Türkiye için ŞİÖ alternatifi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Serdar İSKENDER / TÜTEV Enerji Danışmanı

11 Eylül 2001’den sonra süreç çok hızlı gelişmiş, Milenyum’un başında 21. yüzyılda dünyayı tek başına yönetmesi planlanan ABD’nin karşısına, iki hamle sonra Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) kurulmasına öncülük eden Rusya ve Çin çıkmıştı. Avrasya üzerine kurulan satranç tahtasının başında, ABD’nin karşısında bir değil, tam iki güçlü rakip olmuştu. Rusya-Çin’in liderliğinde kurulan ŞİÖ, çok kısa bir süre sonra Avrasya Birliği gibi hareket etmeye başladı. Dünyadaki doğal gaz rezervlerinin yüzde 50’si, petrol rezervlerinin ise yüzde 40’ı ŞİÖ üyesi ülkelerde bulunuyordu. Avrasya Birliği, yaşlanan Avrupa Birliği (AB)’ne benzemekle birlikte, enerji kaynakları itibariyle Avrupa Birliği’nden çok daha önemli bir konumdaydı.

Rusya ekonomik kalkınma düzeyi, teknolojik gelişmişlik açısından Hindistan, Çin ve Japonya gibi Asya güçlerinin arkasında kalmıştır. Rusya, bu nedenle yakın gelecekte oluşabilecek tehditleri önlemek amacıyla, ŞİÖ’ye büyük destek vermektedir. Rusya, ŞİÖ’yü AB benzeri bir siyasi ve ekonomik entegrasyon projesi haline getirmeye çalışmaktadır.

AB ülkelerinin enerji taleplerinin sürekli artışı, Avrupa genelinde yaşanan işgücü sorunu, ŞİÖ’nün farklı bölgeler üzerinde stratejik bir üstünlük kurmasına zemin hazırlıyor. ŞİÖ ekonomik anlamda AB, ABD ve Asya arasında mal, hizmet ve iş gücünün dolaşımı açısından güvenli bir koridor oluşturulması temeline dayanıyor. ŞİÖ üyeleri, olası bir küresel kriz ihtimaline karşı bölgesel direnci artırmak ve birliğin kendi iç pazarında ayakta kalabilme şansını artırmak istiyor.

ŞİÖ, bölgesel ekonomik birliktelikten, siyasi yönü de güçlenen Avrasya Birliği olma yolunda ilerliyor. Avrasya Birliği’nin Avrupa Birliği kapılarına dayanabilmesi için Avrasya’nın en önemli köprüsü Türkiye’ye ihtiyacı bulunuyor. Tarihi İpek Yolu’nun, Enerji Yolu’na çevrilebilmesi için de tüm yolların kesişme noktasındaki Türkiye kritik bir öneme sahip. Diğer taraftan Türkiye, 1963’ten bugüne kadar kapısında beklediği dağılma sürecinde olan yaşlanmış Avrupa Birliği’ne karşı yeni bir alternartif olarak, Avrasya Birliği’ni koymalıdır. Orta Asya, İran doğal gaz ve petrolünün Avrupa’ya açılmasında kritik ülke olan Türkiye’nin temeli ŞİÖ olarak atılmış, yakın gelecekte Avrasya Birliği’ne dönüşecek olan yapılanmanın için de mutlaka yer almalıdır. Siyasi, ekonomik ve enerji kaynakları açısından dünyaya yön verebilecek Avrasya coğrafyasının tamamını kapsayan Avrasya Birliği, ABD’nin tahtını da sallayacaktır. Çin-Rusya ittifakı, ŞİÖ üzerinden mevcut konumunu sürdürebilirse, Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) devreye girmesi de başka baharları beklemek zorunda kalacaktır.

Türkiye, bir taraftan Kafkaslar üzerinden Hazar Denizi’ne ve Orta Asya’ya, diğer taraftan Balkanlar üzerinden Adriyatik’e ulaşabilecek, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan yolların kesişim noktasında bulunuyor. Türkiye, jeopolitik-jeostratejik konumu itibariyle Asya’yı Avrupa’ya bağlayan doğu ile batı arasındaki önemli bir köprü. Orta Doğu’nun kalbine inen Fırat ve Dicle nehirleri de Türkiye’nin kontrolünde. AB kapılarında bekletilen Türkiye için AB’ye karşı ŞİÖ acil olarak kullanılması gereken önemli bir alternatif. “Kazan-kazan politikası” içerisinde Türkiye, mutlaka ŞİÖ’de yer almalıdır. Türkiye, ŞİÖ sayesinde Rusya-Çin ile iyi ilişkiler kurarak, sürekli artan enerji ihtiyacını, güvenli bir şekilde sağlayabilecektir. Rusya, İran ve Orta Asya Cumhuriyet’leri de petrol-doğal gazlarını Türkiye köprüsünü kullanarak, AB ülkelerine ulaştırabilecektir. Türkiye, kardeş olan Orta Asya ülkelerinin ekonomik olarak gelişmelerini sağlamak, ikili ticaret ilişkilerini artırabilmek ve serbestleştirebilmek için de ŞİÖ’ye dahil olmalıdır.

Türkiye’nin de örgüte katılmasıyla ŞİÖ, Çin Seddi’nde AB sınırlarına kadar uzanan, dünyanın en önemli petrol, doğal gaz ve su kaynaklarını kontrol eden, dünyanın en büyük siyasi entegrasyon projesi haline gelecektir. 

Bu konularda ilginizi çekebilir