TAI, halka arz geliriyle Avrupa'da şirket alacak
TAI hisselerinin yüzde 20'sini İMKB'de gelecek yıl 10 Mayıs'a kadar halka arz etmek istediklerini kaydeden Dörtkaşlı, borsadan elde edilecek elde gelirin bir kısmının yurtiçinde organik büyüme için, diğer kısmının yurtdışında şirket satınalmak için kullan
Halka arz geliri ile Avrupa'da rekabet ve işçilik sorunları olan firmaları satın alabileceklerini belirten Dörtkaşlı, "Yurtdışında ürün sahibi olma konusunda bugüne kadar akıl koymuş, bizden önde olan firmaları da alabiliriz. Başkalarının akıllarını satın alabiliriz" diye konuştu.
Mehmet KAYA
ANKARA - TAI halka arzında son aşamaya gelindiğini ve "10 Mayıs"a (2013) kadar yüzde 20 oranında satışı tamamlamak istediklerini belirten TAI Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, elde edilecek gelirin kullanımı ile ilgili 'genel çerçeve' hakkında bilgi verdi. Elde edilecek gelirin bir kısmıyla bazı Avrupa firmalarını satınalmaya yönelebileceklerini kaydeden Dörtkaşlı, ürün sahibi olma konusunda TAI'den önde olan yurtdışı firmalarını da satın alabileceklerini belirterek "Başkalarının akıllarını satın alabiliriz" diye konuştu.
Şirketin 2005 yılında 60 milyon dolar düzeyindeki değerinin, 3.5-4 milyar dolar düzeyinde beklendiğini belirten Dörtkaşlı, "Piyasa yanılmaz, 10 Mayıs'a kadar nerelere gelmiş göreceğiz" dedi. TAI'nin Dünyanın en büyük savunma sanayii şirketleri arasına girdiğini, 20 milyar dolarlık iş üstlendiğini belirten Dörtkaşlı, gelecek dönemde büyümeyi sürdüreceklerini kaydetti. TAI'nin mevcut tesislerine komşu 3 milyon metrekare alanda kurulacak Havacılık ve Uzay Özel İhtisas Sanayi Bölgesi çalışmalarının da sürdüğünü belirten Dörtkaşlı, buraya yerli ve yabancı çok sayıda şirketin geleceğini tahmin ettiğini anlattı. TAI Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Arkadaşımız Mehmet Kaya'nın sorularını yanıtladı.
-TAI halka arzı yıl boyunca konuşuldu. Sanırım gerekli kararların çoğu alındı, hangi aşamadasınız?
TUSAŞ'ın yüzde 55'i, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na, (TSKGV) yüzde 45'i de Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na (SSM) ait. Beş ortak diyoruz ama ana yapı bu şekilde.
Ne oranda halka arz ederiz, hangi yöntemleri kullanırız, nerede arz ederiz, banka seçimi tartışmaları tamamlandı. Hisselerimizin yüzde 20'sini İMKB'de, sermaye artışı yöntemiyle gelecek yıl, konjonktür değişmez ve danışmanlarımız aksini söylemezse Mayısın 10'una kadar halka arz etmiş olmayı istiyoruz.
Bunun için yol arkadaşı olarak Türkiye İş Bankası'nı ve GP Morgan'ı seçtik. Şu günlerde hukuk firması seçimi de yapıyoruz. Kısa süre içinde onu da tamamlayacağız. Daha sonra oyun planımız olacak, danışmanlarımızla konuşacağız, roadshow planlamalarımız olacak ve süreci tamamlayacağız.
-Gelir ve şirket değerine ilişkin tahmininiz nedir?
O günün şartları ne olur bilemiyoruz ama danışmanlarımızla konuştuğumuzda, benim gidişatımızdan hissettiğim; 3.5-4 milyar dolar bandında bir şirket değeri olur. Yüzde 20 hissenin tamamını satacağız diye düşünüyorum. 12 Ocak 2005 TAI hisselerini aldığımız tarih. Hiç kimse malını ucuza satmaz, şirketin değeri (o satışa göre) 60 milyon dolar olmuş. Şimdi, 2013'e geldiğimizde şirketin değerini bir kez daha göreceğiz. Danışman seçiminde, banka seçiminde dünya ölçeğinde şöhretli kurumların analistleriyle yöneticileriyle konuştuk. Seçmediğimiz şirketlerin analistleri dahil hepsinin söylediği, "Çok heyecan verici bir arz olur."
-Elde edilecek kaynağın nasıl kullanılacağına dair bir karar verildi mi?
[PAGE]-Elde edilecek kaynağın nasıl kullanılacağına dair bir karar verildi mi?
Hissedarlarımız da soruyor.... Hissedar deyince kısaca bahsetmek gerekir, hissedarımız TSKGV'nin üstündeki teşkilat Mütevelli Heyeti. Burada Milli Savunma Bakanı başkanlığında, Genelkurmay 2. başkanı, Milli Savunma Bakanlığı müsteşarı, SSM müsteşarı bulunuyor. Bu mütevelli heyet dahil sunumlarımızı yapıyoruz. Alacağız, şu projeye gireceğiz demek hem mümkün değil, hem de daha sonra pazarlık-rekabet gücümüzü azaltır.
Ancak nasıl kullanılacağı konusunda genel çerçeveyi anlatabilirim. Gelirin 4'te birini ya da 5'te birini, eksik olduğuna inandığımız, bizi rekabetçi yapmasını istediğimiz ileri teknoloji yatırımları için, içerde organik büyüme için harcarız. Bu yatırımlar, kesinlikle sahip olduğumuz yatırımları tekrarlamayan, hele hele OSTİM'de Sincan'da (OSB) yapılabilecek işler için yatırım, kapasite artırımı olmaz. Bizi kendimizi konumladığımız yere götürecek, ileri kompozit, ileri montaj ve mühendislik yatırımı olur.
Dışarıya baktığımızda ise iki yönde harcama yapabiliriz. Bunlardan ilki, Avrupa ya da ABD'de Boeing, Airbus gibi şirketlerin iş ortağı ya da fazlaca iş verdiği ama bu işleri yerine getirirken verimlilik, rekabet sorunları olan, Avrupa'da olması nedeniyle işçilik sorunu yaşayan, "kileri dolu" üzerinde yüksek taahhüt olan firmalara kısmen ya da tamamen olmak üzere talip olabiliriz. Bu türden alımlar, bizim kilerimizi biraz daha doldurmaya, şirket değerini artırmaya, biz şu anda 30 yıl sonrasını görüyorsak, 50 yıl sonrasına bakmamıza cesaret verecek yatırımlar olacaktır.
İkinci harcama yönü ise; ürün sahibi olma konusunda bugüne kadar akıl koymuş, bizden önde, ürün sahibi olma ya da ürüne giden yolda alt sistem sahibi olan firmaları alabiliriz. Bunların bizim hedefimizde bulunan bağımsız egemen ürün sahibi olmamızı hızlandıracak, kolaylaştıracak firmalar olması lazım. Başkalarının akıllarını satın alabiliriz. Hissedarlarımıza harcama planımızı bu şekilde arz ettik. Adaylar kimler olabilir diye çalıştık, hissedarlarımıza da sunduk. İleride, danışmanlarımızdan bu işlem için de destek alacağımızı düşünüyoruz, başka danışmanlarla da çalışabiliriz. Dolayısıyla TAI-TUSAŞ'ımızı hızla büyütebileceğimizi, rakamlarını verdiğim ve gerçekleştirdiğimiz organik büyümenin bu hamleyle çok daha aşılabileceğine inanıyorum.
-Halka arz sonrası hisse yapısı nasıl olacak?
Halka arzdan önce SSM ve TSKGV kendi arasında hisse alıp-satacak çünkü amaçladığımız matematik mevcut hisse yapısı ile olmuyor. Satış sonrasında da yüzde 50 TSKGV, yüzde 30 SSM ve yüzde 20 de halka açık olacak.
-TAI'nin yeniden yapılanması tamamlandı sanırım. Nasıl bir model benimsediniz?
TAI hisselerini satın aldıktan sonra, taşeronluğa uygun fonksiyon odaklı yapıdan, "Business Line" denilen yapıya geçtik. Uçak grubu, helikopter grubu, yapısal grubu, uydu grubu, insansız hava araçları grubu diye ayırdık. Bu gruplar sanki birer iştirak gibi kendi işlerini geliştirmekten, müşteri ile muhatap olmaktan, ürünü teslimat noktasına kadar getirmekten sorumlular. Doğrudan bana bağlı olanlar da paylaşılan hizmetler, insan kaynakları, mali işler, stratejik planlama, tesisler ve varlık yönetimi gibi yerler merkezde duruyor. Her bir grup, işletme gibi çalışıyor. Muhasebeleşme sistemimizi de bu esasa oturttuk. Sanki bir holding var, altında da iştirakleri var gibi çalışmaları sürdürüyoruz.
-TAI 2011 sonunda 848 milyon dolar ciroya ulaştı. Yeni hedef nedir?
Geldiğimiz 850 milyon dolar ciro bence yetmez. Zaten imzaladığımız sözleşmelerde nakde dönmeyen, yıllara sari işler var. Dolayısıyla 2015'te 1 milyar doları, 2023'te de 2 milyar dolar stratejik planımızda belirlediğimiz hedefimiz var ama benim tahminin bunu geçeriz. 2023'ü 3 veya daha yukarıya eskale etmemiz gerekebilir.
-Havacılık projeleri kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Büyük projelerde hangi aşamadasınız?
Hürkuş temel eğitim uçağı nisan sonunda ilk uçuşunu yapacak. 650 sorti dolayında test yapılacak. Hürkuş, Avrupa Havacılık otoritesinin sertifikasyon kurallarıyla geliştirildi. Sadece eğitim uçağı değil, hafif hava savunma anlamında de fonksiyonu var. Kanatlarının altına belli yükleri bağlayarak kullanabileceğimizi düşünüyoruz. Emsalleri var. Biz de bu manada kuvvetli bir motor seçtik, akrobatik özellikleri en üst seviyede. Bir diğer önemli proje ise yaptığımız işlerden dolayı Savunma Sanayii İcra Komitesi bize güvendi ve jet uçağı geliştirme projesi verdi. Kavramsal tasarımını yapıyoruz, kamuoyunda FX projesi olarak biliniyor. F-35'ler ile birlikte belki de 2070'lere kadar envanterde kalacak bir uçak üzerinde çalışıyoruz.
-ANKA insansız hava aracı da ilgiyle takip ediliyor?
[PAGE]-ANKA insansız hava aracı da ilgiyle takip ediliyor?
İnsansız hava araçları grubunda, 3-5 gramdan başlayıp 10 tona kadar giden bir yelpazeden bahsediyoruz. ANKA-MALE (Orta irtifa uzun havada kalma) sınıfında bir uçağımız. Benzeri ne derseniz Heron ve Predatordan söz edebilirim. Son 1.5 yıldır uçuş testleri devam ediyor. Yaklaşık 1.5 tonluk bir araç. Aselsan'ın gece-gündüz görüntü alabilen kamerası var. Testler devam ediyor, otomatik iniş sistemi enetgre edildi. Seri üretim sözleşmelerine başladık, müzakere devam ediyor.
-Üretim ne zaman başlar?
Şu anda testler devam ediyor ve üzerine koymamız gereken teknolojik zorluğu olmayan bir konumdayız. Seri üretim konusunda, kısa sürede envantere girsin denilirse ona göre kullanacağımız unsurlar var, zaman varsa farklı düzenlemeler yapılabilir.
-ANKA projesinde gecikme ya da durma var mı?. Test uçuşu kazası sonrası spekülasyon yapıldı?
Kendi kodladığımız bir yok etme programı hayata geçtiği için kaza oldu. Ancak nedeni bulundu ve önlem alındı. ANKA'nın görev bilgisayarındaki, uçuş bilgisayarındaki, linkler, kumanda sistemleri, sensörler bize ait. Ancak uçuş bilgisayarına evsahipliği yapan kutumuz yabancı menşeliydi, kamuoyunda ANKA'ya mühendislik katkımız düşük, sisteme hakim değilmişiz gibi haberler yer aldı, o da bizi biraz üzdü. Daha önce de söyledim, ANKA'nın beyni de bizim, ciğeri de bizim, hiç kimsenin endişe edeceği bir şey yok.
Neden bu tercih edildi, en erken teslimi bu ülke (İsrail) yapıyordu. Kutunun üzerinde sürücü yazılımı gömülü olarak var. Kendi kutumuzu da geliştirmeye, sürücülerimizi geliştirmeye başlamıştık, o da tamamlandı kalifikasyon aşamasında. Üstelik kalifikasyonumuzda İsrail'den aldığımızın çok üstünde. Bu ürünü seri üretime yetiştirmeye çalışıyoruz.
-Uydu fırlatma kapasitesi kazanılması gerekir demiştiniz?
Evet, Türkiye bu yeteneği mutlaka kazanmalı. Bu konuda çalışmalar başladı. Fırlatma için yer seçimi çalışması da devam ediyor. Fırlatma kapasitesinin kazanılmasında alt uygulamalarında bizim rolümüz olabilir ama diğer başka şirketlerin daha büyük katkısı olacaktır.
-TAI çok sayıda şirkete üretim de yapıyor. Hangi şirket ya da modeller var bu kapsamda?
-TAI çok sayıda şirkete üretim de yapıyor. Hangi şirket ya da modeller var bu kapsamda?
Bu üretimleri yapısal grubumuz gerçekleştiriyor. Uçak ya da helikopterin bir bölümünü yapıyoruz. Metalik ve yeni yaptığımız 100 milyon dolarlık yatırımla ileri kompozit bazlı üretim yapabiliyoruz. Hem sivil hem askeri projeler var. Mesela F-35 orta gövdesini üreteceğiz ve Türkiye'nin de dahil olduğu bu programda 2027'ye kadar 4 milyar dolarlık pay almayı planlıyoruz. A400M geliştirme projesi ve Airbus sivil uçağı A350'ye aileron tasarımı ve üretimi yapıyoruz.
Kazan'da meslek liseliler boş kalmıyor
"Kazan Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile 2007'de protokol yaptık. Kazan Endüstri Meslek Lisesi, kompozit ve metal yapıştırma bölümündeki 4. sınıf öğrencilerini, buraya staja alıyoruz. Bizimle birlikte çalışıyorlar, kısmen derse gidiyor, kısmen buraya geliyorlar. Bizim mühendislerimiz onlara öğretmenlik yapıyor. Mezun olunca yüksek okul-mühendislik okumak isteyen devam etsin, okumayacaklar askere gidinceye kadar gelsin diyoruz. Askerlik dönüşü de memnun olduğumuzu işe alıyoruz. Kazan Endüstri Meslek Lisesi'nden mezun olan hiçbir öğrenci şu anda boşta değil, başka alanlarda da iş buluyor.
TAI içindeki eğitim merkezini de akademiye çeviriyoruz. Biz teknisyen ve mühendislere 250 değişik konuda eğitim veriyoruz.
İncirden helikopter ihracına geçmek zor
İhracatta, biz elimizden gelen her türlü rekabeti yapıyoruz, ondan sonra buna benzer üst seviye sistemleri satmak için devlet büyüklerinin desteğine ihtiyaç oluyor. Türkiye'nin alım gücünün kullanılmasına, hatırların kullanılmasına ihtiyaç oluyor. Sonuçta böyle sistemler satılırken, ihracatı TAI değil, Türkiye'nin yaptığı algısı oluşuyor. Şu anda Kore'de bir helikopter ihalesine girdik. Ancak, Daha önce incir sattığın ülkeye şimdi birden silahlı helikopter veriyorsunuz. Karşı tarafta bunun etkisini görüyorsunuz.
TAI Türksat A.Ş. için uydu üretecek
-TAI uzay çalışmalarını da yürütüyor. Yatırımlar hangi aşamada?
Uydu grubunda, TÜBİTAK Uzay ile birlikte Göktürk 2 uydusu tamamladık. 19 Aralık'ta Çin'den fırlatılacak. Alçak yörünge gözlem-istihbarat uydusu. TAI'ye bizim bahçemiz içine iletişim uyduları da yapılabilecek bir tesis kuruluyor. İki idare Ulaştırma Bakanlığı (Türksat) ve Savunma Bakanlığı (SSM) kaynaklarıyla üretim ve test tesisi yatırımı yapılıyor. Sahibi devlet olacak, işletmesini biz yapacağız. "GovernmentOwnedCompanyOperated" modeli olarak adlandırılan ve Batıda çok kullanılan bir yatırım modeli.
TÜRKSAT ile görüşmeler son aşamada. Bundan sonraki ilk iletişim uydusunda yabancı firmanın taşeronu gibi, ondan sonraki uyduda ana yüklenici gibi çalışacağız. Gözlem uydularında ise optik ya da SAR yükü ne olursa olsun ana yüklenici biz olabileceğiz.
ATAK'ta ihracata hazırız
Helikopter grubunda modernizasyon ve hafif orta sınıf helikopter geliştirme projesi bulunuyor. Bir de ATAK helikopter projemiz var. ATAK helikopterinin gövdesini ve dinamik organlarını İtalyanlardan hazır aldığımız, sonra içine tüm görev ve silah sistemlerini kendimizin entegre ettiğimiz, görev bilgisayarı dahil egemen hale getirdiğimiz ve dünyanın her yerinde satış hakkını aldığımız bize ait bir ürün. Kabul test aşamasındayız. Türk hükümetine 9+50, teslimatımız olacak. Bu arada Kore'de, Pakistan'da, Katar ve Mısır'da Türk Cumhuriyetlerinde pazarlama faaliyetlerine devam ediyoruz. TSK'nın envanterine girdikten ve performansı bir süre gözlendikten sonra ihracat yapacağımıza inanıyorum. Silahlı helikopterler çok fazla değil. Kore'de üç firma var, ikisi ABD'li ve biz varız. İddialı ve prestijli bir üründen bahsediyoruz.
Taahhüt hacmimiz 20 milyar dolar
Şu anda TAI'nin üstlendiği projeler ne kadar?
-Sayı olarak 120 proje var. 2005'ten sonra (TAI hisseleri alınıp TUSAŞ ile birleştiği tarih) işler iyi gitti. Satın alma kararı doğru karardı. Çünkü o dönemde "Amerikalılar olmadan işi yürütemezseniz, işi getiren onlar, kapanmak zorunda kalabilirsiniz" denildi. Ancak tam tersiydi, işi veren Türk hükümetiydi. Şimdi aşağı yukarı bin 600'ü mühendis, bin tasarım yetkinliği olan kişiden oluşan 4 bin 200 çalışan, 850 milyon dolarlık ciro, 528 milyon dolar ihracat ve dünyanın en büyük 83. savunma havacılık şirketi olduk. 20 milyar doların üzerinde taahhüt hacmi var, artırmaya çalışıyoruz. Hem sivil piyasadan işlerimizi artırmaya çalışıyoruz hem de askeri alanda.
Muharrem DÖRTKAŞLI
Ferit B.PARLAK
[email protected]
Dünya karmaşık bir süreç yaşıyor. Savaşlar, krizler birbirini takip ediyor.Yaşadığımız bölge ise çok daha karmaşık bir yapıya ev sahipliği ediyor. Bu denklemde askeri gücün önemi her geçen gün artıyor.
Bu iç karartıcı fotoğrafın gölgesinde yön arayan Türkiye'de ise özellikle savunma sanayi alanında umut verici gelişmeler yaşanıyor.
Geliştirdiği savunma sistemleri ile tüm dünyada adından söz ettirmeye başlayan Türk Uçak Sanayi AŞ (TUSAŞ) bu gelişmelerin odağındaki 'yüz akı' kuruluşlarımızdan biri.
2005 yılında tamamen yerlileştirilen ve o günden bugüne sermaye yapısı olarak yaklaşık 60 kat büyüyen TUSAŞ'ın projelerini ve gelecek hedeflerini Genel Müdür Muharrem Dörtkaşlı ile konuştuk.
1991 yılından itibaren Türk Uçak Sanayii A.Ş.'nin (TUSAŞ) teknik departmanlarının neredeyse tamamında hizmet ürettikten sonra, 1997-2003 yılları arasında Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen, 2005 yılından bugüne kadar da TUSAŞ Genel Müdürlüğü görevini yürüten Dörtkaşlı'nın anlattığı büyüme hikayesi, tüm sektörlerin 'savunma sanayi modeli'ni örnek alması gerekliliğini gözler önüne seriyor.