”Türkiye'nin gerçekleri karışık değil”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'nin gerçekelerinin karışık olmadığını sorunun algılamalarla ilgili olduğunu söyledi.
EDİRNE - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Türkiye'nin gerçekleri, masanın o tarafında ya da bu tarafında farklı algılanacak kadar karışık değil. Algılamalarımızı düzgün yapabilirsek bu ülkenin işlerini daha düzgün götürme imkanımız vardır" dedi.
Kapıkule Sınır Kapısı Tesisleri ile Hamzabeyli Sınır Kapısı'nın açılışı dolayısıyla Edirne'ye gelen Çiçek, Kapıkule Sınır Kapısı'ndaki protokol salonunda Edirne Valisi Mustafa Büyük, Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan ve Kırklareli Valisi Hüseyin Avni Coş'la bir süre görüştü.
Daha sonra Cemil Çiçek ve beraberindekiler, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ETSO), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yardımcı, ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alamut ve diğer yetkililerle bir araya geldi.
Çiçek, burada yaptığı konuşmada, teşvik almayan ilin olmadığını söyledi.
Teşviklerde önemli derecelerde düzenlemeler yapıldığını anlatan Cemil Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu düzenlemelerde eksik olabilir. Uygulamada bunları hep birlikte göreceğiz. Eksiklik oldukça da bunları düzeltmeye çalışacağız. Bir çok şeyi teşvik etmek istiyoruz ama neticede havuzda ne kadar su varsa o kadar teşvik veriyoruz. Havuzda su yoksa vereceğimiz teşvik de çok fazla olmaz. Her vilayete, en gelişmiş olan yerlerde bile aynı cümle ile karşılaşıyoruz. (Devletten yeteri kadar teşvik alamıyoruz) diyorlar. Peki devlet ne yapıyor bu aldığı parayı, vatandaştan aldığını yine vatandaşa harcamaya çalışıyor."
Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2009 yılındayız. Devletin bütçesi belli. 3 tane sosyal güvenlik kurumuna verdiğimiz destek 50 katrilyon. Peki bu 50 katrilyonluk kaçak ne zaman meydana geldi, 1991-1995 yılları arasında. Devlet bu yanlışı yaparken hiç birimiz de (Sınırın öbür tarafındaki adam 65 yaşında emekli oluyor) demedik. Biz o kadar zengin miyiz ki 38 yaşında emekli ediyor ve 50 katrilyon harçlık veriyoruz. Buna bir Allah'ın kulunun da sesi çıkmadı. Kaçağa 50 katrilyon verdik. Böyle bir devletin verebileceği teşvik kısıtlıdır."
Özelleştirme
Cemil Çiçek, özelleştirmeyi ilk olarak İngiltere'nin konuştuğunu belirterek, mal varlığı devlete ait olan sosyalist ülkelerin bile her şeyi devletleştirdiğini söyledi.
1989 yılında 5 tane çimento fabrikasının özelleşmesi üzerine "vatan satılıyor" mitingleri yapıldığını belirten Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her 10 senede bir vatan satılıyor edebiyatı başlıyor. Daha sonra o çimento fabrikalarının özelleştirilmesi davasını açanlar kendileri iktidar olunca davayı geri çekmek durumda kalıyorlar. Türkiye'nin gerçekleri masanın o tarafında ya da bu tarafında farklı algılanacak kadar karışık değil. Algılamalarımızı düzgün yapabilirsek bu ülkenin işlerini daha düzgün götürme imkanımız vardır."
"Yatırımcıları çekebilmek"
Yatırımların teşviki bakımından herkese görev düştüğünü ifade eden Çiçek, "Yeni yatırım getirecek olan insanı canından bezdirmemek, ona sahip çıkmak lazım" diye konuştu.
Edirne'nin tarihi eserleriyle Türkiye'nin göz bebeği olan bir şehir olduğunu anlatan Çiçek, "Yeni ne teşvik verirsek verelim Selimiye Camii'ni başka bir yerde kurma şansımız yok. Burası zaten başlı başına bir teşviktir. Bütün mesele hep beraber 300 binlik turizmi 1-2 milyona çıkarabilmek" şeklinde konuştu.
ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Alamut da TOBB'un tarihi Selimiye Camii etrafında çalışma yapacağını belirterek, böylece tarihi dokunun daha da ön plana çıkacağını söyledi.
Bunun çok ciddi bir proje olduğunu ve kente ayrı bir güzellik katacağını anlatan Alamut, "Ancak Edirne'nin otel sorunu var. Bunu aşamıyoruz" ifadesini kullandı.
Alamut, daha sonra Çiçek'e, üzerinde Selimiye Camii motifli bir işleme tablo armağan etti.
Konuşmaların ardından toplantıya basına kapalı olarak devam edildi.