Uzunköprü ne yapsın?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

A.Yalçın KAPSIZ / Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyesi

Biz edilgeniz... Biz sürekli gökten zembille inecek çözümler bekliyor, üstelik de birilerinin bize "acıması"nı, halimize "üzülmesini"; "Vah vah!!.. Uzunköprü ne kadar da zora, dara düşmüş, hemen şunlara fabrika kuralım, iş sahaları yaratalım, hatta onları kuramazsak hane başı yardım dağıtalım. Yazıktır Uzunköprü'lülere" demesini bekler gibi davrandık.

Ne yapmadık? Ne yapabilirdik? Uzunköprü bence tam bir 'tarıma dayalı sanayi' kenti. Tarıma dayalı sanayilerde pazara (büyük şehire) uzaklık diğer sanayi kollarında olduğu kadar belirleyici değildir. Oysa Uzunköprü'nün sanayi yatırımı alamamasında en büyük etken, hepimizin bildiği gibi bu; yani büyük şehire ve anayollara uzak oluşudur.

Tarıma dayalı sanayi dendiğinde ise aklımıza mutlaka çok büyük entegre tesisler gelmemeli. Bir şeylere başlamak için mutlaka devlet yatırımı ya da İstanbul sermayesi de şart değil. Ardı ardına gelen banka şubelerinden anladığımız kadarıyla Uzunköprü'nün hükmettiği hatırı sayılır vadeli paralar da var ilçede.. Bir avukat arkadaşımız öteden beri seracılık yapmakta olan bir diğer Uzunköprülü kardeşimizle güç birliğine gitti. Şimdi öylesine güzel duyumlar alıyorum ki, iftihar ediyorum. Üretimlerini artırdılar ve yeni plantasyonlar aramak adına dış ülkelere gidip geliyorlar. Birkaç girişimci Uzunköprülü, sportif maksatlı balık avcılığı için yem üretiyorlar. Belki yakın gelecekte Ege'de sayıları hızla artan balık üretim çiftliklerine toplu yem satışı yapacaklar. Ne kadar gurur verici...

Fabrikalarımız en sonunda 'ambalajlama'nın önemini kavradılar. Bir sürü yerel lezzetimiz uygun, sıhhi yeni ve cici ambalajlarında market raflarında yerlerini alacaklar inşallah kısa sürede. Türkiye'nin hiçbir yerinde yeme ihtimalinin olmadığı, yılların ustalık ve tecrübesiyle biriktirilmiş lezzete sahip Uzunköprü köftemizin adı duyulmaya başlayacağa benziyor. Çok yılların deneyimine sahip bir şirketimiz, tahıl kurutma makineleri imalatına başladı. Yine söz konusu makinelerin emsallerinden çok daha randımanlı işler çıkarttığını duyuyoruz. Bir örneği Rusya'ya satıldı, beğenildiği takdirde arkası gelecek. Mücahit gibi, kendi imkanlarıyla ve sermayeleriyle çalışıyorlar. Ama sonuçta ortaya çıkacak başarı hepimizi onurlandıracaktır şüphesiz.

Bunlar aklıma gelen örnekler. Bilmediğim ya da yer azlığından söz edemediğim Uzunköprü'nün adını göklere çıkaran tüm Uzunköprülü girişimcilere bir Uzunköprülü olarak tekrar teşekkür ediyorum. İşte çözüm bu sayın Uzunköprülüler... Böyle yapacaksınız. Bir araya gelecek, birbirinizden cesaret ve feyiz alacak, kendi söküğünüzü kendiniz dikeceksiniz. Dikeceğiz daha doğrusu. Çok güzel bir atasözü vardır, ara sıra hatırlayın; "El adamın eşeğini türkü söyleye söyleye ararmış." Ne varsa kendi insanımızda var. Sine-i Uzunköprü'ye dönelim...