimize mümkün olduğu kadar müşterilerini elinde tutmalarını söylüyoruz.

Bugün düşük fiyat veren bir sigorta şirketi vardır, yarın o gider bir başkası gelir ancak her sene acenteyi değiştiremezsiniz, istikrarlı olmak zorundasınız. Acentelerine çok kazandırdığını iddia eden şirketlerin birde hasar ödemelerine bakmak gerekiyor, müşterisini ne kadar memnun ediyor çünkü müşteri sigorta şirketinden önce acentesini tanır ve bu küçük yerleşim yerlerinde daha da önemlidir. Müşteri, hizmeti iyi veren bir acenteyle ve onun sigorta şirketiyle çalışmalıdır."