Türkiye'nin gündemi Başkanlık sistemi değil
Demirtaş, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin, "Biz daha önce demokratik özerklik dediğimizde Başbakan 'bunu tartışan vatan hainidir' demişti. Oysa bizim önerdiğimiz de kendisinin önerdiği de bir idari model" dedi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim de kırmızı çizgilerimiz var, ama bunlar evrensel kriterler" dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında bir konuşma yapan Demirtaş, Uludere'deki olayın 133 gündür aydınlatılamadığı hatırlattı. Olayın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirten Demirtaş, "Bu hesap, sorumluları yargı önüne çıkıncaya kadar kapanmayacak" diye konuştu.
Anayasa'nın tartışılabilmesi için özgürlükçü bir ortama ihtiyaç olduğunu ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti:
"Meclis'te milletvekillerinin fezlekesini koyacak yer kalmadı. Özgürce fikrini açıklayabilen kimse yok. Basın özgürlüğü konusunda bir milim ilerleme yok. Böyle bir ortamda nasıl anayasayı tartışacağız? Özel yetkili mahkemeler 'AKP mahkemesi' olarak çalışıyor. Savaşın durması için defalarca çağrı yaptık, 'karşılıklı ateşkes sağlansın' dedik. 'Sen kim olursun da karşılıklı ateşkes istersin' diye hakaretin bini bir para. Geçmişte İmralı'ya, Kandil'e heyetler gönderip ateşkes sağlamadınız mı? Geçmişte siz yapınca doğru da biz isteyince mi yanlış oluyor? Seçim, referandum öncesi PKK eylem yapmadı, siz operasyon yapmadınız.
Anayasa ile ilgili herkes görüşünü açıkladı ama açıklamayan yalnızca AKP. Ancak biz taslaklarının hazır olduğunu biliyoruz. Hangi akademisyenlere hazırlattıklarını biliyoruz. Yalnızca 'kırmızı çizgilerimiz var' diyorlar. Tekçi anlayışta, 1982 Anayasası'nın faşizan çizgisini savunuyorlar. Böyle bir ortamda nasıl yeni bir Anayasa yazılacak, kaygılıyız.
Biz, sivil, özgürlükçü, gerçekten yeni bir anayasa yazılması konusunda hazırlığımızı yaptık. Bugüne kadar kırmızı çizgi ifade etmedik. Şimdi yazım aşamasına geçtik. Bizim de kırmızı çizgilerimiz var. Bunlar evrensel kriterlerdir. Halkların farklı kimliklerini, kültürlerini kabul etmeyen, ana dilde eğitimi kabul etmeyen, statü ve yönetim hakkını kabul etmeyen, örgütlenme özgürlüğünü garanti altına almayan bir anayasa yeni bir anayasa değildir. Başörtülülerin çalışma hakkını, Alevilerin, Süryanilerin, Yezidilerin inanç hakkını, çalışanların, kadınların hakkını güvence altına almayan bir Anayasa'nın maskotu olmayız. Bunlar da bizim kırmızı çizgilerimizdir."
Kimse ile uzlaşmamız yok
Yeni Anayasa çalışmalarını bozan taraf olmayacaklarını vurgulayan ve "Ama insanların aldatılmasına da izin vermeyeceğiz" diyen Demirtaş, "Tartışmalar nedir, ne oluyor, bitiyor, halkın gözünün önünde olacak. Eğer 1982 Anayasası'nın allayıp pullayıp, AKP'nin hassasiyetlerini ve hazretlerinin başkanlık heveslerini gideren bir anayasayı yeni anayasa diye bize yutturmaya çalışacaklarsa, bunu da halka şikayet edeceğiz" dedi.
Anayasa ile ilgili "Şu partiye şu parti arasında şu maddelerde, şu bölümlerde uzlaşma var" şeklinde tartışmaların tümüyle yanlış olduğuna dikkat çeken Demirtaş, BDP ile hükümet arasında da Kürt sorunu konulu veya başka konulu hiçbir müzakere ve diyalog süreci olmadığını söyledi.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bütün kesimlerin bunu net olarak bilmesi lazım. Sıfatı Bakan olanlar, 'BDP ile görüşmelerimiz sürüyor' diyor. Hangi BDP ile biz de bilmiyoruz. Yanlış BDP ile görüşüyor olmayasınız. Bizim haberimiz yok. 'Varmış' görüntüsü uyandırarak siyasi manevra alanı kazanmak istiyorlar. Diyaloga, müzakereye karşı değiliz, siyasi tutarlılık içinde, çözüme dönük diyalog ve müzakere içinde olunması gerekir. Yol temizliği yapılmadan yeni anayasayı yapmamızın imkansız olduğunu görmemiz lazım."
Sütte bir şey yok
AKP'nin kişi başına gelirin 10 bin dolara olduğu yönündeki sözlerini hatırlatan Demirtaş, "Kişi başına düşen milli gelirin 10 bin dolara çıktığını, aynı zamanda 7 yaşına gelmiş bir çocuğun ilk sütü içtiği için zehirlendiğini söylüyorlar. O çocuklar 7 yaşına kadar süt içememiş ise sütün ne günahı var? Suç senin. Süt olayı sıradan değil bunlar da sütten çıkmış ak kaşık değil. Başbakan boşuna 'üç çocuk yapın' demiyor. Biri süte gider, biri tutuklanır, biri de size kalırsa kalır" diye konuştu.
Başkanlık sistemi
Başkanlık sistemine ilişkin soruları, "Türkiye'nin gündemi Başkanlık sistemi değil. Biz daha önce demokratik özerklik dediğimizde Başbakan 'bunu tartışan vatan hainidir' demişti. Oysa bizim önerdiğimiz de kendisinin önerdiği de bir idari model. Şu anda bunun 'tartışılması sakıncalıdır' demiyoruz ama gündemimizde yok. Bizim önerimiz demokratik özerklik" şeklinde cevaplarken, Türkiye'de böyle bir beklenti olmadığının altını çizdi.