STM, teknoloji odaklı düşünce merkezi kurdu

MİT Eski Müsteşarı Sönmez Köksal: Türkiye’nin son dönemde yaşadıkları ABD NSA’nın “Tailored Access Operation” işi gibi görünüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA (DÜNYA) – Savunma sanayii ve siber teknolojiler alanında faaliyet gösteren Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM), ThinkTech adını verdiği teknoloji odaklı düşünce kuruluşu kurdu. Kuruluşun tanıtımı amacıyla düzenlenen “Geleceğin harekat ortamının öncelikli savunma sistemleri ve teknolojileri” panelinde konuşan Eski MİT Müsteşarı, Emekli Büyükelçi Sönmez Köksal, ABD’nin üst istihbarat kuruluşu NSA’nın Türkiye’ye yönelik bir operasyon içinde göründüğünü söyledi. Panele Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve E. Korgeneral Alpaslan Erdoğan katıldı.

NSA’nın her bir ülkeye özel geliştirilmiş operasyonlar tasarlayan ve uygulayan “Tailored Access Operation” (özelleştirilmiş erişim operasyonları) birimleri olduğunu belirten Sönmez Köksal, “ Son olaylar, Türkiye’ye yönelik bir özel olarak biçilmiş operasyon gibi duruyor” dedi.

Dünya değişimi: Atlayacak duvar yok, matematik hesap yapılmalı

Sönmez Köksal, küresel yapıda bir değişiklik olduğunu ve bu değişikliğe yönelik savunma-güvenlik hesaplarının “iyi yapılarak” doğru yerde konumlanmak gerektiğini vurguladı. “Bu değişim hesabını klasik yollarla yapmak mümkün değil” diyen Sönmez Köksal, matematik-bilimsel yöntemlerle analiz yapılarak geleceği tasarlamak gerektiğini vurguladı. Köksal, oturumun ikinci bölümünde verdiği bilgide, Türkiye’nin ABD ile yaşadığı Johnson Mektubu olayında “yeni bir dünya kurulur ve orada yerimizi alırız” yanıtını verdiğini, 1974 ambargosunda da Ecevit’in “Duvarın öte yanına atlarız” yaklaşımını öne koyduğunu hatırlatarak, “O zaman duvarın öbür yanında bir başka dünya vardı. Ama şimdi duvarın öte yanında ne var bilmiyoruz. Türkiye bütün güçlerle eşit ilişki kurarak çalışmasına devam etmeli” dedi.

Dünya Bankası’nın ülkelerin gelişmeyi yakalama becerilerini ölçtüğü bir çalışmasında, Türkiye’nin “10 üzerinden 6 puan” olarak sınıflandığını belirterek, “Bu bir matematik hesap. Koşmam lazım, yakalıyorum demekle olmaz. Bu hesabın gereği yerine getirilmeli” dedi. Köksal, bu yeteneğin artmasının ise hukuk üstünlüğü, hesap verilebilirlik, insan kaynakları yönetimine bağlı olduğunu kaydetti.

Psikolojik etki yönünden Türkiye üstü açık alan gibi

Sönmez Köksal, ülkelerin internet üzerinden bir diğer ülkeye psikolojik etki etme imkanının gün geçtikçe arttığını ve bunun hali hazırda uygulandığını belirterek, bu müdahalelere karşı savunma açısından Türkiye’nin “üstü açık alan gibi göründüğünü” belirtti. E. Korgeneral Alpaslan Erdoğan da geçmişte bu yönde hem saldırılara karşı koyma, hem de topluma etki etme amacını taşıyan Milli Güvenlik Kurulu ve Genelkurmay’da iki birim bulunduğun, her iki birimin Ergenekon soruşturmaları sürecinde ağır baskı altında kapatılmak zorunda kalındığını belirtti.

Geleceğin tehditleri

Panele katılanlar geleceğin ana tehdit ve teknoloji alanının, robotik-insansız sistemler, siber saldırı ve teknoloji, elektronik harp, enerji depolama, uzay ve melzeme alanlarında yoğunlaştığını belirttiler. Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir sosyal mühendislik-sosyal müdahale alanının sosyal medya dahil internet erişim imkanlarıyla sıklıkla kullanıldığını belirterek, “İnsanlar özgür düşüncesi olduğunu zannettiği ortamda sıklıkla yönlendirilmiş halde davranabildiğin gördük” dedi. Demir, bu sürece örnek olarak “DAEŞ diye bir örgüt çıkıyor ve dünyanın dört bir yanından insanlar katılmak için koşuyor.. Bu hiç mantıklı değil, yönlendirmenin eseri” dedi.

Türkiye NATO’dan çıkamaz, devlet aklı iyi yönetilmeli

ODTÜ Öğretim Üyesi Hüseyin Bağcı da Türkiye’nin mevcut yaşadığı krizleri “devlet aklıyla” yönetmediğini ve duygusal tepkiler verildiğini belirtti. Bağcı, “Bir olay oldu ve herkes NATO’dan çıkalım vs. diye bağırmaya başladı. Bu yanlış. Türkiye NATO’dan çıkamaz, niye çıksın ki?” dedi. Bağcı gelinen süreçte Türkiye’ye karşı girişimlerin ve söylemlerin sıklıkla gündeme getirildiğini, kışkırtmalar olduğunu belirterek, bunlara duygusal tepki vermek yerine “devlet aklıyla” oluşturulmuş tepkiler verilmesi gerektiğini ve her platformda Türkiye tezlerinin anlatılmasını önerdi.

STM ThinkTech

STM tarafından kurulan teknoloji odaklı düşünce kuruluşu ThinkTech çalışmalarına başladı. ThinkTech hakkında bilgi veren STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, başta savunma-güvenlik ve mühendislik-teknoloji olmak üzere havacılık, enerji, ulaştırma, eğitim ve sağlık alanlarına odaklanacaklarını belirterek, “STM, sahip olduğu danışmanlık tecrübesini, bilgi birikimini, büyük veri analiz ve işleme yeteneğini, teknolojik alt yapısını ve insan kaynağı gücünü ThinkTech ile teknoloji tabanlı öngörülere çevirecek. Oluşturulacak öngörü ve senaryolar ise bölgesel ve küresel anlamda Türkiye’nin gelecek vizyonuna hizmet edecek. ThinkTech ile savunma sanayi ve teknoloji alanında danışmanlık faaliyetlerimizi farklı bir boyuta taşıyacağız. Türkiye’nin ilk teknoloji odaklı bu düşünce merkezimiz ile stratejik karar vericilerin bilgi ihtiyacını sürdürülebilir bir şekilde amaca yönelik olarak karşılamayı hedefliyoruz” dedi.