Son teşvik kararnamesinin getirdikleri

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Niyazi KAVAR / Yatırımcı Koordinasyonu Geliştirme ve  Destekleme Derneği (YAKODER) Genel Sekreteri  

 

Bakanlar Kurulu'nun 14.07.2009 tarih ve 2009/15199 sayılı "Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar"ı 16.07.2009 tarihli, bu kararın uygulanmasına ilişkin Tebliğ de 28.07.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu karar ile getirilen teşvik ve destekler ile halen uygulanmakta olan teşvik ve desteklerin karşılaştırılması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi ve istihdamın artırılması açısından etkileri konusunda şu tespitleri yapmak mümkündür:

Yeni Teşvik Kararı'ndaki "KDV İstisnası", "Gümrük Vergisi Muafiyeti", "Faiz Desteği" teşvikleri 2006/10921 sayılı karar kapsamında aynı şekilde ve oranda zaten vardı ve "Faiz Desteği" hariç diğerleri uygulanıyordu. 2006 yılından beri uygulanmayan bu destek herhalde bundan sonra uygulanacak. Daha önce bu destekten yararlanamayanlar kazanılmış haklarını alabilecekler mi? Bu konuda bir belirsizlik vardır.  

Yeni Teşvik Kararı'ndaki "SSK Primi İşveren Hissesinin Hazine Tarafından Karşılanması" ve "Yatırım Yeri Tahsisi" teşvikleri ise 5084 sayılı Yasa kapsamında zaten uygulanmakta idi. Böylece bu teşvikler de teşvik belgesi ile uygulanacaklar arasına girmiş bulunmaktadır. 

"Kurumlar/Gelir Vergisi İndirimi" teşviki yenidir. 1986-1992 yılları arasında uygulanan "%100 Yatırım İndirimi" desteği kadar etkin olacağını sanmıyorum.

5084 sayılı Yasa kapsamında halen uygulanan "Enerji Desteği" ile "Gelir Vergisi Stopajı Teşviki" Yeni Teşvik Sistemi'nde yoktur.

Anlaşılan şu ki, 5084 sayılı Yasa kapsamındaki teşvikler her bir yatırım için en fazla beş yıl olmak üzere, 31.12.2012 tarihine kadar uygulanacak ve daha sonra uygulamadan kaldırılacaktır.

Tüm teşviklerin teşvik belgesi kapsamına alınması yeniden yatırımcıyı kırtasiyeciliğe boğmuştur.

Ayrıca, teşvik belgesi alma sınırı, kalkınmada öncelikli yörelerde (şimdiki 4. bölgedeki illerin çoğunda) sabit yatırım tutarının en alt değeri 200.000 TL'den 500.000 TL seviyesine çıkarılarak, daha küçük ölçekli yatırımların teşvik ve desteklerden yararlanmalarının önü kapanmıştır. Ki desteğe en fazla ihtiyacı olan kesim, bu kesimdir. Bilindiği üzere, 5084 sayılı Yasa kapsamındaki teşvik ve desteklerden yararlanmak için ise teşvik belgesi alma şartı yoktu ve bu desteklerden yararlanmak için bir tek, 5 işletme yılı boyunca en az 10 kişiyi istihdam etme şartı vardı. Makul olanı da buydu. 

Bu Yeni Teşvik Kararı'yla, bölgeler ve iller arası gelişmişlik farklarını ortadan kaldırmak mümkün değildir. Örneğin Diyarbakır, Trabzon ve Hakkâri'nin aynı grupta olması doğru bir gruplandırma olmadığını göstermektedir. Yatırımcı, Trabzon dururken Diyarbakır'a ve Diyarbakır dururken de Hakkâri'ye yatırım yapmaz. Hatta aynı düzey 2 grup içinde Van dururken Hakkâri'ye, Erzurum dururken Bayburt'a, Malatya dururken Bingöl'e yatırım yapmaz. En fazla 5 ilden oluşan gruplar oluşturulmalıydı. Özellikle, en az gelişmiş illerden oluşan gruba çok daha cazip (Örneğin 15 yıl boyunca; vergi almama, enerji ile SSK işveren hissesi giderlerini Hazineden karşılama gibi) teşvikler sağlanabilirdi. Böylece belki Hakkâri, Şırnak, Ardahan gibi illere de yatırımın gitme şansı olabilirdi.  Unutmayalım ki, bu illere 800-1.000 arası istihdam yaratacak yatırımların gitmesi, bu illerin çehresini değiştirebilir.

Yukarıdaki açıklamalardan da görüldüğü gibi, çok önemli yenilikler bulunmamaktadır. Bir tek "Kurumlar/Gelir Vergisi İndirimi" teşviki ilavesi yenidir. Ancak bunun yanı sıra "Enerji Desteği" ve "Gelir vergisi Stopajı Desteği" teşvikleri ise kaldırılmaktadır.

Her bir düzey 2 bölgesinde ön plana çıkan yatırım alanlarının tespitinin yapılmış olması ve sadece bu alanlarda faaliyet gösterecek işletmelere söz konusu teşvik ve desteklerin uygulanması doğru bir karardır. Ancak, bununla beraber sabit yatırım tutarı alt sınırının 500.000 TL'ye çıkarılması, (bazı yatırımlar için bu sınır 2 milyon TL'ye kadar çıkmaktadır.) daha küçük ölçekli işletmelerin kurulmasını engelleyecektir. Bu durumda, hem belirlenen alanlarda küçük işletmelerin kurulması engellenmiş, hem de diğer alanlarda yapılacak yatırımlar engellenmiş olmaktadır. Yani, bu durum aynen "evdeki bulgurdan olma" sonucunu doğurmuştur.

Bunun yanı sıra, bölgesel gelişmişlik farklılıklarını ortadan kaldırmak için geri kalmış bölge ve illere daha güçlü bir yatırım yapma dürtüsü yaratmak lazım. Bunun için de daha büyük çaplı ve radikal sayılabilecek oranda teşvik ve destekler uygulamak gerekmektedir. Geri kalmış illere çok cazip sayılabilecek ve en azından birkaç büyük istihdam kapasiteli yatırımı çekebilecek teşvik ve destekler uygulanmayacaksa iller arası gelişmişlik farkını azaltmak mümkün olmayacaktır. Kısacası, yürürlüğe konulan bu teşviklerle gelişmişlik farkı azalacağına daha da büyür.