”Türkiye bölgedeki gelişmelere kayıtsız kalamaz”

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelere kayıtsız kalamayacağını belirterek, "Bu bir gereklilik değil, ihtiyaçtır " ifadesini kullandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

KAHİRE - Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebu'l Geyd'in misafiri olarak Kahire'de bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ülkenin en büyük medya grubu El Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği konferansta konuştu.

Bakan Davutoğlu bölge tarihinden örnekler vererek başladığı konuşmasında "Dünya'da artık politik ve ekonomik güç merkezi Batı ile Avrupa değildir. Dünya'da artık yeni güçler vardır" dedi.

Türkiye ile Mısır olarak Avrupa ile entegre olmak için çaba gösterildiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin bölge ülkeleri ile neden ve nasıl kaynaşma çabası içerisinde olduğunu çeşitli örnekler ile anlattı. Davutoğlu, Türkiye'nin bölgedeki gelişmelere kayıtsız kalamayacağını belirterek, "Bu bir gereklilik değil, ihtiyaçtır " ifadesini kullandı.

Bölge ülkelerinin yaşadığı sorunları anlatan ve bu sorunlardan dersler çıkarılması gerektiğini kaydeden Davutoğlu, son 20 yılda Yugoslavya, Afganistan ve Irak'ta ciddi geçiş dönemlerinin yaşandığını, bu bölgelerin ipek yolu üzerinde, ticari çıkarların geçiş noktaları olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Peki biz bunlardan ne gibi dersler çıkarmalıyız. Bizler bu bölgelerdeki ülkelerin ekonomik, politik entegrasyonunun yeniden yapılanması için çalışmalıyız. Kendi kimliğimizi korumalıyız. Tabii ki herkes kendi milli kimliğinden gurur duyuyor. Biz son 5 yılda ne yapmak istiyoruz? Biz kendi coğrafyamızı, tarihimizi yeniden keşfetmeye çalışıyoruz. Stratejik derinlik demek sınırlarınız ötesini keşfetmektir. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz."

Türkiye'nin prensipleri

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuşmasının büyük bölümünde "Türkiye'nin 6 prensibi"ni, özellikle güvenlik, demokrasi, komşular ile sıfır problem ve maksimum güvenlik, barış diplomasisi gibi prensipleri anlattı.

Güvenlikten ödün verilmesi durumunda ciddi sorunların ortaya çıkabileceği uyarısında bulunan Davutoğlu şunları söyledi:

"Mümkün olduğu kadar ülkemizin, insanımızın demokratik özgürlüğünü korumaya çalışıyoruz. Güvenliğimizi sağlarsak komşularımızla problemler yaşamayız. Suriye-Irak sorununu çözmeye çalışıyoruz. Bu sorunda sadece aynı evde yaşayan ailenin üyesi olarak bulunuyorum. Arabulucu olarak  bulunmuyorum. Suriye-Irak meselesinde de pozisyonumuz aynı. Komşularımız ile bir ailenin üyeleri gibi olmalıyız ve böyle bakıyoruz. Biz komşularımızla sıfır problem  ve maksimum güvenlik ile yaşamak istiyoruz. Türkiye Avrupa, Balkan, Doğu, Orta Doğu, Kafkasya, Karadeniz ülkesidir. Biz bu coğrafyaların hiçbirini gözardı etmiyoruz, bütün bu ülkeler bizim ülkelerimizdir. Bölge ülkelerinde oluşan bütün sorunlarda Türkiye bu ülkelere elini uzatmıştır, Balkanlardaki çatışmalarda, Irak'daki çatışmalarda da elimizi uzattık."

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bölge sorunlarını ile ilgili olarak, "Tarihten kaçamazsanız, ülkenizi değiştiremezsiniz" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ne yapmalıyız? Aktif bir diplomasi yapmalıyız. Biz hiçbir zaman krizler, büyük çatışmalara ve savaşlara dönünceye kadar bekleyemeyiz. Eğer Irak'ta bir gün saf bir Şia Basra, saf bir Sünni Bağdat veya saf bir Kerkük Kürt şeklinde bir tablo ile karşılaşırsak, biz özelliğimizi kaybederiz. İnsanlar bana (eğer birgün Avrupa üyesi olursanız Orta Doğu ile ilişkileriniz azalacak mı?) diye soruyor. Bu kesinlikle böyle olmayacak. İlişkilerimiz aynı şekilde devam edecektir. Biz Osmanlıyız, fakat aynı zamanda Avrupalıyız. Biz Avrupa'nın bir çok şeyinden etkilendik. Türkiye Orta Doğu'nun, Avrupa'nın, Asya'nın bir parçasıdır."

Uluslararası organizasyonlarda aktif rol almanın Türkiye'nin prensipleri içerisinde olduğunu da belirten Davutoğlu, Türkiye'nin BM içerisindeki etkinliğini anlattı ve Türkiye'nin Afrika'da 10 yeni büyükelçilik açacağını hatırlatarak, Mısır'ın Afrika'da 15 büyükelçiliğinin bulunduğuna ve bu ülkenin deneyimlerinden istifade etmek istediklerini kaydetti.

Ahmet Davutoğlu yaklaşık 1,5 saat süren konuşmasının sonunda soruları yanıtlarken, "artık soğuk savaş mantığının değiştirilmesinin gerekliliğini, yeni bir çağın başladığını ve buna uyulmasının gerektiğini" söyledi.