Türkiye-AB Ortaklık Konseyi, anayasa değişikliğini ele alacak

Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki Ortaklık Konseyinin 47'nci toplantısı, yarın Brüksel'de yapılacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BRÜKSEL - Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyinin 47'nci toplantısı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın katılımıyla yarın Brüksel'de yapılacak.

Basına sızan, Ortaklık Konseyi için AB ortak tutum belgesinde, Hükümetin anayasa değişikliği girişiminin memnuniyetle karşılandığı belirtiliyor.

Taslak belgede, "siyasi partilerin işleyişiyle ilgili yasal ve anayasal düzenlemelerin gözden geçirilmesinin her zamankinden daha elzem olduğu" kaydedilerek, bu nedenle "AB, hükümetin diğer konular yanında bu soruna da çözüm getiren anayasa değişikliği niyetinden memnuniyet duyar" deniliyor.

Avrupa Konseyi Venedik Komisyonunun Türkiye'de siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen yasalarla ilgili görüşünü 14 Martta sunduğu anımsatılan AB belgesinde, bunun yanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin daha önceki kararları da dikkate alınarak, siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili kanun maddelerinin değiştirilmesi talep ediliyor.

Yargı reformu çağrısı

Ortaklık Konseyi için üye ülkelerin onayını alan AB belgesi taslağında, Türkiye'nin geçen yıl hazırladığı yargı reformu stratejisinin memnuniyetle karşılandığı bildirilerek, AB'nin artık söz konusu stratejinin "resmiyet kazanmasını ve hayata geçirilmesi için eylem planı belirlenmesini beklediği" ifade ediliyor.

Belgede "Tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf ve ehil bir yargı sistemi son derece önemlidir ve AB müktesebatının düzgün uygulanmasıyla hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinde zaruri koşuldur" deniliyor.

Sivil-asker ilişkileri kapsamında "ordunun yasalara aykırı şekilde siyasi etki icra etmeyi sürdürdüğü" iddia edilen AB ortak tutum belgesi taslağında, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin üst düzey üyelerinin iç ve dış politikayla ilgili yetkilerini aşan konularda açıklama yapmaktan kaçınması" isteniyor.

Taslak belgede ifade özgürlüğü kapsamında, "önde gelenlerin yetkililerin basını şiddetle eleştirmesi ve resmi makamların (basına karşı) eylemlerinden" bahsedilerek, "ifade özgürlüğüne tam saygıya yardımcı olacak bir atmosferin güvence altına alınmasına ihtiyaç duyulduğu" belirtiliyor. Önde gelen bir medya grubunun vergiyle ilgili yasal sürecinin yakından takip edileceği kaydedilen belgede, internet sitelerinin sıkça ve orantısız şekilde kapatılmasının ifade özgürlüğü kapsamında endişe uyandırdığı dile getiriliyor.

Kıbrıs sorunuyla ilgili AB'nin gelenekselleşen görüşlerinin tekrarlandığı belgede, 22 Nisan tarihli Türkiye-Ermenistan ortak açıklamasının memnuniyet yarattığı belirtilerek Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik çabaların sürdürülmesi talep ediliyor.

Türkiye topraklarındaki tüm terör saldırılarının şiddetle kınandığı belgede, "AB Türkiye'nin terörle mücadelesini ve halkını koruma çabasını kararlılıkla destekler" deniliyor.

Taslak belgede, "Türkiye'nin stratejik önemine" vurgu yapılarak, Türkiye'nin Güney Kafkasya ve Orta Doğu'ya yönelik diplomatik inisiyatifleriyle sorunların çözümünde aktif ve yapıcı rol oynaması övülüyor.

"Türkiye'nin AB enerji güvenliğine olumlu katkı yapabileceği" kaydedilen belgede, Nabucco ve Türkiye-Yunanistan-İtalya (ITGI) hattı gibi, AB'nin enerjide Rusya'ya bağımlılığını azaltacak projelere Türkiye'nin destek vermesi talep ediliyor.