TİM Başkanı: İhracat artışı hız kesti

Mehmet Büyükekşi, Kocaeli'de ihracat rakamlarını ve ekonomik durumu değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracat hızındaki yavaşlamaya dikkat çekti. İhracatçının yürümeye değil, hızlı koşmaya ihtiyacı olduğunu belirten Büyükekşi, temponun düşmemesi gerektiğini vurguladı. Haziran ayında yine çift haneli bir artış yakaladıklarını ifade eden Büyükekşi, buna karşın artış hızında bir miktar yavaşlama olduğunu kaydetti.

Yılın ilk 5 ayında ihracat büyümesinin yüzde 23.4 olarak gerçekleştiğini anımsatan Büyükekşi, bu ayki ihracat hızının bu rakamın gerisine düştüğüne işaret etti.

Büyükekşi, “Bir önceki dönemde euronun değerli olması sebebiyle işletmeler dolar cinsinden maliyetlenip, euro cinsinden gelir elde etmek için büyük bir değişim içine girdiler.

İhracat Yılın İlk Yarısında 53.3 Milyar Dolar

Birçok kişi paritenin durumuna göre alacaklarının niteliğini belirledi. Bu durum büyük bir kafa karışıklığına yol açtı. Üretim maliyetleri son üç yılda dolar cinsine çevrilirken, gelirler ise euro bazından belirlenmeye başlandı. Özetle, girdiler dolar, gelirler euro haline getirildi. Elbette hiç kimse paritede bu kadar sert bir düşüş olacağını tahmin etmiyordu" dedi.

Parite, ihracatçıyı endişelendiriyor

Paritedeki sert gelişmenin ihracatçıyı ciddi bir şekilde endişelendirdiğini vurgulayan Büyükekşi, paritenin etkisinin bazı sektörlerde ve pazarlarda net bir şekilde görülmeye başlandığını kaydetti. Paritedeki gelişmeleri dikkatle izlediklerinin altını çizen Büyükekşi, “Parite daha büyük resim olan kurun bir parçası. Türkiye’nin kur politikası ve ihracatımızın seyri arasında çok güçlü bir ilişki var. Türkiye son 9 yıldır görünürde serbest dalgalı kur rejimi uyguluyor. Ama uzmanlar bunun yönlendirilen dalgalı kur olduğunu ifade ediyor.

Merkez Bankası bazen fiziki olarak bazen de sözlü olarak müdahalelerde bulundu. Amaç kurların piyasalar tarafından serbest bir şekilde belirlenmesidir. Ama bu politika görünürde uygulanıyor. Çünkü faiz politikası yüzünden kurlar hep baskı altında tutuldu. Enflasyonla mücadele programında yüksek faiz-düşük kur döngüsü kullanıldı" diye konuştu.

Yüksek faiz sıcak parayı Türkiye’ye çekti

Yüksek faiz oranlarının sıcak parayı Türkiye'ye çektiğini ifade eden Büyükekşi, Türkiye'ye gelen sıcak paranın yüksek faiz nedeniyle TL'ye yöneldiğini, bunun sonucunda kurların devamlı surette baskı altında kaldığını ifade etti.

Sadece ihracatta değil, iç piyasada yaşanan sıkıntıların da bu durumu karşılarına çıkardığını vurgulayan Büyükekşi, “Evet, son 9 yılda Türkiye ekonomisi global kriz haricinde büyüdü. İhracatımız yükseliş kaydetti. Ama işsizlik rakamlarının artmasının önüne geçilemedi. Bu da izlenen politikaların sanayiciyi, ihracatçıyı nasıl vurduğunu çok iyi gösteriyor. Çünkü ihracatçı, fiyat tutturabilmek için hammaddeyi ithal etti. Ayakta kalabilmek için çok düşük kar marjları ile çalıştı. Yeni yatırım yapmak bir yana, işçi çıkarmadan çok zor şartlarda ayakta kalmaya çalıştı. Bunun sonucunda karsız, yatırımsız, istihdamsız ihracat artışları yaşadık" şeklinde konuştu.

Sadece fiyat istikrarına odaklanılmamalı

İhracatçıların isteğinin para otoritelerinin sadece fiyat istikrarına odaklanmaktan vazgeçmesi olduğunu vurgulayan Büyükekşi, enflasyonun Türkiye ekonomisi için ne kadar büyük bir sorun olduğunu, ihracatçılardan daha iyi kimsenin bilemeyeceğini kaydetti.

İhracatçıların aynı zamanda Türkiye’nin üreticileri olduğunu ifade eden Büyükekşi, şunları söyledi:

“Ancak sadece fiyat istikrarına odaklanmak ne kadar doğru? İşte görüyoruz, istihdam ne durumda? İç piyasa ne durumda? Bugün Anadolu'ya gidin bir sorun bakalım. Esnafından KOBİ'sine, büyük şirketinden küçük şirketine herkesin derdi nedir? Fiyat istikrarını elbette yakalayacağız ama aynı zamanda yatırımı öldürmeyeceğiz. İstihdamı öldürmeyeceğiz. İhracatı öldürmeyeceğiz. Bunun yolu var mıdır?

Bir yandan enflasyonla mücadele ederken öte taraftan kur meselesi için istikrarlı sayılabilecek bir model geliştirilebilir mi? Biz buna evet diyoruz. Genel kurulumuzda da söyledik. Türkiye bu noktada özgün modelini geliştirmek zorundadır."

Yeni dönemin en önemli çıpası; ihracatın ithalatı karşılama oranı

Yeni bir çıpaya ihtiyaç duyulduğu görüşünü yineleyen Büyükekşi, bu çıpanın ihracatın ithalatımızı karşılama oranı ve cari açığı olması gerektiğini belirtti. Büyükekşi, ihracatın ithalatı karşılama oranının yeni dönemin en temel istikrar çıpası olması gerektiğini kaydetti.

İhracat Yılın İlk Yarısında 53.3 Milyar Dolar

 

Bu konularda ilginizi çekebilir