Türkiye'nin Somali politikası devam edecek
Davutoğlu, Somali'de her zaman risklerin söz konusu olduğunu belirtti.
ANKARA - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk diplomatların, güvenlik görevlilerinin, işadamlarının ve sivil toplum kuruluşlarının, Somali'nin yanı sıra Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Myanmar gibi birçok yerde riskli görevler üstlendiklerini belirterek, riskler ne olursa olsun Türkiye'nin Somali politikasının devam edeceğini vurguladı.
Bakan Davutoğlu, Meksika Dışişleri Bakanı Jose Antonio Meade Kuribrena ile Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya geldi. İki bakan, baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, Somali'nin çok yüksek güvenlik riskinin bulunduğu bir ülke olduğunu ve en başından itibaren bu riskleri düşünerek gerekli tedbirleri aldıklarını ifade ederek, ancak bu tür saldırıların neredeyse günlük anlamda bütün Somali sathında yaşandığı düşünüldüğünde, her zaman risklerin söz konusu olduğunu belirtti.
Somali'ye Türk halkının 200 milyon doları aşan yardımını taşıdıklarını ifade eden Davutoğlu, "Somali, Mogadişu ayağa kalktı. Somali'de çalışan tek büyükelçilik Türk büyükelçiliği, bu anlamda tam kadroyla çalışan" dedi. Somali Cumhurbaşkanının önceki gün taziye dileklerini iletmek için kendisini aradığını ve şu anda bile sokaklarda fedakarca çalışan Türkleri görmekten onur duyduğunu kendisine söylediğini aktaran Davutoğlu, "Somali halkı bu anlamda Türkiye'nin bütün bu tutumunu iliklerine kadar hissetmiştir. Ayrıca, Afrika açılımımızın bir parçasıdır. Somali bu anlamda stratejik bakımdan Afrika'nın en önemli jeopolitik konumuna sahiptir. Tabii Somali'deki bu normalleşmeden rahatsız olan bazı terör unsurları ve Türkiye'nin Somali'de bu derece aktif olmasından rahatsız olan bazı çevrelerin bu tür saldırılar üzerinden Türkiye'nin Somali politikasını, Somali'deki insani tutumuna zarar vermek gibi bir hedefleri olabilir" dedi.
Türkiye'nin Somali politikası devam edecek
Türkiye'nin tarih boyunca köklü devlet geleneği ve siyasi kültürü nedeniyle her zaman bu tür riskli alanlarda çalıştığını anlatan Davutoğlu, Türk diplomatların, güvenlik görevlilerinin, işadamlarının ve sivil toplum kuruluşlarının, Somali'nin yanı sıra Afganistan, Irak, Suriye, Filistin, Myanmar gibi birçok yerde riskli görevler üstlendiklerini söyledi. Davutoğlu, "Şimdi de bu riskler ne olursa olsun Türkiye'nin Somali politikası devam edecek" dedi.
Bir polis memurunun yaşamını yitirmesinin başlı başına büyük bir kayıp olduğunun altını çizen Davutoğlu, "Eğer kahraman polislerimiz gerektiği anda gerekli tepkiyi profesyonele vermemiş olsalardı çok daha olumsuz sonuçlar doğabilirdi" dedi. Davutoğlu, saldırıda bir şehit verildiğini ancak saldırganların daha fazla zarar vermesinin önüne geçildiğini dile getirirken, "Bundan sonra da güvenlik tedbirlerini artırarak alacağız ama faaliyetlerimize de devam edeceğiz" diye konuştu.
Barzani'nin ziyareti
Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin ziyaretine ilişkin olarak Barzani'nin birkaç ayda bir mutad istişareler için Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, "Şimdi de özellikle Irak'taki son gelişmeler ve Suriye'deki gelişmeler bağlamında istişarelerde bulunacağız. İkili ilişkileri de tabii, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ekonomik ilişkileri de detaylı olarak görüşme imkanına sahip olacağız" dedi.
Davutoğlu, Neçirvan Barzani'nin bugün öğleden sonra Ankara'ya geleceğini ve kendisiyle iftarda buluşacağını, yarın ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edileceğini söyledi.
Ashton'ın Mısır temasları
Bakan Davutoğlu, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın, Mısır'da askeri darbeyle görevinden alınan seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile görüşmesi ve Türkiye'nin Mısır'daki çözüme ilişkin katkısının ne olabileceği yönündeki bir soru üzerine ise "Bölgede kalıcı istikrar ancak ve ancak halk iradesine dayanan yönetimlerle gerçekleşebilir. Bölgenin omurgası olan Mısır'ın kendi içinde istikrara kavuşması, hem de bölgedeki demokratik geçiş süreçlerinin sağlıklı işlemesi bakımından, Mısır'ın bir an önce demokratik restorasyondan geçmesi ve seçilmiş otoritelere yönetimin devredilmesi önem taşıyor" yanıtını verdi.
Davutoğlu, Türkiye'nin Mısır politikasının ilkesel bir politika olduğunu anımsatırken, hem demokratik ilkeler bağlamında hem de bölgede kalıcı istikrarın sağlanması bakımından bunun önemli olduğunu belirtti.
Bu kapsamda, Türkiye'nin yoğun bir diplomatik faaliyet yürüttüğünü kaydeden Davutoğlu, Ashton'ın daha önceki Mısır ziyaretinde de kendisini arayarak bilgi verdiğini ve sürekli temas halinde olunması konusunda prensip kararına vardıklarını hatırlattı. Davutoğlu, dün de Kahire'deki görüşmelerin ortasında Ashton'ın kendisini arayarak bilgi verdiğini belirterek, "Daha önceki ziyarette de Mursi ile görüşülmeden yapılacak temasların bir anlamı olmayacağını, bunun kalıcı bir sürecin başlaması için öncelikle Mursi ile görüşülmesi gerektiği kanaatimizi kendisiyle paylaşmıştım. Her şeyden önce Mursi ile görüşmüş olması önemlidir. Mursi'nin kanaatlerini almış olması ve seçilmiş bir lider olarak Mursi ile doğrudan temas etmiş olması önemlidir. Dün de bana, bu temas için çaba sarf ettiğini ifade etmişti. Ben de bu ziyareti anlamlı kılacak en önemli unsurun bu olacağını söylemiştim" dedi.
Ashton'ın bugün Mısır dönüşünde de kendisini arayacağını aktaran Davutoğlu, muhtemelen bugün ya da yarın Ashton ile kapsamlı bir istişarede bulunacaklarının bilgisini verdi.
Davutoğlu, "Türkiye her zeminde Mısır'da tekrar meşruiyetin ve ülkede demokratik sürecin yeniden ihya edilmesi için yapılacak çalışmalarda yer almaya hazırdır" ifadelerini de kullandı.