Uzmanlar: Sınırlı harekat Türkiye için daha çok risk getirebilir

Uzmanlar, Suriye'ye sınırlı bir harekatın Esad'ı devirmeyeceğine bunun da Türkiye için daha büyük risk yaratacağına dikkat çekiyorlar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Suriye'ye askeri bir operasyon düzenlenmesi ihtimali güçlenmiş durumda. Uzmanlara göre, operasyonun sınırlı tutulması ve Beşar Esad yönetiminin devrilememesi, Türkiye'yi açısından risk barındırıyor. Hükümet ise Esad yönetiminin cezalandırılmasında Türkiye'nin de rol alması konusunda kararlı görünüyor.

Suriye'de geçen hafta yapılan kimyasal silah saldırısında yüzlerce insanın hayatını kaybetmesi üzerine, başta ABD olmak üzere uluslararası toplum saldırının sorumlusu olarak gördüğü Esad yönetimini cezalandırma yöntemleri arayışına girdi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'de kimyasal silah kullanımının bir insanlık suçu olduğunu ve karşılıksız kalamayacağını söyleyerek, "Eğer BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkmazsa, o zaman diğer seçenekler gündeme gelir. Eğer bu süreç içinde Suriye'ye karşı bir koalisyon oluşursa, Türkiye de bu koalisyon içinde yer alır" demişti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzeyli bir yetkili, Reuters'e yaptığı açıklamada, Esad yönetiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkartılarak cezalandırılması yolunun Türkiye'nin öncelikli tercihi olduğunu söylerken, buna rağmen BM kararının çıkmamasının, Esad için artık "koruyucu bir zırh" teşkil etmeyeceğini belirtti.

Türkiye'nin beklentisinin Güvenlik Konseyi'nin bütünlük içinde harekete geçmesi olduğunu belirten aynı yetkili, "Eğer şu ya da bu gerekçe ile bunun olamayacağı anlaşılırsa o zaman uluslararası toplumun sorumlu, duyarlı ülkeleri bir araya gelirler ve geçmişteki örneklerdeki gibi bu vahşeti durdurmak için harekete geçerler" diye konuştu.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin böyle bir koalisyon içinde nasıl bir rol oynayacağının ise henüz belirlenmediğini söylüyorlar.

Operasyon Türkiye açısından ne anlama geliyor?
 
Olası bir operasyonda Türkiye'nin de rol alıp almaması, tezkereye ihtiyaç olup olmadığı tartışılırken, uzmanlar sınırlı bir harekatın Esad'ı devirmeyeceğine bunun da Türkiye için daha büyük risk yaratacağına dikkat çekiyorlar.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Hüseyin Bağcı, ilerde oluşabilecek risklere dikkat çekerek, "Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan hiçbir şekilde sınır dışına böyle bir koalisyon ile asker göndermemesi gerekir" diye konuştu.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat ise harekatın sınırlı tutulacağının gözlemlendiğini belirterek, böyle bir durumda Türkiye'ye ihtiyaç kalmayabileceğini ifade etti. Kanbolat, Türkiye'nin Suriye ile uzun sınırları ve akrabalık ilişkileri göz önüne alındığında Suriye'deki iç savaşın uzamasının pek çok açıdan Türkiye'nin aleyhine olduğunu, eğer sınırlı bir harekat olursa bunun savaşın daha da uzamasına neden olabileceğini belirtti.

SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş ise ABD'nin geniş çaplı bir müdahale istemediğini söyleyerek, müdahalenin çok kısıtlı kalması durumunda Suriye'deki
mevcut durumu değiştirme ihtimalini zayıf görüyor.

Muhalefet partileri Türkiye'nin katılımından yana değil

Hükümet Suriye için oluşturulacak bir koalisyona katılmak için kararlı görünürken, muhalefet partileri CHP, MHP ve BDP buna olumsuz bakıyor. CHP'nin dış politika kurmaylarından İstanbul milletvekili emekli büyükelçi Osman Korutürk, "gönüllüler koalisyonunun" oluşturulması ve buna Türkiye'nin katılımının çok yanlış olacağını belirterek, BM kararı alınamaz ise Suriye'ye düzenlenecek harekatın uluslararası meşruiyetten yoksun olacağını kaydetti.
Korutürk, şunları söyledi:
"Bu koalisyon büyük ihtimalle sınırlı bir operasyon yapacaktır. Bundan ABD, İngiltere ya da Fransa'nın coğrafi olarak çok sıkıntısı olmaz ama İran ve Hizbullah başta olmak üzere bölgeden gelecek tepkiler, öncelikle bizim sınır bölgemizi çok kötü etkileyecektir."

BDP ve MHP de Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirerek, herhangi bir operasyonda Türkiye'nin rol oynamasına sıcak bakmıyor. Bu bağlamda hükümetin yeni bir tezkereye ihtiyaç duyup duymayacağı konusu da tartışılıyor. Akçakale saldırısından sonra 4 Ekim 2012'de toplanan TBMM, CHP ve BDP'nin muhalefetine rağmen 320 lehte oyla, sınır dışına asker gönderme yetkisi veren bir yıl süreli tezkere çıkarmıştı.

Muhalefet olası bir operasyonda Türkiye'nin rolü için yeni bir tezkereye ihtiyaç olduğunu, aksi takdirde bunun hukuki yaptırımları olacağı uyarısında bulunuyor. Hükümet ise gerekirse  yeni bir tezkere için Meclis'e başvurabileceklerini ancak şu andaki tezkerenin de yeterli olacağını savunuyor.