Tamamlayıcı sağlıkta ilk adım atıldı, sıra Hazine'de

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Sigorta sektöründe Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) olarak adlandırılan ve tam açılımı "Tamamlayıcı veya Destekleyici Sağlık Sigortası" olan çalışmada 10 yılı aşkın süreden sonra ilk adım atıldı. SGK, çoklu fatura kesilememesi durumunu genelge ile ortadan kaldırırken, sektör ise uzun yıllardır gündemde olan ama henüz olmayan ürüne yönelik, düzenleyici Hazine'den bir adım bekliyor.
SGK geçtiğimiz günlerde yayımladığı genelge ile önceden ilave ücret, otelcilik ücreti gibi hastalar tarafından cepten ödenen kısımların sigorta şirketleri tarafından ödenmesini sağladı. Artık SGK tarafından ödenmesi gereken sağlık hizmetleri kuruma, ilave ücret ise özel sigorta şirketine fatura edilebilecek ve böylelikle çoklu fatura kesilememesi durumu ortadan kaldırılmış oldu. Genelge ile SGK kapsamından çıkarılıp özel sigorta kapsamına alınan herhangi bir sağlık hizmeti bulunmuyor ve SGK tarafından karşılanan sağlık hizmetleri aynı şekilde karşılanmaya devam edilecek.  Tamamlayıcı sağlık hizmeti sigortası yaptırmak tamamen vatandaşların isteğine bağlı olacak.

Sektör temsilcileri SGK'nın genelgesinin önemli bir adım olduğunun altını çizerken, genelgenin tamamlayıcı sağlık sigortalarının başladığı anlamına gelmediğini, SGK'nın genelgesinin sadece 10 yılı aşan süredir gündemde olan tamamlayıcı sağlık sigortası konusundaki ilk adımlar olarak iyi niyet olarak görülebileceğini ifade ediyorlar.  Sektör temsilcileri genelge ile üçlü fatura düzenleme esaslarının belirlendiğine dikkat çekerken, söz konusu ürüne yönelik düzenleme yapma yetkisinin Hazine'de olduğunu hatırlatıyorlar. Sektör temsilcileri tamamlayıcı sağlık sigortalarına yönelik düşüncelerini DÜNYA ile paylaştı.

Farklı bir kurum ağı oluşturulmalı

Yapı Kredi Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Banu Darcan genelge ile sadece üçlü fatura düzenleme esaslarının belirlendiğini belirterek: "Konunun netleşmesi için Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde de çalışmalar yapılmaktadır. Üçlü fatura kesilmesinin, tamamlayıcı sigortaların uygulamaya geçmesine mevcut durumda etkisi yok denecek kadar azdır" dedi. Gerçek anlamda etkin olabilecek tamamlayıcı sağlık sigortası için, sisteme daha fazla kurumun katılımı için alınabilecek ilave ücretlerin üst sınırı yükseltilmesi ve gerekirse kurumlar sınıflandırılarak kademeli ilave ücretler oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Darcan: "Ancak ilave ücretler için bir üst sınır mutlaka olmalıdır ve bu da primlerin yeterince düşmesini sağlayabilecek düzeyde olmalıdır. Sağlık kurumlarının bir kısmı bu üst sınırın olmaması, sigorta şirketleri ile yaptıkları mevcut anlaşmalar çerçevesinde SGK tarafından karşılanan kısmın dışında kalan farkın özel sigorta şirketleri tarafından karşılanması gereğini savunmaktadır. Ancak bazı kurumlarda veya bazı işlemlerde anlaşmalarımız gereği 10 - 20 kat farklar oluşabilmektedir. Bu tür durumların sayısının yüksek olması, mevcut primlerden yüzde 10 gibi bir indirimle tamamlayıcı sağlık sigortası oluşturulması anlamını taşır ki, böyle bir yapının başlangıçta ölü doğacağı açıktır. Bizim görüşümüz tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) için farklı bir anlaşmalı kurum ağı oluşturulması, sınır getirilen fark ile çalışabilecek sağlık kurumlarının sistemde yer alması durumunda sistemin etkin bir şekilde oluşturulabileceğidir. Ayrıca sistem kurulduktan sonra denetlenmesi de çok önemlidir" diye konuştu.

Belirsizlik var ve bu da ortadan kaldırılmalı

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Oğuz, tamamlayıcı sağlık sigortası çalışmaları uzun süredir devam ettiğini ve halen bir belirsizliğin olduğunu belirterek, " Çalışmaların hızlı atılacak adımlar ile neticeye ulaştırılması, bu belirsizliği ortadan kaldıracak ve ürün çalışmaları için gereken alt yapı hazırlanmış olacaktır. Tamamlayıcı sağlık sigortasının modelinin netleşmesi halinde sigorta şirketlerinin çıkaracağı ürün için detaylı bir çalışma yapılması gerekecektir. Bu ürünlerin çıkarılması aşamasında sigorta şirketlerinin sağlık kuruluşları ile yapacağı anlaşmalar büyük önem taşıyacaktır" dedi.  Tamamlayıcı sağlık sigortası ile teminat altına alınacak tedavilerin kapsamı genişleyeceğini ve  vatandaşın alacağı hizmetin kalitesi de artacağına dikkat çeken Oğuz şunları söyledi: " Sigortalılar daha az prim ödeyerek daha geniş kapsamlı bir poliçe sahibi olacaklardır. TSS kapsamında SGK'nın sağlık giderlerindeki payının belirlenmesi sigorta şirketleri açısında da büyük önem taşımaktadır. SGK'nın ödemediği tedavi giderleri için sigorta şirketleri alternatif kaynak olacağından, bu durumun genelge ve yönetmelikler ile sınırlarının tam olarak belirlenmesi gerekmektedir. Tamamlayıcı sağlık poliçelerinin sisteme dahil olması ile birlikte SGK sağlık giderlerinin belli bir miktarını karşılayacağından, SGK'nın sağlık harcamaları azalacaktır. Ancak, bu tutar özel sigorta şirketlerine devredileceğinden, sigorta şirketlerinin de kapsamı belirleme de akılcı adımlar atması gerekmektedir."

Özel sağlık sigortalarına ilgi artacaktır

Güneş Sigorta Sağlık Sigortaları Grup Müdürü Elvan Atalay son gelişmenin tüm tartışmalarda tamamlayıcı sağlık sigortasının önündeki en önemli engellerden biri olarak görünen çoklu fatura kesilememesi durumunun ortadan kaldırdığını belirterek, "Bu sayede, özel sağlık sigortası sahipleri, hem SGK'larını hem de özel sigortalarını aynı anda rahatlıkla kullanabilecek ve böylece hasarsızlık indirimlerine hak kazanarak özel poliçelerini de yenileyebilecek. Bu da sigorta şirketlerine kesinlikle bir yük değil, aksine avantaj sağlamış durumda. Tamamlayıcı sağlık sigortasının tamamen yürürlüğe girmesi ile birlikte SGK ile aynı yazılımın kullanılması ve sağlık kurumları ile yeni anlaşmalar yapılması, farklı bir sağlık kurumları ağıyla çalışmak gerekecektir" dedi.  Özel sağlık sigortasına olan ilgiyi, tamamlayıcı sağlık sigortası ile arttırmanın mümkün olduğunun altını çizen Atalay, "Bu uygulama gerek vatandaş, gerek sigorta şirketleri gerekse SGK için son derece olumlu bir uygulama. Tamamlayıcı sağlık sigortası için alınması gereken yolda ise birkaç önemli hususa dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Uzun süreli sağlık sigortası yapılması, primlerin mevcut durumdan farklı olarak genç yaşlarda daha yüksek alınması ve depo primle saklanması, emeklilik döneminde gelirler düştüğünde daha uygun primlerle yüksek yaşlara teminat verilebilmesi, vergi avantajında üst limit olmaması gibi konulara dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca özel sağlık kurumlarının kalitelerinden ödün verilmeyecek şekilde fark alabilmelerinin sağlanması ancak fiyatlarının da kontrol edilebileceği bir mekanizmanın kurulması, bu konuda da sigorta şirketlerinden destek alınması da hassasiyet gösterilebilecek diğer konular" diye konuştu.