Uluslararası yardımlarımız 2.4 milyar doları buldu

ANKARA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 17 Ocak'ta Suriyeli mültecilerin kaldığı Kilis-Öncüpınar'daki konteyner kentte muhtarlık ve idare heyeti seçimleri yapılacağını belirterek, "Açıkçası, bu seçimi çok önemsiyorum. Çünkü bu seçimi, Suriyeli kardeşlerimizin demokrasi yolunda attıkları çok önemli bir adım ve çok önemli bir başlangıç olarak görüyorum" dedi.

Çağlayan, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı İcra Direktörü Ertharin Cousin'i Bakanlık'ta kabul etti.

Ağırlıklı olarak Suriyeli mültecilere yönelik insani yardım ve Türkiye'nin 2013 yılı için BM Dünya Gıda Programı'na yapacağı maddi katkı konularının görüşüldüğü kabulün ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Çağlayan, Cousin'in ziyaretinin Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin yaşam koşullarının daha kaliteli olması açısından iyi bir fırsat olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriyeli mültecilerin başta barınma, giyinme, gıda gibi temel ihtiyaçları olmak üzere tüm ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamaya çalıştığını dile getiren Çağlayan, "Amacımız, daha yeni ve daha önemli hizmetleri sunmak" dedi.

"Gövdemizi taşın altına koyduk"

Cousin ile görüşmesinde, bu konuda daha somut adımlar atmak için Türkiye'nin, BM Dünya Gıda Programı ile daha verimli işbirliği yapmayı kararlaştırdıklarını anlatan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2011 yılı Nisan ayından bu yana Suriye'de yaşanan trajedi, yüz binlerce Suriyeli kardeşimize ciddi zararlar verdi. Esed yönetimi, bu insanları maalesef terörist olmakla suçluyor. Kendi diktatörlüğünü kendi halkına olan acımasızlığını örtbas etmek için her türlü dezenformasyon yollarını deniyorlar. Bizim en başından beri duruşumuz çok net. Biz, her zaman, Suriye'nin gerçek sahibi olan Suriye halkının yanında olduk. Bu konuda, bırakın elimizi taşın altına koymayı, adeta tüm gövdemizi taşın altına koymuş durumdayız."

"BM'deki yapı değişmeli"

"BM'deki yapı değişmeli"

Türkiye'nin en fazla sayıda Suriyeli mülteciye kapısını açan ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Çağlayan, Türkiye'nin, bu denli öncü politika izlemesine karşın aynı duruşu başta BM olmak üzere bütün uluslararası organizasyonlardan da beklediklerini ifade etti.

BM'nin, bugüne kadar Suriye konusunda etkili bir yol izleyemediğine işaret eden Çağlayan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu anlamda BM'ye yönelttiği eleştirilere katıldığını kaydetti.

BM Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye olduğunu anımsatan Çağlayan, bu devletlerin her türlü kararı veto etme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Bir üye devletin bile "Hayır" demesinin ortak bir politika izlenmemesine neden olduğunu ifade eden Çağlayan, "Tabii, artık 1950'li yıllarda yaşamıyoruz. Artık iki kutuplu bir dünya yok. 21'nci yüzyıldayız. Bu yapının da mutlaka değişmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"Mültecilere 360 milyon dolarlık yardım yaptık"

Bugün itibarıyla 7 ildeki 13 çadır ve bir konteyner kentte 153 bin Suriyeli mülteci yaşadığını anlatan Çağlayan, Gaziantep ve Şanlıurfa'da kurulacak birer çadır kentin yapımının da sürdüğünü söyledi.

Mülteci sayısının yarısından fazlası kadar Suriyeli nüfusun da Suriye'den kendi imkanları ile gelerek Türkiye'ye yerleştiğini dile getiren Çağlayan, tüm dünyadan Suriyeli mülteciler için yapılan yardımın 30 milyon dolar civarında olmasına karşın, Türkiye'nin bugüne kadar 360 milyon dolarlık (609,5 milyon lira) para ayırdığını ifade etti.

"Kilis'te yapılacak seçimleri önemsiyorum"

"Kilis'te yapılacak seçimleri önemsiyorum"

Türkiye'nin, Suriyelilere demokratik kültürlerinin gelişmesi açısından da destek sağladığını belirten Çağlayan, 17 Ocak Perşembe günü Kilis-Öncüpınar'daki konteyner kentte muhtarlık ve idare heyeti seçimleri yapılacağını bildirdi.

Çağlayan, "Suriyeli kardeşlerimiz, geçmişte alıştırılmadıkları bir işin tam tersi olarak kendi muhtarlarını ve yöneticilerini kendileri seçecekler. Açıkçası, bu seçimi çok önemsiyorum. Çünkü bu seçimi, Suriyeli kardeşlerimizin demokrasi yolunda attıkları çok önemli bir adım ve çok önemli bir başlangıç olarak görüyorum" ifadesini kullandı.

Demokrasi kültürünün yerleşmesinin uzun zaman alabileceğine dikkati çeken Çağlayan, Suriyelilere demokrasi kültürü kazandırmanın Türkiye'nin önceliklerinden olduğunu söyledi.

Çağlayan, Suriyeli mültecilerin atacakları bu demokrasi adımının, kendi ülkelerinde atacakları demokrasi adımları açısından da tecrübe olmasını ümit ettiğini kaydetti.

2013'te Türkiye'den 1 milyon dolarlık katkı

Türkiye'nin 2007 yılından beri BM Dünya Gıda Programına 11,5 milyon liralık bağış yaptığını belirten Çağlayan, 2013 yılı için de 1 milyon dolarlık bir katkı yapılacağını bildirdi.

Türkiye'nin uluslararası alanda yaptığı yardımlar hakkında da bilgi veren Çağlayan, "2011 yılında devlet olarak resmi ve insani kalkınma yardımlarımız 1,3 milyar dolardır. Buna özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu 1,1 milyar doları ilave ettiğimiz zaman Türkiye'nin yardımlarının toplamı 2,4 milyar dolara çıkmıştır. Bu, son derece önemli bir ve altı çizilmesi gereken bir rakamdır" dedi.

Türkiye'nin bundan sonra da dünyanın her yerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamayı artırarak sürdüreceğini belirterek, en büyük temennilerinin Suriye halkına yönelik saldırıların sona ermesi olduğunu dile getirdi.

Cousin'in konuşması

BM Dünya Gıda Programı İcra Direktörü Ertharin Cousin de BM Dünya Gıda Programı'nın amacının yalnızca kendi ülkelerinde değil, komşu ülkelerden sığınma talebi olanlarının her türlü gıda ihtiyacını karşılamak olduğunu kaydetti.

Bugüne kadar Suriye içindeki 1,5 milyon insana yardım sağladıklarını anlatan Cousin, "Bunun maliyeti aylık 25 milyon dolar civarında oldu. Geçtiğimiz yılın eylül ayından bu yana aynı performansı devam ettirmekteyiz" dedi.

Türkiye'nin göstermiş olduğu cömertlikten ve kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Cousin, Türk Kızılayı ile işbirliği yaptıklarını da ifade etti.

Toplantının ardından Çağlayan, Cousin'e dekoratif tabak hediye etti.