”Türkiye'nin üye olacağı AB, başat bir rol oynayacak”
Dışişleri Bakanı Babacan, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti
BRÜKSEL - Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye-AB Troykası toplasında, Türkiye'nin üyeliği halinde diplomatik ve siyasi gücünü pekiştirecek AB'nin "dünyada başat bir rol oynayacağını" belirtti.
Türkiye-AB Troykası bakanlar toplantısı, Ali Babacan, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn, dönem başkanı Fransa'nın AB işlerinden sorumlu Bakanı Jean-Pierre Jouyet ve gelecek dönem başkanı Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg'in katılımıyla oldu. Babacan, daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında Türkiye'nin AB üyelik sürecinde üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirterek 2007-2008 yasama döneminde iç siyasette yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen Vakıflar Kanunu ve 301'in değiştirilmesi dahil olmak üzere 29 yasal düzenlemenin tamamlandığını söyledi.
"Biz üzerimize düşeni kararlılıkla yerine getireceğiz" diyen Babacan, AB üyeliği sürecinin sadece Türkiye'nin çabasıyla sonuçlandırılamayacağına dikkat çekerek AB'den destek beklentisini dile getirdi.
Babacan, "Bölgesel ihtilaflar AB ve Türkiye'nin güvenliğini etkiliyor. İkisi arasında sıkı bir diyalog ve işbirliğine ihtiyaç duyuluyor. Türkiye'nin üye olacağı bir AB, diplomatik ve siyasi gücünü pekiştirerek dünyada başat bir rol oynayacak" dedi.
AB'nin kurucu üyesi Fransa'nın bu hedefe katkı yapacağına inancını ifade eden Babacan, Fransa dönem başkanlığında yeni fasılların müzakereye açılmasını beklediklerini bildirdi. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ekonomi ve para politikasıyla eğitim ve kültür fasıllarının teknik hazırlıklar tamamlanmasına rağmen siyasi nedenlerle bekletildiğini ve hala tarama sonu raporu çıkmamış 10 fasıl bulunduğunu hatırlattı.
Babacan, "(Müzakerelere açılması) İster Kıbrıs nedeniyle, ister siyasi nedenlerle bekletilsin biz 33 fasılla ilgili adımlar atmaya devam edeceğiz. Türk halkının daha yüksek yaşam kalitesine layık olduğuna inanıyoruz" şeklinde konuştu. Kıbrıs'ta fiilen başlayan müzakerelerin başarıyla sonuçlanmasında 2 liderin siyasi iradesinin önemine dikkat çeken Babacan, "Müzakerelerin makul bir sürede tamamlanmasını umuyoruz. Zaman faktörü önemli. Ucu açık, sonu belli olmayan bir süreçte açılmış fırsat penceresinin ilelebet açık kalmayacağı bilinmeli" dedi.
Rehn: Türkiye'nin önemi bir kez daha anlaşıldı
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu Üyesi Olli Rehn ise özellikle Gürcistan'daki son gelişmelerde Türkiye'nin bölgesel stratejik öneminin AB tarafından bir kez daha anlaşıldığını vurgulayarak "AB ve Türkiye'nin sorunları birlikte ele almasının her iki tarafın stratejik ortak çıkarına hizmet edeceğini" söyledi.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki hareketlenmenin tam normalleşmeyle sonuçlanması beklentisini dile getiren Rehn, bu sayede Kafkaslar'daki enerji arzı güvenliğinin güçlendirilmiş olacağını ifade etti. Rehn, Kıbrıs'taki görüşmelerin AB prensiplerine uygun şekilde çözümle sonuçlanmasını umduğunu belirterek, gerek duyulması halinde her türlü yasal ve teknik yardıma hazır olduklarını kaydetti.
"Türkiye, AB katılım müzakereleri kapsamındaki reformlara tüm enerjisiyle yeniden dönsün" diyen Rehn, "Anayasa reformu fırsatının tekrar kaçırılmamasını" istedi. Rehn, tüm vatandaşlar için temel hakların güçlendirilmesi, demokratik istikrar ve siyasi krizlerin engellenmesi için anayasa reformuna ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Türkiye'den bekledikleri diğer öncelikli reformların yargı ve sendikal haklarla ilgili olduğunu anlatan Rehn, istenilen reformların aynı zamanda müzakerelere açılacak yeni fasılların açılış kriterlerinin karşılanması anlamına geldiğini kaydetti.