Türkiye'de kriz İrlanda'da bayram

Hayvancılıkta yaşanan sıkıntı, süte de yansıdı. Sanayiciler, 'kriz' uyarısı yaptı, üretici sanayiciyi suçladı...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ali Ekber YILDIRIM

İZMİR - Besiclikte yaşanan kriz dalga dalga yayılırken çiğ sütte de kriz korkusu yaşanıyor. Trakya ve Ege Bölgesi'nde süt sanayicilerinin çiğ süt alım miktarını azaltması üreticileri endişelendirdi.

Çiğ süt üreticileri 2008'de yaşanan süt krizinde olduğu gibi, süt sanayicilerinin fiyat düşürme operasyonu başlattığı görüşünde. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın desteği ile süt tozu üretimi yapan süt sanayicileri arz fazlası süt olduğunu gerekçe göstererek çiğ süt alım miktarını düşürdü. Aralık ayında yapılan süt alım ihalesinde sanayiciler fiyatı düşürmeye çalıştı. Ancak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı devreye girerek fiyatın düşmesini önledi. Fiyatı düşüremeyen süt sanayicileri talep yetersizliğini gerekçe göstererek yağ, protein vb. kalite kriterlerine göre ödenen prim miktarlarında kesintiye gitti. Buna göre sütün litresini 73.5 kuruştan satan üretici 15-20 kuruşta prim alırken, süt sanayicileri taban fiyat artı yüzde 10 prim uygulamasına geçti. Bu uygulama sonucunda üreticinin aldığı prim miktarı 15-20 kuruştan 7.3 kuruşa düştü. Dolaylı olarak süt fiyatı düştü.

Süt fiyatının dolaylı olarak düşmesine neden olan bir başka süreç ise şöyle işliyor. Sanayici, çiğ süt aldığı üreticiye sütünü alamayacağını bildirdikten sonra, üretici sütü satmak için diğer alıcılara gittiğinde taban fiyatın altında bir fiyat teklif ediliyor. Sütünü 73.5 kuruş artı primle satan üretici, 60-65 kuruştan satmak zorunda kalıyor. Sanayiciler ayrıca kooperatiflerden aldıkları süt miktarlarında da kısıtlamaya gitti. DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre, Trakya Bölgesi'nde yılbaşından bu yana başlayan süt alımını azaltma girişimi sonucunda günlük olarak alınmayan süt miktarı 100 tona ulaştı.

Gözler Danone'de

Hemen hemen tüm sanayiciler süt alımını bir miktar azaltırken yeniden yapılanmaya giren ve Gönen Fabrikası'nı kapatacağı iddia edilen Danone Trakya ve Ege Bölgesi'nde süt alımını en çok azaltan firma oldu.

Danone yetkilileri, piyasanın genel sıkıntısından kendilerinin de etkilendiğini belirterek DÜNYA'ya şu bilgileri verdi:

"Biz ihtiyacımız olan sütü piyasadan alıyoruz. Diğer firmalar gibi yaşanan sıkıntıdan dolayı süt alımımız bir miktar azalmış olabilir. Bu bize özgü bir durum değil. Biz şu anda ihtiyacımız kadar kaliteli sütü alıyoruz. Gönen'deki fabrikamızı kapatacağımız iddiaları kesinlikle doğru değil. Piyasadaki genel sıkıntıdan bizde etkileniyoruz. Diğer firmalar gibi bu dönemi derlenme toparlanma dönemi olarak değerlendirmek istiyoruz. Belki bir miktar küçülme olabilir. Fakat, Türkiye pazarından çekileceğimiz iddiası kesinlikle doğru değil. Biz Türkiye'de kalıcıyız."

Adnan Yıldız: Endişeliyiz Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yıldız, hayvancılık sektöründe yaşanan krizi yakından izlediklerini ve endişeli olduklarını söyledi.

Bugün yaşanan krizin kaynağında çiğ süt fiyatının 40 kuruşa kadar düşmesi olduğunu hatırlatan Yıldız, "Şimdi yine çiğ süt fiyatını düşürmek için üzerimizde ciddi bir baskı var. Öncelikle kalite primlerimizi büyük oranda düşürdüler. Aralık ayındaki ihalede sütün litresi 73.5 kuruş olarak belirlendi.

Biz bunun üzerinden yağ, protein gibi kalite kriterlerine göre prim alırken, bu primler çok düşürüldü. Süt üreticisinin geliri azaldı. Buzağı fiyatı düştü. Elimizdeki süt verimi düşmüş ve kesilmesi gereken inekleri satamıyoruz. Piyasaya 10 liradan dana eti girerken biz inekleri 7 liradan satamıyoruz. Yem ve diğer girdiler sürekli artıyor. Tıpkı 2008-2009'da yaşadığımız süt krizinin çok daha büyük olanı yaşanacak diye endişeliyiz" diye konuştu.

Fazla varsa niye kredi veriliyor

Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör, 2008'deki süt krizi öncesindeki oyunun yeniden sahnelendiğini belirtti. Bir yandan sütte arz fazlası var, süt sanayicisi süt alımını azaltıyor. Doğrudan veya dolaylı olarak çiğ sütün fiyatı düşürülüyor, bir yandan sıfır faizli kredi ile hayvan ithal edilerek süt üretimi artırılmaya çalışılıyor" şeklinde konuşan Mehmet Sedat Güngör, " Böyle bir politika, böyle bir çelişki olabilir mi?" dedi.

Göngör, "Madem süt üretimi fazla, neden insanlara sıfır faizli kredi verilerek süt üretimine teşvik ediliyor. Üretici birlikleri de dahil herkes hayvan ithal ediyor. Yeni yatırımlarla artacak süt kime satılacak? Sektördeki herkes endişeli" ifadelerini kullandı. Mehmet Sedat Güngör, kendilerinin de endişeli olduğunu belirterek, "2008'de yaşadığımız ve bugün et ithalatıyla sonuçlanan krizin daha büyük boyutta yaşanacağı korkusu var" dedi.

Süt tozu ithalatı durdurulmalı

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Velioğlu ve Teknik İşler Şube Müdürü Dr. Onur Şahin'in hazırlayarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘na da sunduğu raporda sütteki muhtemel krize dikkat çekilerek kriz yaşanmaması için şu önerilere yer verildi: "Çiğ süt arzının fazla olduğu dönemlerde süt fiyatlarında düşüşü önlemek amacıyla Çiğ sütün değerlendirilmesine yönelik destekleme uygulaması kapsamında müdahalenin bölge odaklı yapılmasında fayda görülmektedir.

Dâhili işleme rejimi kapsamında yapılan müdahale alımları sonucu işlenen ürünlerin (süt tozu, peynir, tereyağ ve buna benzer) Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ihracat odaklı olması sağlanmalıdır. Üretim fazlasının tekrar ülke içerisinde kullanılması üretim sektörüne zarar vermektedir. Bu kapsamda, büyük sanayicilerin yanı sıra, ihracat olanağı olan ruhsatlı ve orta ölçekli mandıra ve işleme tesislerinin de destek kapsamına dâhil edilerek, ürün yelpazesinin arttırılması ve ihraç edilen süt ürünü tonu başına destek uygulanmasında fayda görülmektedir. Piyasadaki süt ürünlerine yönelik etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.

Arz fazla olunca ithalat durmalı

Süt arzının yükseldiği dönemlerde süt tozu ithalatı durdurulmalıdır. Çiğ süt arzının yüksek olduğu dönemlerde paketlenmiş içme sütü tüketim kampanyalarına (okul sütü, asker sütü vb.) ağırlık verilmelidir. Tüketimin arttırılmasına yönelik olarak süt ve süt ürünlerinde uygulanmakta olan yüzde 8'lik KDV oranın yüzde 1'e düşürülmesine ihtiyaç vardır. Ulusal Süt Konseyi daha işlevsel hale getirilmesi doğrultusunda mevzuat altyapısında düzenleme yapılarak, üretimden pazarlamaya kadar zincirin her halkasında beher litre veya kg ürün başına yapılacak kesintiler ile konseyin ekonomik gücü arttırılmalıdır. Konsey, fiyat istikrarını temin amacıyla müdahale alımları başta olmak üzere çiğ süt piyasa düzenini sağlama konusunda daha aktif hale getirilmelidir."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir