”Türkiye artık gündem belirleyen bir ülke”
Başbakan Erdoğan, "Türkiye artık gündemi belirlenen bir Türkiye değil, gündem belirleyen bir ülke olarak tarih sahnesinde yerini alıyor" dedi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bugün parasıyla pasaportuyla, devletiyle, devletinin gücüyle gurur duyduğunu belirterek, "Her şeyden önemlisi bugün Türkiye artık gündemi belirlenen bir Türkiye değil, gündem belirleyen bir ülke olarak tarih sahnesinde yerini alıyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin Bilkent Otel'de düzenlediği "2009 Turgut Özal Ödülleri" törenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a Allah'tan rahmet diledi.
Adında "Dünya Barışına Katkı" gibi anlamlı bir ifadenin yer aldığı böyle bir ödüle layık görülmekten büyük onur duyduğunu ifade eden Erdoğan, üstelik ödülün Turgut Özal gibi milletin gönlünde ve hafızasında derin izler bırakmış, büyük bir şahsiyet adına veriliyor olmasının da bu ödülü çok daha anlamlı kıldığını dile getirdi.
Erdoğan, ülke, millet olarak son 200 yılın ciddi çalkantılar, büyük badireler, derin izler bırakacak önemli hadiseler içinde yaşandığını ifade etti.
Büyük imparatorluğun, cihan devletinin hızlı bir çöküş sürecine girdiğini, her cephede savaşı kaybettiğini, her kaybettiği savaşla birlikte topraklarını yitirdiğini anlatan Erdoğan, bütün bu savaşlarda milyonlarca gencin, askerin şehit verildiğini, başta Balkanlar olmak üzere birçok yurttaşın yersiz, yurtsuz kaldığını belirti.
Bugün üzerinde yaşanan Misak-ı Milli sınırlarının bile işgal edildiğini, o günün başkenti İstanbul'un bile işgalle tanıştığını ifade eden Erdoğan, Kurtuluş Savaşı'nın dünyaya örnek teşkil edecek bir kahramanlık destanı olduğunu, bir milletin yeniden uyanışı olduğunu kaydetti. Erdoğan, ancak yaşanan acılar ve korkuların, yaşanan o ağır travmaların unutulmadığını, toplumda paranoya etkisi oluşturduğu dönemler yaşandığını söyledi.
"Dört tarafı düşmanlarla çevrili"
Hükümetleri döneminde diplomatik açıdan yaptıkları çalışmaları da anlatan Erdoğan, Türkiye'nin Medeniyetler İttifakı'na eş başkanlık yaptığını, Türkiye'yi üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke olma halinden çıkardıklarını, artık çevresiyle komşularıyla barış, işbirliği içinde, büyüyen bir ülke konumuna yükselttiklerini söyledi.
Türkiye'nin bugün dünyada çok farklı bir hareket merkezi haline geldiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin kurumlarıyla, insanıyla artık takdir toplayan bir ülke konumunda olduğunu söyledi.
Erdoğan, adaletin, eşitliğin, demokrasinin, hakkın ve hukukun yanında dimdik duran, durabilen bir ülke olarak Türkiye'nin tanınmaya başlandığını, son ilerleme raporunda da bunların büyük ölçüde yer aldığını ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Nerede haksızlık var Türkiye bunun karşısında durmasını biliyor, bundan sonra da inanıyorum ki bilecektir. Halkıyla da yönetimiyle de bunun yanında olacaktır" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bugün parasıyla pasaportuyla, devletiyle devletinin gücüyle gurur duyduğunu söyleyen Erdoğan, "Her şeyden önemlisi bugün Türkiye artık gündemi belirlenen bir Türkiye değil, gündem belirleyen bir ülke olarak tarih sahnesinde yerini alıyor" diye konuştu.
Milletin egemenliği vesayet kabul etmez
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Millet egemenliği hiçbir şekilde vesayeti kabul edemez. Bu ülkeye artık çeteler, mafya, hukuk dışı örgütlenmeler istikamet çizemez, istikamet veremez" dedi.
Başbakan Erdoğan, "2009 Turgut Özal Ödülleri" töreninde yaptığı konuşmada, törende konuşan gazeteci-yazar Cengiz Çandar'ın Turgut Özal için söylediği "son Osmanlı gibi konuştu" sözlerine atıfta bulundu. Erdoğan, "Bizim Balkanlar'da, Körfez'de, Kafkaslar'da, Orta Asya'da çok işimiz var. Biz boşuna bu yerlere gidip gelmiyoruz. Buralarda yapmamız gereken çok şeyler var. Çünkü, bu, bu neslin ecdadıyla buluşmasıdır. Ama istiyoruz ki gelecek kuşaklar da bizlerle birlikte ecdadıyla buluşsun. Bunu başarmamız lazım" diye konuştu.
Gelecek nesillerin şimdiki neslin maruz kaldığı sorunlara maruz kalmaması dileğinde bulunan Başbakan Erdoğan, bu nedenle bu sorun alanlarını minimize etmek istediklerini ifade etti.
"Terör bu ülkenin değişmez kaderi olamaz"
Türkiye'de düşünce, din ve vicdan, teşebbüs hürriyetini merhum Özal dile getirdiğinde ve bu üç başlığın temellerin atıldığında çok kıyametler koptuğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu başlayan bir süreçti. Bu süreç azimle, kararlılıkla devam ediyor. Neticede Türkiye'nin yılları, enerjisi, kaynakları heba olmasın istiyoruz. Onun için bizler de aynen merhum Özal gibi millet egemenliğinin üzerinde hiçbir güç, hiçbir kuvvet yoktur, olamaz diyoruz. Yine diyoruz ki biz millete efendi olmaya gelmedik. Biz bu milletin hizmetkarı olmaya geldik. Bizim görevimiz bu.
Milli egemenlik, milli irade artık bu ülkede artık hiçe sayılamaz. Demokrasi asla tartışma konusu yapılamaz Demokratik kazanımlardan geriye dönüş asla söz konusu olamaz. Millet egemenliği hiçbir şekilde vesayeti kabul edemez. Bu ülkeye artık çeteler, mafya, hukuk dışı örgütlenmeler istikamet çizemez, istikamet veremez. Buna böyle inanmamız lazım.
Terör bu ülkenin değişmez kaderi olamaz. İşte ilk mücadele merhum Özal ile başladı. O günden bugüne devam eden bir süreç... Terör bu ülkenin kaderi olamaz. Bu ülke genç insanlarını artık daha fazla teröre feda etmez. Bunları tüm samimiyetimle, tüm kalbimle söylüyorum. Bize bedeli her ne olursa olsun, kararlılıkla ifade ediyorum, cesaretle ifade ediyorum. Ben kaybedeyim, partim kaybetsin, yeter ki bu ülke kaybetmesin diyorum.