Tenis-Eskrim-Dağcılık Kulübü (TED)
İhap SUBAŞI / Subaşı Gümrükleme
Tenis ağırlıklı, eskirim, dağcılık, basket ve masa tenisi sporlarının yapıldığı bir yuva, "TED" Kulübü, kulübün sosyal tesisleri, kapalı tenis kortları çok yönlü spor yapılabilen kapalı spor salonu, kondisyon salonu, sauna ve havuzu ile, üyelerine hizmet veren çok yönlü sportif bir spor kulübü, Taksimdeki, tesisleri yıkılıp arazisi üzerine otel yapılan güzide kulübün o zamanki Başkanı Rahmetli Prof. Dr. Behbut Cevanşir idi. Bir nevi kulübün kartları ve binasının yıkılması gündeme oturmuş faaliyete geçilmişti. Kulüp sokakta bırakılmıştı. Rahmetli, büyük spor adamı Behbut Cevanşir'in, bu durum karşısında, çabaları çırpınmaları dolayısıyla o kadar yorulmuştu ki, kalp spazmı bile geçirmesine sebep olunmuştu. Ama o yılmadı, bıkmadı, usanmadı, Tarabya'da verilen meyilli arazi üzerine "TED" Kulübü'nü, inşa ettirdi. Yabancı sermayeye peşkeş çekilen İstanbul'un hava alması için ciğeri niteliğinde, olan Taksim'deki yeri, otel yapılması için yıkılmıştı. Tabii ki, herkese, her yaşa spor olanağı sağlayan, tesisleri, yediden, yetmişe spor yaptıran, TED Kulübü tarihe gömülmek istenmişti. bu serüvende, rahmetli Behbut Cevanşir galip çıkmış spor tesisini Tarabya'ya taşımış ve kurmuştur. Böylesi insanların anılarını yaşatmak bir vefa mecburiyeti olmuştur. Bizler ise sporda, yakından uzaktan ilgisi olmayanları, spor adamı diye fişleyerek göklere çıkarıyoruz. Böylesi eşsiz değerleri unutarak, spora, büyük haksızlık yapıyoruz.
Bu gün, merhum Cevanşirin, eserini eksiltmeden devamını sağlayan Başkan, Prof. Dr. Sayın Mehmet Tinaz, spor camiasında, gönüllerde taht kurmuş bir spor adamıdır. Kısıtlı imkanlarıyla amatör tenis sporuna, gönül aşkıyla, hizmet vermektedirler. Sayın Tinaz da tenis sahalarında ter akıtmış, kupalar kazanmış bir tenisçimizdir. Taksim nere, Tarabya nere diyeceksiniz, işte Rahmetli Beybut Ağabey ve arkadaşları, tüm güçlükleri aşmış ve bu günkü spor tesisini, yediden, yetmişe, üyelerinin emrine tahsis etmişlerdir.
Bu çalışmalarda, Bankacı Rahmetli Suyan Gürel ve hayati sorunlarda, önemli görevler üstlenmiştirler. Zira Sayın Ziya Kayacan, bu yaptırım örgütünün en önemli temel taşlarından biri olmuştur. Ve de, rahmetli mimar, Özdemir Barelinin, mimarlık öyküsünü bu kuruluşta, hatırlatmadan, geçemeyeceğim.
Türkiye Tenis Milli Takımı'na seçilen; Atıf Aksel, Vartan Tetikbaş, rahmetli Henry Telyan, ve diğer isimler asla unutulamazlar. Türk tenisinin medarı iftiharı, rahmetli "Nazmi Bari", Türk tenis dünyasının, yıllar yılı değişmeyen tek şampiyonu olmuşturlar. Onun teniste "TED" Kulübü'ne kazandırdığı itibar, çok büyük bir şereftir. Bari, Türk tenisinde yeri doldurulamayacak bir sporcumuzdu, nurlar içinde yatsın.
"Tenis, eskirim ve dağcılık" kulübü, Türk sporuna çok yönlü hizmet vermiş, şampiyonlar çıkarmış, bir kulübümüz olarak, kendisini dünyaya tescil ettirmiştir. 2008 bu yıl TED'in 60. uluslararası turnuvayı her yıl olduğu gibi, bu yılda, ünlü raketlerle, bitirme başarısını göstermiştir.
Bir noktaya daha dikkatinizi çekmek isterim, paralı, ünlü bacaklara göre, Basın yöneticileri, sayfalırını, açıyorlar. Pırıl, pırıl Türk tenisçilerini es geçerek tenis sporunu, baldır bacak seyriyle, iş görüyorlar. TED Kulübü'ndeki her günkü, sportif etkinlikleri görerek bu hususta daha gerçekçi bir karar verilebilir olduğu kanısındayım. Yıllarını, tenis sporuna vermiş merhum Beybut Cevenşir'in, yazdığı bir yazıyı da, sizlerle paylaşmak istedim.
"İlk turnuva 1946 yılında "İstanbul Enternosyonel Tenis Turnuvası" adıyla oynandı. 1946-1987 yılları arasında kesintisiz oynadıktan sonra üç yıl zorunlu olarak ara verdik çünkü, Taksim'deki kulübümüz istimlak edilmişti. Bugünkü tesislerimizi tamamlayınca kaldığımız yerden devam ettik. Ancak çok şey değişmişti.
İlk dönemde, tek erkek, tek kadın, çift erkek ve karışık çiftler olarak düzenlenen turnuvaya, aralarında Wimbledon şampiyonları olmak üzere dünyanın en büyük yıldızlarını getirebiliyorduk. Turnuva sosyal yönden de büyük ilgi görürdü. Turnuva geceleri, baloları bir olaydı. Profesyonel tenisin aniden gelişmesi, ATP kurulduktan sonra ödüllerin astronomik rakamlara yükselmesi bizi çok zor durumda bıraktı. Turnuvanın eski ihtişamı kaybolmaya başladı. Ülkenin ekonomik durumu da büyük etkilendi. Tenisçilere ödenecek dolarları bulmak imkansızdı. TED Open ve diğer uluslararası turnuvalar, Türk tenisi ve tenisçisi için profesyonel tenisçilik ve usta oyunculuk yolunda önemli bir okuldur. Bunun kanıtı, turnuvalarımızda izlediğimiz bir çok oyuncunun şu anda dünya sıralamasında çok iyi yerlerde olmasıdır.
TED, Türk tenisindeki önderliğini dün olduğu gibi; bu gün de yarın da sürdürme azmi ve kararlılığı içindedir."
İşte, Behbut Cevanşir Ağabey'in, aşık olduğu TED Kulübü, ve tenis sporu hakkındaki notları. Bir notta, bu gün Başkan olan Beybut Ağabeyi'nin, eserini yaşatarak devamını sağlayan; Prof. Dr. Sayın Mehmet Tınaz'ın bir yazısını sizlerle paylaşmak istedim.
"Takvimler 2008'i gösteriyor, bu sene kulübümüzün tam 72, kuruluş yılı... Dile kolay... Oysa bu sürece bizimle paylaşan birçok sporcunun da çok iyi bildiği gibi, hiç de söylendiği kadar kolay değil bunca sene sapasağlam ayakta kalmak! Üstelik bu 72 yılın dolu dolu 60 senesinde TED, Türkiye'de ilk defa organize edilen uluslar arası bir turnuvayı başarıyla sürdürmüş; bundan seneler önce, 1946 yılında "İstanbul Enternasyonal Tenis Turnuvası" adı altında başlayan bu eşsiz macerayı günümüze "Akbank Private Banking- TED Open" ismiyle taşımayı başarmış. Ve dahası, hala sürmekte olan bu dünya çapındaki yarışmayı biz bu sene ülkemiz tenis severlerine gururla sunmaya devam ediyoruz, ne diyelim: Dile kolay."
İşte, Türk tenisine yıllardır, hizmet veren, büyük fedakarlıklar sonucu yıkılmadan devamını sağlayan, bir sportif anıtın ne olduğu hakkında sizleri bilgilendirmek istedim.