TRT bandrol uygulamasında son durum
VERGİ PORTALI / M.Bilgütay YAŞAR
17.10.2009 tarihinde yayımlanan 2009/ 15482 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ( BKK) ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun (TRT) tahsil etmekte olduğu bandrol bedellerinin artırılması yazılı ve sözlü basında önemli bir yer tuttu. Tartışmalar ve açıklamalar biraz kafaları karıştırdı ve yükümlü şirketleri uygulama açısından tereddütlere düşürdü.
Bugünkü yazımızda TRT için bir bedel ödenmesinin gerekli mi gereksiz mi, adil mi, değil mi olduğu konusuna girmeyeceğiz, konuyu teknik olarak irdelemeye çalışacağız. Ancak kişisel görüşümü kısaca belirtmek gerekirse, bir kuruma devlet tarafından ticari amaçlar dışında, sosyal ve kültürel birtakım görevler veriliyorsa elbette bunun finansmanın da sağlanması gerekir. Bu finansmanın sağlanmasında kanımca en doğru yöntem, doğrudan devlet bütçesinden destektir. Mevcut uygulamadaki gibi dolaylı yöntemlerle bu finansmanın sağlanmaya çalışılması hem TRT açısından bir yük, hem de ticari faaliyetleri etkilediği için piyasa açısından bir yük.
Değişiklik öncesi durum
TRT'ye gelir sağlamak amacıyla çıkarılmış bir kanun var. 3093 sayılı bu kanuna göre TRT kendi faaliyet gelirleri dışında şu kaynaklardan gelir sağlıyor;
1- Radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlardan tahsil edilecek ücretler,
2- Elektrik enerjisi hasılatından alınacak paylar, (%2)
3- Genel bütçeden aktarılacak katkılar.
Söz konusu kanuna göre radyo, televizyon, video ve birleşik cihazları ticari amaçlı imal edenler ile ithal edenler bu cihazları sattıklarında yine kanunda belirtilen oranlarda TRT'ye bandrol bedeli ödüyorlar.
Bu cihazlar için ne tutarda bandrol ödeneceği ise yine kanunda düzenlenmiş, ancak Bakanlar Kurulu'na bu oranları %100 artırmaya ya da sıfıra indirmeye yetki verilmiştir. Son değişiklik öncesi BKK ile artırılmış ve uygulanmakta olan oranlar şöyleydi;
1-Renkli televizyon %16
2-Siyah-beyaz televizyon %16
3-Radyo, portatif radyo-teyp, radyo-pikap %16
4-Video %16
5-Birleşik Cihazlar için;
a) Video-televizyon-radyo, video-televizyon, radyo -televizyon %16
b) Müzik seti ve benzerleri %16
6-Yukarıda sayılan cihazlar dışında kalan ve radyo televizyon yayınını almaya yarayan her türlü cihazlar %16.
Kanunun 4'üncü maddesine göre, yukarıda belirtilen oranlar, imalat durumunda cihazın satış faturasındaki (ÖTV hariç) KDV matrahına, ithalat durumunda ise gümrük giriş beyannamesindeki yine ÖTV hariç KDV matrahına uygulanmak suretiyle ödenmesi gereken bandrol ücreti tespit edilecektir. Örneğin ithalatta ÖTV tutarı hariç KDV matrahı 1.000 TL olan bir televizyon cihazı için hesaplanan bandrol ücreti 160 TL olacaktır. KDV oranının %18 olduğu düşünüldüğünde %16 oldukça önemli bir tutardır.
Yukarıda 6 numaralı sırada sayılanlar ise çeşitli mallar (araçlar, cep telefonu, ışıldak vb…) içerisinde yer alan ve radyo ve televizyon niteliğindeki cihazlar ya da aygıtlardır. Burada amaçlanan araçları ya da cep telefonlarını bandrole tabi tutmak değil,bu cihazlar içinde yer alan radyo ya da televizyon cihazını ya da aygıtını bandrole tabi tutmaktır. Nitekim TRT'nin uygulaması da kanuna uygun olarak, son değişikliğe kadar bu yönde olmuştur. Örneğin 20.000 TL'lik bir araç satışında, bandrol 20.000 x %16 olarak hesaplanmamış, satıcı firma tarafından beyan edilen radyo-teyp bedeli üzerinden örneğin 100 TL x %16 olarak hesaplanmıştır.
Değişiklik sonrası durum
Yukarıda belirtilen ve TRT'ye bandrol bedeli tahsiline yetki veren 3093 sayılı kanunun 4/d maddesi, Bakanlar Kurulu'na, kanunda belirtilen oranları topluca ya da ayrı ayrı iki katına kadar artırmaya veya kanuni oranı sıfıra kadar indirmeye, yine yukarıda belirttiğimiz 6 numaralı sırada belirtilen cihazları türleri ve özellikleri itibariyle gruplandırmaya ve her bir grup için farklı bandrol oranları belirlemeye yetki vermiştir.
İşte Bakanlar Kurulu bu yetkisine dayanarak 17.09.2009 tarikli RG'de yayımlanan 2009/15482 sayılı kararı çıkarmıştır. Bu karar diğer bölümlerde bir değişiklik yapmaksızın,yukarıda 6 numaralı sırada belirtilen grubu detaylandırmış ve bunların bandrol hesap şeklini (verginin konusu ve oranı) değiştirmiştir. Bu liste oldukça uzun bir liste olduğundan burada hepsini saymak yerine birkaç örnek vermekle yetineceğiz (Toplam 22 ayrım). Örnek;
1-Radyo veya televizyon yayınlarını almaya yarayan cep telefonları %8
2-Kara taşıtları %0.8 (binde sekiz)
3-Hava ve deniz taşıtları %0.01
4-DVD-VCD player ve benzerleri % 8
5-MP3/MP4 çalar ve benzerleri %16
Kanımca BKK ile yapılan en önemli değişiklik, bandrol uygulamasında verginin ya da bandrolün konusunun değiştirilmiş olmasıdır. Kanuna göre verginin konusu radyo ve televizyon yayınlarını alamaya yarayan cihazlarken BKK radyo ve televizyon yayını ile alakası olmayan otomobil, uçak, cep telefonu gibi cihazlar ya da mallar verginin konusu haline getirilmiştir... Örnek vermek gerekirse satılan bir araçta bandrol konusu şey radyo-teyp iken yeni düzenlemeyle araç bandrolün konusu haline gelmiştir. Yukarıdaki örneğimizi hatırlarsak 20.000 TL araç,100 TL radyo-teyp bedeli olan bir durumda eski uygulamaya göre 100 x %16= 16 TL bandrol ücreti alınırken yeni uygulamada bu tutar 20.000TL x %0.8= 160 TL olmaktadır. Diğer bir ifade ile 100 TL'lik bir radyo-teyp için 160 TL bandrol ödemesi söz konusu olacaktır. Bu da yaklaşık 10 kat (yüzde bin) artış demektir.
Bu örneği cep telefonları içinde yapabiliriz. Örneğin 300 TL cep telefonu bedeli ve bunun içindeki radyo yayını almaya yarayan aygıtın değerinin 10 TL olduğu farz edilirse eski uygulamadaki bandrol bedeli 10 x %16 = 1.6 TL iken yeni uygulamada 300 x %8 = 24 TL olmaktadır. Bu da yaklaşık 16 kat (yüzde bin altı yüz) artış demektir.
Bu artışları dikkate aldığımızda TRT bu değişiklikle kaba bir hesaplamaya göre sadece araç ve cep telefonu üzerinden 200 milyon TL'den fazla bir ek gelir elde edebilecektir.
Söz konusu BKK'ya göre bu değişiklikler geriye yürüyecek şekilde 3.7.2009 tarihinden itibaren uygulanacağı belirtilmiştir. Diğer bir ifade ile böyle bir düzenleme olmadan satılan araçlar için de ek bandrol bedeli ödenmesi gerekmektedir. Vergi ve benzeri mali yüklerin geriye yürütülmesinin hukuken doğru olmadığı kanısındayım.
Yapılan bu düzenleme kanımca 3093 sayılı yasanın Bakanlar Kurulu'na verdiği yetki, Anayasa'nın 73'üncü maddesinde belirtilen vergi ve mali yükümlülüklerle ilgili maddesine ve temel hukuk normlarına uygun bir düzenleme olmamıştır. Umarım kısa süre içerisinde bu karar gözden geçirilerek hem TRT'nin bedelin doğru beyan edilmemesi gibi endişelerini giderecek, hem de piyasa için adil ve açık bir düzenleme yapılır.