Vacheron Constantin, İstanbul butiğini yeniden açtı

Vacheron Constantin Ticaret Direktörü Yann Bouillonnec: "Türkiye hem gelişmiş; hem de ekonomisi hızla gelişen bir ülke"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

258 yıllık geçmişi ile saatçilik tarihine adını yazdıran, dünyanın en eski ve en prestijli saat üreticilerinden Vacheron Constantin'in butiği İstanbul, Nişantaşı'nda yeniden açıldı. 
Cenevre'deki tarihi Vacheron Constantin Maison'un estetik değerlerine sadık kalınarak dekore edilen butiğin açılışında, Métiers d'Art, Malte Tourbillon, Patrimony Traditionnelle, Patrimony Contemporaine Lady ve MAlte Tourbillon koleksiyonlarından yeni modeller tanıtıldı.

Türkiye'nin İsviçre saatçiliğiyle ilk ticari ilişkisi 16. yüzyıla dayanıyor. Bu dönemde bir grup Cenevreli saatçi, Galata'ya yerleşiyor. 1817 yılında, Vacheron Constantin 6 adet saatten oluşan "a la Turque" adlı bir seri üretiyor. Bu siparişin ardından, 1900 ve 1938 yılları arasında Konstantinopolus'li tüccarlar ve özel müşteriler için devamlı olarak saat üretmeye başlıyor. 1999 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun 700. yılı nedeniyle, "Ottomane" adlı, kadranında Sultan Süleyman'ın turasının yer aldığı limitli seri tasarlanıyor. 

Her modeli ve makinesi ile farklı dönemlere damgasını vurmayı başaran Vacheron Constantin'in tarihçesi, aslında saat endüstrisinin tarihçesi ile paralel gidiyor. 
Vacheron Constantin, İstanbul'da yaklaşık 2 asırdan bu yana mevcudiyetini koruyan bir marka. 

Vacheron Constantin Ticaret Direktörü Yann Bouillonnec, DÜNYA'nın sorularını yanıtladı: 

- Türkiye pazarına seneler önce bir Türk bir distribütör ile girdiniz; daha sonrasında ise kendi butiğinizi açmaya karar verdiniz. Bu kararı ne zaman aldınız? Bu kararı alma sebepleriniz neler? Vacheron Constantin için Türkiye pazarının önemi nedir?

Türkiye ve Vacheron Constantin markası arasındaki ilişki, Cenevizli tüccarların Galata'ya geldikleri 16. Yüzyıla dayanıyor. Vacheron Constantin saatlerinin Türkiye'ye ithalatının başladığı ilk tarih ise 1817. Bu yüzden çok güçlü ilişkilere sahibiz. Vacheron Constantin'in dünya genelinde gelişimini sağlayan etken de bu güçlü ilişkiler. Son yıllarda markamızı Türk piyasasında yöneten bir dağıtımcımız vardı. İstanbul'un da dahil olduğu büyük başkentlerde, kendi butiklerimizi kendimiz işletmeye karar verdik. Bu karar doğrultusunda bugün Nişantaşı'ndaki butiğimizi yeniden açtık. 

- Türk pazarından beklentileriniz neler?

Bugün uzman bir müşteri portföyüne sahibiz. Türkiye'de güzel ürün, el emeği değer görüyor. İsviçre saatçiliği Türk müşteriler tarafından her zaman değer görmüştür. Oturmuş bir müşteri portföyümüz var. Bunun yanı sıra, doğrudan hizmet verebileceğimiz yerel bir müşteri portföyü daha söz konusu. Bu kapsamda mağazamızda sergilenen saatlerimizin yanı sıra, Cenevre'deki özel üretimlerimiz ya da kişiye özel üretimler söz konusu.
 
- Yükselen ekonomilerde lüks sektörünün yükselişini nasıl görüyorsunuz?

Yükselen ekonomiler, büyümemizi sağlayan ülkeler konumunda bugün. Gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyüme, zenginlik oluşumu, sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişimi, bizim büyümemiz sağlayan unsurlar. Türkiye bizim için, gelişen ülkelerle gelişmiş ülkelerin; Asya ile Avrupa'nın ortasında bir ülke. Türkiye hem gelişmiş bir ülke; hem de ekonomisi hızla gelişmekte olan bir ülke. Bizim için de çok önemli bir büyüme bölgesi konumunda. 

- Kendi butiklerinizi açtığınız diğer başkentler hangileri?

Cenevre'de 100 yıldan fazla süredir butiğimiz var. Paris'te butiğimiz var. Yakında Londra'da, ABD'de Hong Kong'da açacağız. Bu bölgeler lüks saat üretimi için önemli bölgeler.

- Gelişen ekonomilerde hangi şehirlerde butikleriniz var?

Çin ve Hindistan'da butiklerimiz var. Dünyanın birçok ülkesinde varız. Uluslararası piyasalarda var olmak kadar; saat üretiminde sahip olduğumuz deneyim de önemli. Üretim merkezimiz Cenevre'de ama dünyanın çok sayıda ülkesinde dağıtım ağına sahibiz. Saatçiliği anlatmak için, müşterilerimize yakın olmak istiyoruz. Onlara yerinde hizmet sunmak istiyoruz. İsviçre'de eğitim almış saat uzmanı ve satış ekibimiz, İstanbul'daki müşterilerimize hizmet vermek için buradalar. 

[PAGE]

- Gelişen ve gelişmekte olan ülkelerdeki müşterileriniz arasında zevk açısından farklılıklar var mı?

Bu fark gitgide azalıyor. Zevkler, küreselleşmeye başladı. Vacheron Constantin gibi saat konusunda çok güçlü bir know-how; teknik ve sanatsal uzmanlığa sahip olan bir marka için anahtar parametre, kişiye özel, sıra dışı tasarımlar. Müşterilerimizin Vacheron Constantin'e bakışı da mükemmellik arayışını yansıtıyor. 

- Vacheron Constantin 1855 yılında kuruldu. Dünya Savaşları, büyük ekonomik buhran dönemlerini atlatmış ve ara vermeden yoluna devam etmiş bir marka. Bu başarının sırrı nedir sizce?

Çok güçlü bir tarihe sahibiz. Yaklaşık 260 yıllık bir tarih boyunca, ekonomik buhranları aştık. Geçmişini iyi tanımak, geleceğini iyi hazırlamak anlamına geliyor. Güçlü temellerimiz olmasının bir diğer nedeni de, yıllar boyunca, bir saat yapımcısından diğerine bilgi transferini gerçekleştirmiş olmak. Saatçiler, bu eğitimi okulda almaya başlıyorlar; daha sonra imalat atölyelerinde çıraklık yapıyorlar, daha sonrasında ise Usta saatçilerle çalışıp, onlardan işi öğreniyorlar. Bu gerçekten insandan insana taşınan bir bilgi ve büyük krizlerin yaşandığı zor yılları aşmaktaki en önemli unsurlardan birisi. Bugün müşterilerimiz de bunu arıyorlar. Bu know-how, kusursuzluk ve kalitenin sonucu olarak, yıllar boyu kullanabilecekleri ürünler istiyorlar. Biz, tüm bu özelliklerin sonucunda, uzun vadeli büyümeye odaklanan bir markayız. 

- Avrupa'da yaşanan son krizden etkilendiniz mi?

Son yaşanan ekonomik kriz Avrupa'yı gerçekten etkiledi, ama biz gelişmekte olan ekonomilerde büyümeye devam ettik. Bu konuda zorluk yaşamadık; çünkü gelişmekte olan ekonomiler, ekonomik büyüme çok daha güçlü. Aslında genel olarak bakıldığında şanslıyız, çünkü bazı ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen, hem İsviçre saat sektörü, hem Vacheron Constantin çok iyi bir şekilde gelişiyor. Uluslararası piyasalarda var olmak, bu kapsamda önemli bir unsur. 

- Fiyatlara gelecek olursak; en düşük ve en yüksek fiyatlar neler?

Vacheron Constantin, know-how temelli ürünler satan bir marka. Fiyatlar 14 bin eurodan başlıyor ve aslında bir üst limit yok, çünkü müşteri talebi doğrultusunda özel tasarım ürünlerimiz de var. Ürünlerimizde bir sınırlama yok. Müşterilerimiz saat konusunda tutkularını gerçekleştirebiliyorlar.

18. yüzyıldan 21. yüzyıla saat üretimi

[PAGE]

18. yüzyıldan 21. yüzyıla saat üretimi
1755 yılında üstün yetenekli saat ustası Jean - Marc Vacheron tarafından İsviçre'nin Cenevre şehrinde açılan saat dükkanı, Vacheron Constantin markasının temellerini attı. 
İsviçre saat üreticilerinin cabinotier olarak adlandırdığı Jean-Marc Vacheron, ileri görüşü ve hümanist düşüncelerinin getirdiği kişisel ilhamıyla, kısa sürede şöhretinin yurtdışına yayılmasını sağlayacak saatler üretmeye başladı. 
1819 yılında, tüm bilgi ve birikimlerini torunlarına aktaran Jean-Marc Vacheron'un mirasçıları, o zamanın deneyimli iş adamı Fran çois Constantin ile güçlerini birleştirdiler. 
François Constantin 10 yıl boyunca Avrupa'yı gezdi ve Vacheron Constantin markasının tanınmasını sağladı.
1839 yılında zekasıyla ün yapmış mekanik dehası Georges-Auguste Leschot'nun işe alınması, şirketin gelişmesine yardımcı oldu. 
19. Yüzyıl zanaat kavramının yerini endüstriyel sisteme bırakması ile, sisteme ayak uydurmak isteyen Auguste Leschot saat üretiminde devrim yaratacak, değiştirilebilir parçaların üretiminde kullanılan yeni parçalar geliştirdi. 
1880'de saatin iç parçalarının birinden esinlenilerek yaratılan Vacheron Constantin'in "Maltese Cross" sembollü yeni logos tescillendi. 
Vacheron Constantin 1899 yılında Paris'te yapılan uluslararası bir sergide ilk bayan saatini tanıttı. 
1906'da Cenevre'nin kalbi Rue de Moulins'de Vacheron Constantin butiğinin açılışı yapıldı. 
Beş yıl sonra ilk "Tonneau" kol saati üretildi. 1955 yılında ise Vacheron Constantin, 1.64 mm'lik dünyanın ilk en ince mekanizmasını üretti.
1979 yılı markanın gurur yılı oldu. Dünyanın en iyi saat kreasyonlarından biri olmayı hak eden, tam 8 bin 700 saatlik titiz bir işçilik harikası olan "Kallista" modeli, altın bir külçeden yontularak yapıldı, 130 karat mücevherle süslendi.
1994 yılında marka, kurumsallaşma adına büyük bir adım attı ve Vacheron Constantin Müzesi açıldı Bundan iki yıl sonra markanın spor modeli "Overseas"in lansmanı yapıldı.
18. yüzyıldan 21. Yüzyıla kadar aynı heyecanı koruyan Vacheron Constantin bugün, tüm komplike saatlerini, ultra modern donanımı ve miras kalan bilgileri ışığında üretmeye devam ediyor.