Son 10 yılda 4 binden fazla eser Türkiye'ye iade edildi

Uzun uğraşlar sonunda dünyanın dört bir yanından geri getirilen binlerce yıllık eserlere paha biçilemiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA  - Kültür ve Turizm Bakanlığı son 10 yılda, ülkeden çeşitli yollarla çıkarılan 4 bin 113 tarihi eseri Türkiye'nin milli servetine geri kazandırdı.
Son olarak Karun Hazineleri'nin en önemli parçalarından Kanatlı Denizatı Broşu, Alman makamları tarafından Türk yetkililere teslim edildi. Müjdeyi, Berlin'de bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik verdi.
Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nden edinilen bilgiye göre, bugüne kadar Sırbistan'dan 1865, Almanya'dan 1241, İsviçre'den 397, Avusturya'dan 320, Hırvatistan'dan 133, İngiltere'den 56, ABD'den 40, Birleşik Arap Emirlikleri'nden 23, Bulgaristan'dan 20 ve Fransa'dan 18 eser geri alındı.
Son yıllarda uzun uğraşlar neticesinde dünyanın dört bir yanından geri getirilen eserler binlerce yıllık. Aralarında 3 bin 300 yıllık Boğazköy Sfenksi, Antik Yunan'dan kalan Herakles heykelinin üst yarısı, Bursa Sinanpaşa Camisi'nden çalınan ve üzerinde Kur'an-ı Kerim'den ayetler bulunan çinilerin de olduğu eserler, Türkiye genelinde ait oldukları müzelerde sergileniyor.
Türkiye son yıllarda, ülkeden yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin geri alınması için büyük çaba sarf ediyor. Geri alınan kültür varlıklarına, ait oldukları dönemin sosyal, kültürel ve sanatsal özelliklerini yansıtmaları ve sağladıkları bilimsel veriler sebebiyle paha biçilemiyor.
 
Kanatlı Denizatı Broşu dönüş yolunda
 
Son olarak Karun Hazineleri'nin en önemli parçası olan ve 2005 yılında Uşak Arkeoloji Müzesi'nden çalınan Kanatlı Denizatı Broşu, Almanya'da bulundu ve iadesi istendi. Alman makamları geçen günlerde, som altından ve üstü mücevherlerle kaplı broşu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü'ye teslim etti.
Temaslarda bulunmak üzere Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, broşun iadesiyle ilgili açıklamayı Uluslararası Berlin Turizm Borsası Fuarı'nda yaptı.
Eseri yarın Türkiye'ye getireceğini belirten Bakan Çelik, broşun gelecek yıl Uşak'ta tamamlanacak müzede sergileneceğini bildirdi.
Çelik açıklamasında, "Kanatlı Denizatı broşuna, ait olduğu yere, Anadolu'ya hoşgeldin diyorum"' dedi.
Kanatlı Denizatı broşunun uzun zamandır peşinde olduklarını ve Interpol'ün eseri tüm dünyada aradığını ifade eden Çelik, "Bunu satamayacaklarını anlayınca Hagen Savcılığı'na teslim edilmiş. Bakanlığımızın haberi oldu, derhal inceleme sonucu eserin Uşak'taki müzede sahtesiyle değiştirilen eser olduğu anlaşıldı" diye konuştu.
Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda hükümetin vizyonu çerçevesinde bu tür girişimlerin sürdüğünü vurgulayarak, "Eserin alınmasında emeği geçenler var. Eski Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay'a, Alman yetkililere, Hagen başsavcılığına, Büyükelçi ve yetkililerine, Türk ve Alman Interpolü'ne kültürel mirasımıza yaptığı katkılar nedeniyle teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
M.Ö. 560-546 yılları arasında hüküm süren Lidya Kralı Krezüs (Karun) döneminden kalan Karun Hazineleri'ne ait 363 parça eser, 1965-68 yılları arasında Uşak'a bağlı Tekin Köyü'nde bulunmuştu. 2005 yılında sahtesiyle değiştirilerek Uşak Müzesi'nden çalınan Kanatlı Denizatı Broşu, Interpol ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçak Eserler Şube Müdürlüğü'nün çalışmaları sonucu Almanya'da ele geçirildi.
 
Eserler Nasıl Geri Alınıyor?
 
Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden itibaren Türkiye'de yapılan izinsiz kazı ve araştırmalar sonucu pek çok eser, yurt dışına çıkarılarak Avrupa ve Amerika'daki müze ve koleksiyonlara dahil edildi. Bu konuda alınan tüm önlemler ve çalışmalara rağmen, kültür varlığı kaçakçılığı çeşitli yollardan halen devam ediyor.
Herhangi bir müze, ören yeri veya koleksiyona ait bir eserin çalınması durumunda; öncelikle eserin fotoğraflı envanter bilgileri Vakıflar Genel Müdürlüğü, Emniyet, Jandarma, Dışişleri Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve tüm Valiliklere gönderilerek gerekli duyurular yapılıyor. Ayrıca çalınan eser 189 ülkenin üye olduğu Interpol'ün Çalıntı Sanat Eserleri Veri tabanına alınıyor. Interpol ile sıkı bir işbirliği yürüten bakanlık, eser herhangi bir ülkede tespit edildiği anda gerekli siyasi ve hukuki temasları başlatıyor.
Çalınan eserlerin iadesine dair bürokratik süreç, envanter kaydı olduğu için nispeten kolay yürütülüyor. Kaçak kazılar sonucu bulunan ve dolayısıyla envanter kaydı olmayan eserlerin iade süreci ise oldukça sıkıntılı. Bu eserlerin iadesi için karşılıklı işbirliği ve iyi niyet çerçevesinde diplomatik girişimler sürdürülüyor. Son olarak, diplomatik girişimlerin sonuçsuz kaldığı durumlarda ise dava açma yoluna başvuruluyor.
Türkiye bir yandan da kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi için birçok ülkeyle ikili anlaşmalar imzalayarak işbirliğini güçlendiriyor. Bu anlaşmalara son olarak 28 Ağustos 2012 tarihinde Bulgaristan ile imzalanan "kültür varlıklarının yasa dışı ithal, ihraç ve mülkiyet devrinin önlenmesine yönelik ikili işbirliği anlaşması" eklendi. Türkiye ayrıca üyesi olduğu UNESCO "Kültür Varlıklarının Kaynak Ülkeye İadesi veya Kanunsuz Alıkoyma Durumunda Geri Verilmesinin Teşviki Hükümetlerarası Komite"de aktif rol oynuyor.
 
Boğazköy Sfenksi
 
M.Ö. 1300 yıllarına, Hitit İmparatorluğu Dönemi'ne tarihlendirilen Sfenks, yaklaşık 3 bin 300 yaşında. Kireç taşından yapılan eser 2,5 metre boyunda, 1,75 metre eninde ve 1700 kilogram ağırlığında.
1906-1912 yılları arasında Boğazköy'de, Müze-i Hümayun başkanlığında ve Alman heyet üyelerinin de katılımıyla yapılan kazılarda Hitit Kraliyet Arşivi'ne ait 10 bin 400 civarında tablet ve iki sfenks bulundu.
Yapılan anlaşma sonucu, tabletler ve sfenksler, temizleme, onarım ve yayın çalışmaları için -iade edilmek üzere- Alman kazı ekibi üyeleri tarafından Berlin'e götürüldü. Eserlerin bir kısmı iade edildi, ancak Boğazköy Sfenksi Almanya'da kaldı. 1938'e kadar eserin iadesi için görüşmeler devam etti. Ancak II. Dünya Savaşı'nın başlaması ve savaş sonrası Berlin müzelerinin Doğu Almanya'da kalması nedeniyle ilişkiler kesildi. Türkiye, 1973 yılında Doğu Almanya'yı resmi olarak tanıdı ve 1974'te sfenksin iadesine ilişkin görüşmeler yeniden başladı.
Yıllar süren temasların ardından, 2011'de Ankara ve Berlin'de düzenlenen toplantılar sonucu anlaşma sağlandı ve Temmuz 2011'de eser iade edildi. Sfenks, diğer eşiyle birlikte Boğazköy Müzesi'nde sergilenmeye başladı.
 
Herakles heykelinin üst yarısı
 
Herakles heykelinin alt yarısı, 1980'de Perge Ören Yeri'nde bulundu. 1990 yılında, heykelin üst yarısının Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde olduğu tespit edildi. Uzun yıllar devam eden temaslar sonucu, 2011 yılında mutabakat zaptı imzalandı ve heykel teslim alındı.
Heykel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve resmi heyetin bulunduğu uçakla 25 Eylül 2011'de Türkiye'ye getirildi ve Antalya Müzesi Müdürlüğü'ne teslim edildi.
 
Sinanpaşa Camisi çinileri
 
Üzerinde Kur'an-ı Kerim'den Haşr Suresi'nin 23. ayetinin bir bölümünün yazılı olduğu pencere süslemesini oluşturan 34 parça çini karo, Bursa Sinanpaşa Camisi'nden 2002'de yapılan soygunda çalındı. İngiltere'de bulunan çiniler, yoğun çabalar sonucu Ağustos 2012'de Türkiye'ye iade edildi ve restorasyonun ardından Ankara Etnografya Müzesi'nde teşhire açıldı.
Haşr Suresi'nin 23. ayeti meali, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından şöyle aktarılıyor:
"O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olandır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır."