Sözleşmenin süresi kendiliğinden uzarsa sözleşme tekrar damga vergisine tabi olur mu?

Ahmet ARSLAN - Denetçi, SM Mali Müşavir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bilindiği gibi, sözleşmeler damga vergisine tabi olduğu gibi sözleşmenin süre ve şartlarına ilişkin olarak sözleşmede yapılan değişiklikler de damga vergisine tabi bulunmaktadır. Zira 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, 2’nci maddesinde; Vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de Damga Vergisine tabi olduğu, 14’üncü maddesinde; mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınacağı belirtilmiş ve Kanuna ekli (1) sayılı listede sözleşmelerin binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. 

Bir sözleşmenin süresinin uzaması ise ya sözleşmedeki hükümlere göre kendiliğinden ya da sözleşme süresinin sonuna doğru taraflardan birisinin bildirimi ile söz konusu olmaktadır. Örneğin, sözleşmede yer alan “İş bu sözleşme ../../…. tarihinden itibaren … yıl/ay/gün için düzenlenmiş olup tarafl ar bu süre sona ermeden .. gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunmadıkları takdirde bu sözleşme aynı süre için kendiliğinden uzar.” şeklindeki hükme göre taraflardan birisinin herhangi bir bildirimde bulunmaması halinde sözleşmenin süre bitiminde kendiliğinden otomatik olarak uzaması söz konusudur. Yazılı bildirim mektup şeklinde olabileceği gibi sözleşmenin herhangi bir yerine şerh konulması (ifade) suretiyle de olabilir. Bu durumda sözleşme süresi taraflardan herhangi birinin yazılı bildirimde bulunmaması nedeniyle uzadığından ortada damga vergisine tabi olan herhangi bir kağıt bulunmamaktadır. Nitekim, Danıştay 9. Dairesin’in 28.12.2015 tarih ve 2013/1798 E., 2016/18733 K. nolu kararında da; damga vergisinin doğması için öncelikle kanunda belirlenmiş bir kağıt veya elektronik ortamda düzenlenmiş bir belge ya da veri olması, bu kağıt, belge ya da verinin imzalanmış olması ya da imza yerine geçecek bir işaret konmuş olması gerektiği, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesi durumunda ise sadece bu kağıtların yenilenmesine ilişkin mektup ve şerhlerin damga vergisi tabi olduğu, dolayısıyla damga vergisini doğuran sözleşmenin kendi hükmünden hareketle sözleşmenin süresinin uzaması halinde damga vergisi tarh edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir nokta; süresi uzayan sözleşmenin bedelinde TEFE/ ÜFE, yeniden değerleme oranı ya da başka endekslere göre artış olması halinde sözleşmenin sadece artan bedelinin Damga Vergisi Kanunu’nun 14’üncü maddesi gereğince damga vergisine tabi olduğudur. 

Öte yandan, örneğin, sözleşmede yer alan “İş bu sözleşme ../../…. tarihinden itibaren … yıl/ay/gün için düzenlenmiş olup tarafl ardan birinin bu süre sona ermeden .. gün önce yazılı bildirimde bulunması halinde bu sözleşme aynı süre için kendiliğinden uzar.” şeklindeki hüküm taraflara opsiyon hakkı sağlamakta olup sözleşmenin süresinin uzaması için tarafl ardan birisinin yazılı bildirimde bulunması gerektiğinden yazılı bildirim üzerine sözleşmenin süresinin uzaması halinde sözleşme bir bütün olarak aynı oranda yeniden damga vergisine tabi olur.

 Sonuç 

Yukarıda ilgili kanun hükümleri ve Danıştay kararı doğrultusunda yaptığımız değerlendirmelere göre; tarafl ardan herhangi birinin yazılı bildirimi (mektup ya da şerh) olmaksızın sözleşmenin süresinin sözleşmedeki bir hükme göre kendiliğinden otomatik olarak uzaması halinde damga vergisi doğmayacak, sözleşmenin süresinin ancak taraflardan birisinin yazılı bildirimi ile uzayabilmesi halinde ise yazılı bildirim atıf yaptığı sözleşmenin toplam tutarı üzerinden aynı oranda damga vergisine tabi olacaktır. 

Kaynakça ► Ahmet ARSLAN, Tüm Yönleriyle Damga Vergisi, Mart 2016. ► 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu T.C Resmi Gazete (www.resmigazete.gov.tr)