Türkiye'de moda Paris'in bile önüne geçti

 

ADANA - "Modanın ülkesi Türkiye, başkenti de İstanbul olacak. Bu bir hayal değil. Türkiye, moda ülkesi olmak için hür türlü imkana sahip. Artık hücüma geçme vakti"... Dünya moda devlerinin CEO'larının bu övgüleri boşuna değil. Bir taraftan iddialı etkinlikler, tasarımlar ve ünlü buluşmalarla Türkiye'nin moda festivalleri ile dünyanın en önemli moda organizasyonları arasında yerini alması, Türk tasarımcılar, hazır giyim markalarının ününe ün katması, diğer taraftan KOBİ'lerin  moda devlerinin tedarikçi listelerinde ilk sırayı kapması dört koldan 'hücumun' başladığının kanıtı. 

9 yıl önce kurulmasına rağmen şu anda Marks&Spencer, Zara, Mango, Ann Taylor, White House Black Market, H&M, BcbgMaxAzria gibi dünyanın en önde gelen en büyük 10 markasının en önemli kumaş tedarikçisi olan Oğuz Tekstil Yönetim Kurulu 2'inci Başkanı İsrafil Uçurum, "Türkiye dünyanın tekstil ve moda merkezi olma yolunda" açıklamasını yapıyor. "Bu sektör bunu başaracak birikime sahip.  Eskiden Avrupa'daki moda 1 sene sonra Türkiye'ye gelirdi. Artık Türkiye'deki moda anlayışı Paris'ten ileride" diyen Uçurum, "Günün modasını artık biz oralara götürüyoruz" açıklamasını yapıyor.  

 

 

Uçurum, Türkiye'nin bu yolda atması gereken daha çok önemli adımlar olduğunu ve herkese görev düştüğünü belirtiyor. Şu anda 30'un üzerinde ülkeye kumaş sattıklarını ve Marks&Spencer, Zara, Mango, Ann Taylor, White House Black Market, H&M, BcbgMaxAzria gibi dünyanın en önde gelen en büyük 10 markasının tedarikçisi olduklarını belirten Uçurum, Ar-Ge'nin bu noktada hayati bir önem taşıdığına dikkat çekiyor.  Uçurum, şöyle devam ediyor: "Ar-Ge'ye hiçbir sınır koymuyoruz. Ar-Ge bütçesi bu kadar demiyoruz. Ne kadar ihtiyaç varsa Ar-Ge çalışanlarımız kullanabiliyorlar." Dünyanın önde gelen markalarının öncelikli olarak kumaş kalitesine baktığını, tesisleri gezip laboratuvar ve  Ar-Ge çalışmalarını incelediğini aktaran Uçurum, "Çünkü bu markalar büyük alıcılar ve herkes ürün satmak istiyor. Bu nedenle çalışmaya başlamak çok zor ancak onların istediği kaliteyi ve altyapıyı yakalarsanız devam etmek kolay. Çünkü onların da bize ihtiyacı var" diyor. 

 

 

İsrafil Uçurum, yeni trendleri takip etmenin de Ar-Ge kadar büyük bir öneme sahip olduğunu söylüyor. Uçurum, "Farklı kumaş üretimi için sürekli gündemi ve yeni trendleri takip ediyoruz. Tüm fuarlara katılıyoruz. Buralarda elde ettiğimi bilgileri deneyimlerimizle birleştirerek kumaş numuneleri ve moda tasarımları oluşturuyoruz. Ayrıca çok hızlı olmamız gerekiyor. Biz sadece yaz ve kış modasına göre kumaş üretmiyoruz. Her gün ayrı bir kumaş tipi üretme çabasındayız. Bu durumda da hep gündemde olmanızı sağlıyor" diyen Uçurum, hızlı olmanın ve kapasite büyüklüğünün sektör için çok önemli iki unsur olduğuna da dikkat çekiyor.

 

 

Türkiye'nin hız ve kalitede birçok ülkeye fark attığını ve bu nedenle büyük markaların öncelikli tercihi haline geldiğini dile getiren Uçurum, "Markalar Türkiye'de üretilen kumaşların kalitesini İtalya dışında hiçbir ülke neredeyse yakalayamıyor. İtalya'nın da fiyatları çok yüksek. Ayrıca hızlı servis ve termin de Türkiye'nin en önemli özelliği. Çok ciddi kapasiteleri 20-25 günde almak istiyorlar. Eğer bunu yapabiliyorsanız tercih sebebi oluyorsunuz. Ancak siz 2 ay sonra verebilirim diyorsanız sizinle çalışmıyorlar" açıklamasını yapıyor. 

 

 

Uçurum, tüm bu gelişmeler doğrultusunda Oğuz Tekstil'in de 9 yılda önemli bir yol katettiğini anlatıyor. Manifatura ve daha sonra kumaş ticaretiyle adım attıkları tekstil sektöründe her yıl yeni yatırımlarla büyüdüklerini dile getiren Uçurum, Türkiye'de polyester viskon kumaş üretiminde en fazla kapasiteye sahip firma olduklarını belirtiyor. Yıllık üretim kapasitelerinin 30 milyon metre kumaş olduğunu kaydeden Uçurum, şu açıklamayı yapıyor: "Toplam 300 bin metrekarelik bir alanda üretim yapıyoruz. Bin 200 çalışanımız var. 2012 yılında yeni bir iplik fabrikası kurduk. Yeni tesisimiz 25 bin metrekare kapalı alana sahip. 400'ün üzerinde ek istihdam sağladık. Bu yatırım bize çok büyük katkı sağladı. Kendi ipliğimizi kullanıyor olmamız kalite yönünden bizi bir adım daha ileriye götürdü. Verimliliğimiz de arttı." Yatırımlarının 2013 yılında da devam edeceğini kaydeden Uçurum, 10 milyonluk yeni bir yatırımla üretim kapasitelerini 35 milyon metreye çıkaracaklarını anlatıyor. 

30'u aşkın ülkeye ihracat yaptıklarını Uçurum, "Yeni pazarlar keşfetmeye devam ediyoruz. Yeni pazarlarla ihracatımızı 2012'de 40 milyon dolara, ciromuzu da 165 milyon TL'ye  çıkardık. Önümüzdeki 3 yıl içinde ise hedefimiz ihracatımızı 80 milyon dolara taşımak. 2013 ciro hedefimiz de 200 milyon TL" açıklamasını yapıyor. Bunun için altyapılarının uygun olduğunu söyleyen İsrafil Uçurum, "Çok aranan ve tercih edilen bir kumaş markası haline geldik. Yurtdışı pazarlarımızda önceliğimizi yine dünyaca ünlü mağazalar zincirlerine ve markalara vereceğiz" diyor. 

 

 

 

 

 

Uçurum'un gelecek planları arasında tekstile çok uzak olmayan üretime dayalı farklı sektörlerde yatırımlar var. En büyük hayali de konfeksiyon sektöründe bir marka yaratmak. "Konfeksiyonda marka olmak, nihai tüketiciye ulaşmak çok önemli" diyen Uçurum, ileriki dönemde kendilerine katılacak yeni kuşak için bu atılımın önemli olduğunu söylüyor.  

 

 

Oğuz Tekstil'nin bir aile şirketi olduğunu kaydeden Uçurum, kardeşleri Arif Uçurum ve Yusuf  Uçurum'un da yönetimde aktif bir şekilde görev aldığını söylüyor. Aile şirketlerinde bayrağı çoçukların alacağını öngörerek planlamalar yaptıklarını belirten Uçurum, "Çocuklarımızın eğitimlerini de mümkün olduğunca şirkette görev alacaklarını düşünerek aldırdık. İkinci kuşaktan da aramıza katılanlar oldu. Şu anda Murat Uçurum ihracat biriminde, diğerleri de eğitimlerinden sonra aramızda olacaklar. O zaman kendimizi daha güçlü hissedeceğiz" açıklamasını yapıyor. 

 

 

Ar-Ge çalışmaları katma değeri yüksek kumaş üretiminde önemli bir yol katettiklerini anlatan Uçurum, "Teknik grubumuz çok güçlü. Her gün yeni bir kumaş geliştirmenin peşinde. Parlak, az kırışan, esnek kumaş üretiyoruz. Mağaza zincirlerinin tercihi özellikle bayan dış giyimde kırışmayan kumaşlar" diyor.