Türkiye, batı için ekonomik, doğu için demokrasi başarısıdır

Başbakan Yardımcısı Babacan, hükümet olarak ekonomik modelde sosyal politikalara ağırlık verdiklerini, kapitalizmin acımasız yaklaşımına prim vermediklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Batıdan Türkiye'ye doğru bakanların Türkiye'yi bir ekonomi başarısı, Doğudan Türkiye'ye bakanların Türkiye'yi bir demokrasi başarısı olarak gördüğünü belirtti.
Babacan, Türk Ocakları'nın 100. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla İstanbul Ticaret Odasında düzenlenen "1912'den Geleceğe İktisadi Hayatımız" konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, Avrupa'daki ekonomik krizin etkilerinden ve Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki siyasi gelişmeler ve bazı sıkıntılı tablolardan kendisini ayrıştıran bir konumda bulunduğunu belirterek, "Batıdan Türkiye'ye doğru bakanlar Türkiye'yi bir ekonomi başarısı olarak görüyor, Doğudan Türkiye'ye bakanlar Türkiye'yi bir demokrasi başarısı olarak görüyor. Türkiye'nin şu anda dünyada sağladığı itibar, güven belki de son yüzyılın en yüksek seviyelerinde. Dünyanın her köşesinde Türkiye konuşuluyor, Türkiye anlatılıyor" şeklinde konuştu.
"Türkiye, moda akımlarına kapılmadı"
Ali Babacan, son yaşanan küresel ekonomik krizde, Türkiye'nin kendi özgün politikalarını uyguladığını, "moda akımları"na kapılmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"2009'da, pek çok Avrupa ülkesinde pek çok hükümet, krizi atlatma adına, harcama artırıcı, devlet kaynaklarını daha çok harcayıcı tedbirlerle bu krizi aşmaya çalışırken, biz 2009'da çıktık tam tersi bir program açıkladık. 3 yıllık bir program açıkladık. Dedik ki; biz bütçe açığımızı daha da düşüreceğiz, daha da alt seviyelere çekeceğiz, devlete olan güven esastır, devlete olan güveni sağlam tuttuktan sonra zaten büyüme gelecektir, zaten kalkınma gelecektir, biz Türk özel sektörüne güveniyoruz. Bu programı açıklamamızdan hemen sonra, ekonomimizde ciddi bir büyüme dönemine girdik. 2 yıl üst üste dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisi olduk. Devlet harcamalarının bu büyümeye katkısı sıfır. Tamamen özel sektör yatırımlarından, aktivitesinden gelen büyüme."
Ekonomik modelde sosyal politikalara da ağırlık verdiklerini ifade eden Babacan, "Serbest rekabet derken, asla kapitalizmin acımasız bakışına, acımasız yaklaşımına da prim vermedik" dedi.
Bu konularda ilginizi çekebilir