Türkiye'nin şartlarında AB kriterlerini yerine getirmek zor

Tarım Bakanı Eker, kırsal kalkınması konusunda AB süreci ile ilgili yaşanan sıkıntıları değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AB'den istifade etmek için samimi bir şekilde çok içten çalıştıklarını belirterek, "Bize dediler ki, 'kriterler belirlendi 20 tane ilde ajanslar kurun, bizim size vereceğimiz paradan istifade edin' " diye konuştu.

Eker, Hüsnü M. Özyeğin Vakfınca, Swissotel İstanbul'da düzenlenen "Umut var: Kırsal Kalkınma Alanında Deneyimler ve Yeni Yaklaşımlar" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye nüfusunun en az dörtte birinin kırsal alanda yaşadığını söyledi. Bunun hem iktisadi ve ekonomik faaliyet açısından, hem de nüfusun yoğunluğu açısından böyle olduğunu kaydeden Eker, burada her ülkenin kendi özel şartları olduğunu belirtti.

Eker, Türkiye'nin kırsal kalkınması konusunda AB süreci ile ilgili yaşanan bazı durumlarla ilgili olarak da, şunları kaydetti:

"AB'den istifade etmek için samimi bir şekilde, çalıştık. Kanunumuzu çıkardık, müessesemizi kurduk. Bize dediler ki, 'kriterler belirlendi 20 tane ilde ajanslar kurun, bizim size vereceğimiz paradan istifade edin.' 750 milyon euro olacaktı. Sonra bir 1 milyar 165 milyon euroya kadar çıkacak. Biz bu 20 ilde ajansları kurduk, AB standartlarında. Hepsi bittikten sonra prosedür şu, bize başvuracaksınız, yani ulusal akreditasyon alacaksınız, bize sonra geleceksiniz. Biz hazırız gelin bizi denetleyin. Bu üyelik aşamasındaki aday ülkelerin tamamına uygulanan bir prosedür. Biz hazırladık, 2010 yılında müracaatımı yaptım, heyetimi gönderdim Brüksel'e. Gittiler, '20 tane ilimiz hazır, uzmanlarınızı gönderin, gelsinler buna baksınlar.'

Bize önceden söyledikleri şey şu, 'efendim siz söyleyin biz uzmanları hemen göndeririz. Gelirler hemen 2-3 ay bakarlar, Brüksel'e gelir raporu hazırlarlar. Süreç tamamlanır, parayı kullanmaya başlarsın.' Gönderdik, hadi buyurun gelin. 'Uzmanlarımız yok.' Arkadaş nasıl uzmanınız yok? Uzmanınız yoksa size uzman verelim. Bu parayı kullandırmamak için, ilgili komisyon işi savsaklıyor. 'Uzmanımız yetersiz', 'paskalya geldi', 'ancak 5 vilayeti inceleyebiliriz', 'ancak 9 vilayeti inceleyebiliriz'. 'Öbürünü önümüzdeki sene yapalım'. Ve zorlamalarla tazyiklerle yani baskılarla, aklınıza gelebilecek ne kadar yöntem varsa, diplomatik, kişisel neyse bunları yapıp sonuçta, 20 vilayet için koparabildik.

O şartları yerine getirebilme imkanı zayıf

Yüzde 50 hibe desteği ödenecek ama şartları özellikle kırsal kalkınma konseptini düşündüğümüzde, Türkiye'nin şartlarını düşündüğümüzde, bizim ölçeğimizi düşündüğümüzde o şartları yerine getirebilme imkanı zayıf. Yani kırsalda yaşayan fakir insanların, o şartları oluşturabilmesi çok kolay değil. İşte süt üreten tarımsal işletmelere 1 milyon euroya kadar destek verilecek. Kırmızı et üretenlere yine 1 milyon euroya kadar, beyaz et üreten tarımsal işletmelere 500 bin euroya kadar vesaire. Şimdi bunun ikinci fazı için hazırlanıyoruz. Yeni, 20 vilayet daha buna katılacak. Ama ben ona yaslanarak Türkiye'nin kırsal kalkınmasını, oraya umut bağlayarak yapmıyorum. Orasını alabilmek için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğim. Onlara da inanarak güvenerek de yapıyorum. Ben kendi kaynaklarımla Türkiye'nin kendi bütçesinden, milli bütçesinden aktardığım, aktaracağım kaynakla ben, Türkiye'deki bizim düşündüğümüz kırsal kalkınma çabalarını sürdüreceğiz. Bizim çabamız bu."

Bu konularda ilginizi çekebilir