Türkiye 2012'de gazeteciler için "en büyük cezaevi" oldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler(RSF) Türkiye'de hükümlü ve tutuklu gazeteci sayısının 72'ye ulaşarak askeriyönetim döneminden bu yana görülmemiş düzeye çıktığını ve bu sayı ileTürkiye'nin gazeteciler için "en büyük cezaevi" olduğunu açıkladı.

 
Fransa merkezli RSF tarafından bugün yayımlanan 2012 yılı raporunda Türkiye'de Çin, İran, Suriye ve Eritre'den daha fazla gazetecinin tutukluolduğuna dikkat çekildi ve yapılan yargı reformlarına rağmen tutuklamaların hızkesmediği belirtildi.
 
Tutuklu bulunan 72 gazeteci ve dört basın çalışanı arasından en az 42'sininbilgi toplama ve yayma çalışmalarından dolayı tutuklu olduğunu belirtilen raporda, "Bu durum Türkiye'yi dünyada gazeteciler için 'en büyük cezaevi' haline getiriyor. Bu durum, demokrasi açısından kendisini bölgesel bir model olarak gösteren bir ülke açısından acı bir tezattır" denildi.
 
Raporda gazetecilere yönelik tutuklama, arama ve davaların genellikle "terörle mücadele" adı altında yapıldığına dikkat çekilerek, "Baskıcı yasalarüstüne temellenen güvenlik merkezli yargı pratiğiyse, bilgi özgürlüğü ve adil yargılanma haklarına pek saygı göstermiyor. Bu olgu, şimdilik halen canlı ve çoğulcu görünen medyatik manzara bakımından yeni bir yıldırıcı iklimin yayılmasına neden oluyor" denildi.
 
Örgüt Türkiye'nin tutuklu gazeteciler sorununa çözüm için Terörle Mücadele Kanunu'nda reforma gidilmesi ve ceza kanunundaki kısıtlayıcı 20'yi aşkın maddenin yürürlükten kaldırılması çağrısında bulundu.
 
RSF raporuna göre Çin'de hapiste 30 gazeteci, Eritre'de 28, İran'da 26,Suriye'de ise 21 gazeteci bulunuyor.
 
Avrupa Birliği tarafından Ekim ayında yayımlanan Türkiye ilerleme raporunda ifade özgürlüğü ihlali vakalarının artmasının endişe verici olduğuna dikkat çekilirken, yapılan yargı reformuna rağmen basın özgürlüğünün pratikte kısıtlandığı belirtilmişti.
 
Hükümetin tavrında değişiklik sinyali
Hükümet mensupları daha önce tutuklu bulunan gazetecilerin birçoğunun meslekdışı faaliyetlerden dolayı tutuklu olduğunu belirtmiş olsa da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hafta sonunda basında yer alan açıklamalarında "Bizimiçin sayı önemli değil, bir gazetecinin bile yazdıklarından, çizdiklerinden,gazetecilik faaliyetlerinden dolayı içeride tutulmasını büyük üzüntüyle karşılıyoruz" dedi.
 
Terörle Mücadele Kanunu'nun "propaganda" ile ilgili maddelerinin yeniden yorumlanarak değiştirilebileceğine işaret eden Arınç, "Dördüncü yargı paketi veya başka bir düzenleme içinde bunu yapabileceğimizi düşünüyorum" dedi.
 
Uluslararası gazetecilik ve meslek örgütlerinin raporlarındaki rakamlarfarklılık gösterse de Türkiye'nin otokratik rejimlerce yönetilen ülkelerden dahafazla gazeteciyi hapiste tuttuğu konusunda neredeyse tüm kuruluşlar hemfikir.
RSF'nin yürüttüğü araştırmaya göre Türkiye'deki hükümlü ve tutuklu gazetecisayısı askeri yönetim döneminden beri en yüksek düzeye yükselirken, dünya üzerinde geçen yıl 1044 olan gözaltına alınan gazeteci sayının 2012'de yüzde 16 düşüşle 879'a indi.
 
AB de uyarmıştı
Avrupa Birliği tarafından Ekim ayında yayımlanan 2012 Türkiye ilerleme raporunda da ifade özgürlüğü ihlali vakalarının artmasının endişe verici olduğuna dikkat çekilirken, yapılan yargı reformuna rağmen basın özgürlüğünün pratikte kısıtlandığı belirtilmişti. 
Üçüncü yargı reformu sayesinde bir dizi gazetecinin tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiğini belirten raporda, reforma rağmen, "Örgütlü suçlar ve terörizm hakkındaki yasal çerçeve ve bu çerçevenin mahkemeler tarafından yorumlanma biçimi suistimaller ortaya çıkarmaktadır" denilmişti. 
AB raporunda ayrıca, basın kuruluşlarının büyük bölümünün sanayi şirketleri elinde olması nedeniyle basının geniş çapta kendini sansür ettiği ifade edilmişti.