Suriye ile ilgili flaş fotoğraflar
Suriye ordusunda 13 yıl görev yapan bir kişi, Esad rejimi tarafından sistematik işkenceye tabi tutulan 11 bin kişinin 55 bin fotoğrafını çekti. Fotoğraflar; TRT, Anadolu Ajansı, The Guardian ve CNN tarafından tüm dünya ile paylaşıldı
İSTANBUL - Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişi çalışma arkadaşlarıyla iki yıl boyunca Esad rejimi tarafından gözaltında sistematik işkenceyle öldürüldüğü iddia edilen 11 bin kişinin 55 bin kare fotoğrafını çekti.
Fotoğraflar, İngiltere'de kurulan ve uzmanlardan oluşan bir komisyonda incelendi, rapor hazırlandı. Görüntüler ve rapor TRT, AA, CNN ve Guardian tarafından dünyaya duyuruldu. AA tarafından servis edilen fotoğrafların tamamını kullanmak mümkün olmadığı için bir kısmını yayınlıyoruz. İşte o fotoğraflar ve rapordaki ayrıntılar:
Suriye ordusunda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişi, ülkede yaşanan iç savaş boyunca, rejime bağlı askeri hastanelere ölü olarak getirilen kişilerin fotoğraflarını çekmekle görevlendirildi. Hastaneye getirilen kişilerin tamamı gözaltındayken işkence, elle boğma ve aç bırakılarak öldürülen Suriyeli muhaliflerden oluşuyordu. Askeri polis her gün, ölü olarak getirilen bu kişilerin yüz ve beden fotoğraflarını çekerek, numaralandırıp üstlerine teslim etti.
Cesetlerin yüz ve bedenleri üzerine elle yazılan şifreli notlarla beraber çekilen bu fotoğraflar, Suriye ordusu içinde sistematik olarak verilen öldürme emirlerinin yerine getirildiğine dair belge olarak kabul gördü. Çalışma arkadaşlarıyla iki yılda 55 bin kare fotoğraf çeken askeri polis, sistematik işkenceyle öldürme politikasına dayanamayarak Suriyeli muhaliflerle gizlice irtibat kurdu. Kod ismi "Caesar" olan askeri polis, iki yıl boyunca çekilen fotoğrafları düzenli olarak bir flaş belleğe kaydetti ve gizlice muhaliflere verdi.
Muhaliflerin girişimleri sonucunda, İngiltere'de savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda söz sahibi uluslararası hukukçular ile adli tıp ve adli fotoğraflar konusunda uzman kişilerden oluşan özel bir komisyon kuruldu. Komisyonda, Birleşmiş Milletler tarafından daha önce savaş suçu işlemiş eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Sierra Leona için kurulan özel mahkemelerde görevlendirilmiş savcı ve avukatlar da yer aldı.
Fotoğrafların ve diğer görüntülerin gerçek olup olmadığı ve üzerlerinde oynama yapılıp yapılmadığı konuları İngiltere'de bir laboratuvarda incelendi. İncelenen materyallerin tümünün müdahale edilmeyen gerçek fotoğraflar olduğu tespit edildi.
Komisyon 55 bin fotoğraftan 26 binini inceledi. Fotoğraftaki kişilerin, sistematik işkenceye tabi tutulduğu, kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldığı, tel, ip ve hatta araçlardaki "triger kayışı"na benzer cisimlerle boğulduğu inceleme sonunda tespit edildi. Dikkat çeken bir diğer önemli tespit de açlığın bir işkence yöntemi olarak kullanılması oldu. Komisyon, bu yöntemlerle öldürülen ve 55 bin kare fotoğrafı çekilen kişi sayısının yaklaşık 11 bin olduğu tahmininde bulundu.
Fotoğrafları çeken kişiyi, Suriye dışına kaçmasının ardından görgü tanığı olarak da dinleyen Komisyon üyeleri, konuyla ilgili diğer şahitlerin ifadelerine başvurdu. Komisyon, tüm bulguların, savaş suçu için kurulacak hukuk mahkemesince kabul edilebilir "açık deliller" olduğuna karar verdi. Bu delillerin Esad rejimine karşı, "insanlığa karşı suç" ve "savaş suçları" için açılacak davalarda "güçlü deliller" olduğuna karar veren Komisyon, çalışmalarını bir rapor haline getirdi. Rapor tüm Komisyon üyeleri tarafından imzalandı.
Bulunduğu ortamın "mezbahaya" benzemeye başladığını söyleyen Caesar, bunu ispatlamak için cesetlerin toplu halde fotoğraflarını bile çekti. "Caesar", bu fotoğrafları daha sonra uluslararası insan hakları örgütleriyle ilişkili muhalif saflarındaki bir akrabası aracılığıyla Suriye dışına çıkardı. Eylül 2011 tarihinden itibaren fotoğraflar düzenli olarak yurt dışına çıkartıldı.
Soruşturma Komisyonu'nda kimler yer alıyor?
Suriyeli muhalif insan hakları savunucularının girişimleri sonucu, Londra'da "Carter-Ruck and Co." adlı bir hukuk bürosu aracılığı ile özel bir soruşturma komisyonu oluşturuldu.
Komisyon üyeleri:
Sir Desmond de Silva, İngiltere Kraliçesi'nin Danışmanı (Başkan). Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme'nin eski Başsavcısı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından bizzat atandığı davada bu yetkisine dayanarak Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor'ın tutuklanmasını sağladı.
Profesör Sir Geoffrey Nice, İngiltere Kraliçesi'nin Danışmanı. Eski Yugoslavya'da işlenen suçlar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanan eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Milosevic'in duruşmasındaki başsavcı.
Profesör David M. Crane, Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme'nin ilk başsavcısı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından bizzat atandı. Bu yetkisine dayanarak Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor davasının iddianamesini hazırladı.
Dr. Stuart J. Hamilton, Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığına bağlı adli patalog.
Profesör Susan Black, anatomi ve adli antropoloji profesörü. Sertifikalı adli antropolog.
Stephen Cole. Adli Tıp Teknik Müdürü ve adli görüntüleme uzmanı.
Özel Soruşturma Komisyonu, çalışmalarını yapmak üzere Ortadoğu'da bir ülkeye gelerek fotoğrafları incelemeye başladı. Fotoğraflardan seçilen örnekler İngiltere'de Acume Forensics (Adli Görüntüleme) merkezinde test edildi. Merkez tarafından fotoğraflara herhangi bir müdahale yapılmadığı ve gerçek olduğu garantisi verildi.
"Caesar" 12, 13 ve 18 Ocak 2014 tarihlerinde Komisyona ifade verdi ve her türlü soruyu yanıtladı. Komisyon "Caesar'ın", "sansasyonel olma" görüntüsü çizmeyen, partizan da görünmeyen, bir tanık olduğunu rapora not etti. "Caesar'ın" hiçbir infaza ve işkenceye tanık olmadığını, sadece öldürülmüş kişilerin fotoğrafını çektiğini dürüstçe ve abartmadan ifade etmesi ayrıca dikkati çekti
İç savaşın başlamasının ardından gözaltı merkezlerinde işkenceyle öldürülen yaklaşık 11 bin kişinin cesetlerinin 55 bin kare fotoğrafını çeken askeri polis ile Suriye dışına kaçtıktan sonra görüşme yapan Komisyon'un başında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in danışmanlarından Sir Desmond de Silva bulunuyor.
Kökenleri Sri Lanka'ya dayanan ünlü avukat, 2002'de dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından Sierra Leone'de işlenen savaş suçlarının soruşturulması için kurulan Özel Mahkeme'nin başsavcısı olarak atanmıştı. De Silva, 2011 yılında Lahey'de savaş suçları işlemekten suçlu bulunan eski Liberya Devlet Başkanı Charles Taylor'ın tutuklanmasını da sağlamıştı.
Kraliçe II. Elizabeth'in danışmanlarından Prof. Sir Geoffrey Nice de Soruşturma Komisyonu'nda yer alan bir diğer isim.
Eski Yugoslavya'da işlenen suçlar için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde çalışan Nice, Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in yargılandığı davada savcı yardımcısı olarak görev yapmıştı. Nice, Bosnalı Hırvat siyasetçi ve Hırvat Savunma Konseyi'nin komutanlarından Dario Kordiç ile "Sırp Adolf" adıyla tanınan Bosnalı Sırp Goran Jelisiç'in yargılanmasına da savcı olarak katılmıştı. Özel Soruşturma Komisyonu'nun bir diğer üyesi ise Sierra Leone için kurulan Özel Mahkeme'nin ilk başsavcısı Prof. David M. Crane. BM Genel Sekreteri Annan tarafından Crane, Özel Mahkeme'nin başsavcısı olarak görevlendirilmişti. Daha sonra görevini De Silva'ya devreden Crane, eski Liberya Devlet Başkanı Taylor hakkındaki iddianameyi hazırlamıştı.
İnsan hakları ihlallerinin tüm dünyaya duyurulması için Impunity Watch'ı kuran Crane, 2013'te ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ne olası bir Suriye Savaş Suçları Mahkemesi'nin kurulması ile ilgili bilgi vermişti.
Adli Tıp Uzmanları
Suriye'deki gözaltı merkezlerindeki işkence ve infazların fotoğraflarını inceleyen adli tıp uzmanları arasında ise İngiltere İçişleri Bakanlığı adli pataloglarından Dr. Stuart J. Hamilton ile Dundee Üniversitesi Anatomi ve Adli Antropoloji profesörü Susan Black yer alıyor. İngiltere hükümetine bağlı CPS (Crown Prosecution Service) Çerçeve Anlaşması'na taraf olmak için gerekli kriterleri sağlayabilen birkaç şirketten biri olan Acume Forensics'ten adli görüntüleme uzmanı Stephen Cole da bu ekipte bulunuyor.