Tatile ilerleme raporu damgasını vuracak
Avrupa Komisyonu'nun açıklayacağı 2103 İlerleme Raporu'nda Gezi olayları, Demokratikleşme Paketi, çözüm süreci ile Balyoz ve Ergenekon gibi davalar başta olmak üzere yargıya ilişkin değerlendirmeler merakla bekleniyor.
ANKARA – Avrupa Komisyonu'nun Kurban Bayramı sırasında açıklayacağı Türkiye'nin AB yolundaki attığı adımlara ilişkin 2013 İlerleme Raporu'nun Gezi olayları, "Demokratikleşme Paketi", "çözüm süreci" ile Balyoz ve Ergenekon davaları gibi yıl boyunca öne çıkan gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri merakla bekleniyor.
AB'ye katılmayı hedefleyen ülkelerin performanslarına ilişkin olarak Avrupa Komisyonu tarafından 16 Ekim Çarşamba günü yayımlanacak olan yıllık raporlarda Türkiye'nin yanısıra Sırbistan, Makedonya, Karadağ, Arnavutluk, Bosna Herzegovina ve Kosova da değerlendirilecek.
Türkiye ile birlikte Ekim 2005'de resmen AB üyelik müzakerelerine başlayan Hırvatistan ise, müzakere sürecini tamamlayarak bir süre önce Birliğin 28. üyesi oldu.
Bu hafta yayınlanacak raporlar arasında Türkiye ile ilgili rapor özellikle ilgi uyandırıyor. Türkiye raporunun en dikkati çekecek olan bölümlerinden birini, Komisyon'un Gezi olaylarına ilişkin olarak dile getireceği görüşler oluşturuyor.
Gezi gösterilerine güvenlik güçlerinin verdiği yanıtına Avrupa'dan "orantısız" eleştirileri gelmişti ve raporun bu yöndeki eleştirisel bir yaklaşımı benimsemesi bekleniyor. "Demokratikleşme Paketi"nin "artıları ve eksikleri"ne işaret edileceğine kesin bir gözle bakılan raporda "çözüm süreci"ne destek verilirken bu süreçte karşılaşılan sıkıntılara da dikkat çekeceği ifade ediliyor. Bu arada, Avrupa Komisyonu'nun Balyoz ve Ernekon gibi dava süreçlerinin yürütülmesine ilişkin, uzun tutuklular gibi bazı eleştirileri de yansıtabileceği kaydediliyor.
"Dengeli" rapor beklentisi
Ancak konuya yakın kaynaklar, Avrupa Komisyonu'nun üç yıldır yapılamayan Türkiye ile üyelik müzakerelerinin canlandırılmasından yana olduğunu belirterek Komisyonun "dengeli", Türkiye'nin müzakere yolununu tıkmayacak bir rapor açıklayacağını düşünüyorlar.
Ekim 2005'de başlatılan müzakere sürecinin 35 başlığının şimdiye kadar sadece 13'ünün açılabildiğine dikkat çekilirken "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu" ile ilgili 22. başlığına ilişkin açılış kriterlerinin yerine getirildiği, Komisyon'un da bu faslın açılmasını arzuladığı belirtiliyor.
Türkiye hem AB Bakanlar toplantısında hem zirvede görüşülecek
AB Dışişleri Bakanlarının, Gezi olaylarından sonra 24 Haziran'da yaptıkları toplantıda Türkiye'deki gelişmeleri değerlendirirken 22. başlığa ilişkin müzakerelerin başlatılması yönünde bir ilke kararını almakla birlikte fiilen açılmasına ilişkin kararı ise İlerleme Raporu'nun yayımlanmasından sonra yapacağı toplantıya bıraktıkları anımsatılıyor.
Haziran ayında alınan bu kararda Gezi olayları konusunda bir hayli eleştirisel açıklamalarda bulunan Almanya gibi bazı ülkelerin tavrının etkili olduğu anımsatılıyor.
AB Dışişleri Bakanları, AB liderlerinin katılımıyla 24-25 Ekim günlerinde gerçekleşmesi öngörülen Zirvenin başlıca gündem maddesini oluşturacağı 22 Ekim'deki toplantıda Türkiye İlerleme Raporu'nu temel alarak Türkiye'deki duruma ilişkin bir değerlendirme yapacak. Bunun sonucunda da Bakanlar'ın, 22. başlığın resmen açılması için düzenlenmesi gereken Hükümetlerarası Konferansı toplantısının yapılıp yapılmayacağı ilişkin kararı vermesi bekleniyor.
Türkiye konusunun AB Zirvesi'nde de ele alınacağı belirtilirken gerek bakanlar gerekse liderler düzeyinde toplantılarda özellikle Almanya'nın takınacağı tavır merak uyandırıyor.
AB içerisinde Türkiye ile müzakerelere yeniden başlatılmasını arzulayanlar, başta Suriye olmak üzere, kritik sorunlar konusundaki Türkiye ile "stratejik diyaloğun" taşıdığı öneme vurgu yapıyorlar.