Vergi müfettişleri vergileri mi, kamu harcamalarını mı denetler?
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ahmet ARSLAN / SMMM
"Kurul, Ö. gerek kamu harcamalarının finansmanı ve kamu harcamaları gerekse de ÖÖ. çok önemli görevleri vergi müfettişleri aracılığıyla ifa etmektedir"
Evet, bu ifade esas görevi vergi denetimi olması gereken Vergi Denetim Kurulu'nun vergi müfettişliği sınavına ilişkin olarak web sitesinde yer alan ilanında yer almaktadır. Diğer bir deyişle, adı vergi müfettişi olan bir kamu görevlisine kamu harcamalarını da denetleme yetkisinin de verildiği ifade edilmektedir.
Ne tesadüftür ki bu ifade 2012 yılı Ocak-Haziran dönemi Kurumlar Vergisi gelirlerinin bir önceki döneme göre yaklaşık olarak %100 oranında ve hemen hemen diğer tüm vergi tahsilat oranlarında düşüşler olduğu bir döneme denk gelmektedir. Yani sanki vergi tahsilatlarında istenen denetim ve etkinlik başarıyla sağlanmış gibi vergi müfettişlerine vergi incelemesi dışında bir takım görev ve yetkiler verilmesi ilginç görünmektedir.
Nereden geliyor bu yetki?
646 sayılı "Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın Kurulması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 20'nci maddesindeki;
ı) Bakan tarafından verilen teftiş, inceleme, denetim ve soruşturmaları yapmak.
i) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak."
hükümleri adı "vergi" müfettişi olmasına karşın memur soruşturması, milli emlak denetimi veya saymanlık denetimi gibi vergi ile pek bir ilişkisi bulunmayan bir çok işleri de yapabilmesini ihtimalini doğurmuştur.
Nitekim söz konusu KHK'ya istinaden yayımlanan yönetmelik bu ihtimali gerçeğe dönüştürecek yani süper müfettişlik yaratacak hükümler içermektedir.
Yönetmelikle vergi müfettişlerine çok geniş görev ve yetkiler verilmiştir
31/10/2011 tarih ve 28101 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Yönetmelik, dayandığı KHK'da yer almayan birtakım ek görev ve yetkileri de kapsayacak hükümler içermektedir.
Her şeyden önce söz konusu Yönetmeliğin 31'nci maddesinde yer alan vergi müfettiş yardımcılarının yeterlik sınav soruları konuları arasına;
ç) Gider ve Milli Emlak Mevzuatı
1) 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
2) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (mali hükümler)
3) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu
4) 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu
5) 6245 sayılı Harcırah Kanunu
6) Devlet mallarının edinimi, idaresi ve elden çıkarılmasına ilişkin mevzuat
d) Teftiş ve Soruşturma Usul ve Esasları
1) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
2) 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu
3) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Genel Hükümleri ile kamu görevlilerine özgü suçlara ilişkin hükümleri ve ilgili diğer mevzuat
4) 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun
5) Maliye Bakanlığı ve bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarına dair teşkilat kanunları ile ilgili diğer mevzuat
6) 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat"
gibi sınav konularının eklenmesi vergi müfettişlerinin vergi dışında her türlü denetimi yapmaya hevesli ve niyetli olduklarını göstermektedir.
Zaten vergi incelemesi yapan bir meslek mensubuna müfettiş unvanının eklenmesinin tuhaflığı ayrı bir tartışma konusudur.
Aynı yönetmeliğin "Vergi Müfettişlerinin görev ve yetkileri" başlıklı 38'nci maddesinde Vergi Müfettişlerinin görev ve yetkileri arasına;
"...
b) Bakanlık ve bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında, Bakan tarafından kurula verilen inceleme, teftiş, denetim ve soruşturmaları yapmak.
.....
e) Mali mevzuat ve bu mevzuatın uygulanmasına ilişkin görüş ve önerilerini Başkanlığa bildirmek.
f) Başkanlıkça görevlendirilmeleri halinde iktisat, maliye, işletmecilik ve mali denetim gibi konularda araştırma ve etütler yapmak"
gibi görev ve yetkilerin de eklendiği görülmektedir. Yeni görev ihdası niteliğindeki bu durum söz konusu yönetmeliğin dayandığı Kanun Hükmünde Kararname'de yer almayan yukarıdaki hususların yönetmelikle vergi müfettişlerinin görev ve yetkileri arasında sayılması nedeniyle bariz şekilde yasal olmadığı gibi siyasi iradenin teftiş mekanizmasının fonksiyonları ve teftiş mekanizmalarında uzmanlaşma konusundaki politikasıyla bağdaşmadığı ortadadır.
Üstelik yönetmeliğin "İş ve turne programı" başlıklı 44'üncü maddesinde, vergi işlemlerinin yanı sıra;
a) Soruşturma işlemleri,
b) Maliye Bakanlığı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının teftişi,
c) Kanun, tüzük ve yönetmelik gibi mevzuat hazırlık çalışmaları,
ç) Eğitim çalışmaları,
d) Diğer denetim, inceleme, etüt ve araştırma işleri ile sair çalışmalar
da vergi müfettişlerinin iş ve turne programı kapsamına alınmıştır. Bu düzenlemeyle esasında asli görev olan vergi incelemesine ilişkin olan iş ve turne programı vergi dışındaki her türlü işe de yaygınlaştırılmış olmaktadır. Diğer bir deyişle, bu düzenlemeyle KHK'deki "Bakan tarafından verilen işleri yapmak" ibaresi yönetmelikte "Vergi denetim kurulunca hazırlanıp Bakanın onayına sunulacak işler" olarak değiştirilmiş olmakta ve hangi işlerin yapılacağı Bakandan ziyade Kurulun inisiyatifine geçmiş olmaktadır.
Dahası, bir vergi müfettişi vergi incelemesi yapmak yerine Maliye Bakanlığı'nın her türlü idari işlemlerini denetleyecek, mevzuat hazırlayacak, eğitici faaliyetlerde bulunacak, etüt ve araştırma faaliyetlerinde ve "sair" her türlü işlerde bulunacaktır.
Tuhaf oluşu bir tarafa bu durumun idarenin görev ve yetkileri arasına giren hususların bir denetim kurulunca icra edilmesi gibi idare hukukuna da aykırı olduğu aşikârdır.
Daha da tuhaf bir durum yönetmeliğin "Diğer birimlerle birlikte yapılan çalışmaların koordinasyonu" başlıklı 52'nci maddesinde yer almaktadır. Söz konusu maddede Maliye Bakanlığı bünyesindeki birimlerin denetim elemanlarının aynı birim veya konularda görevlendirilmiş olmaları halinde, çalışmaların koordinasyonunun vergi müfettişlerince sağlanacağı ifade edilmektedir. Diğer bir deyişle, örneğin hazine arazilerinde ecrimisil incelemelerinde bulunan ve bu alanda yetişmiş ve ehil bir denetim elemanı olan Milli Emlak Kontrolörlerine -ki bir düzenlemeyle bilinçli olarak bunların ünvanı "uzman" olarak değiştirilmiştir- bir vergi inceleme elemanı olan vergi müfettişi gelip onun çalışmalarını sevk ve idare etmeye çalışacaktır.
Son olarak, yönetmeliğin "Çalışma sonuçları ve raporlar" başlıklı 56'ncı maddesinde vergi müfettişlerince düzenlenecek raporlar arasında;
a) Görüş ve öneri raporu,
b) Cevaplı rapor,
c) Genel kuruluş raporu,
d) Genel durum raporu,
e) Ön inceleme raporu,
f) Soruşturma raporu,
g) Disiplin soruşturması raporu,
h) Bilim raporu"
gibi içinde vergi kelimesinin geçmediği her türlü (8 adet) rapor yer almaktadır.
Yaklaşık 1000 sene öncesinde Nizamülmülk "Siyasetname" adlı eserinde; "Bir memura birden fazla iş/görev vermeyeniz, bir görevi de birden fazla memura vermeyiniz. Zira bir memura birden fazla görev verirseniz bütün işleri aynı yetkinlikte yapamaz, bir işi birden fazla memura verirseniz memurların her biri bu görevin diğer memurlar tarafından yapılacağı düşüncesiyle işi yapmaktan kaçınır, iş ortada kalır." der.
Dolayısıyla, örneğin meslek hayatı boyunca memur soruşturması yapmamış olan bir vergi inceleme elemanının (şimdi vergi müfettişi) yapacağı memur soruşturmasının veya milli emlak denetiminin ne kadar sıhhatli olacağı bu çerçevede ele alınması gereken ayrı bir tartışma konusudur.
Aslında vergi müfettişlerine yönelik yapılan bu düzenlemeler Türk kamu bürokrasisinin bir hastalığı olan "her türlü görev ve yetki bende olsun ama ben hepsini yapmam, yapamam, hepsinden de anlamam zaten" düşüncesinin bir ürünüdür.
Hem vergi denetim elemanı sayısının yetersizliğinden dolayı vergi denetiminin istenilen etkinlikte yapılamamasından şikâyet etmek hem de mevcut vergi denetim elemanlarına vergi dışında her türlü görevi vermenin ironi bir durum olduğu görülmektedir.
Uzmanlaşmanın gittikçe büyük önem kazandığı globalleşen dünyada belli vergi konularında uzmanlaşmasının sağlanması gereken vergi inceleme elemanına vergi dışında başka konularda görevler verilmesi her iki konuda da görevin istenen verimlilikte yapılmasına imkan vermeyecektir.
Peki, kamu harcamalarının denetimini kim yapar?
Şu andaki mevcut hukuki duruma göre kamu harcamaları esas itibariyle Sayıştay denetçileri tarafından sadece mevzuata uygunluk yönünden denetlenmektedir. Maliye Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve kamu harcamaları alanında önemli bir birikime sahip söz konusu kontrolör ve denetmenler ise unvanları 659 sayılı KHK ile "uzman" olarak değiştirilmek suretiyle bu alandan çekilmeye zorlanmışlardır.
Her ne kadar kamu harcamalarının denetiminde de yetersizlikler görünse de bu yetersizlikleri gidermenin yolu vergi inceleme elemanına kamu harcaması yapma yetkisi vermekle değil gerek Maliye Bakanlığı bünyesindeki (eski) kontrolör ve denetmenlere denetim unvanıyla denetim yapma yetkisi verilmesi gerekse de idarelerin bünyesinde yer alan iç denetim birimlerinin işlerliğinin artırılmasından geçmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, vergi müfettişlerine ilişkin olarak yukarıda irdelenen düzenleme, siyasi iradenin vergi denetiminde çok başlılığı, her işi yapan kurulculuk anlayışını ve mesleki taassubu ortadan kaldırmak, etkinlik, uzmanlaşma ve bağımsızlığı sağlamak amacıyla yapmış olduğu yasal düzenlemenin (KHK) bir yönetmelikle, Vergi Denetim Kurulu'nun sadece vergi incelemesi yapan bir birim olmaktan ziyade bu birimin bir nevi teftiş kuruluna dönüştürülmesi suretiyle, bertaraf edilmeye çalışıldığını göstermektedir.
Yönetmeliğin, dayandığı KHK'ye aykırı olduğu aşikârdır. Ancak esas sorun tutarsız hükümler içeren KHK'nın da kendisindedir aslında. Bunun için öncelikle vergi denetim kurulunun siyasi otorite olan Maliye Bakanı yerine özerk bir bürokratik kurum olan Gelir İdaresi Başkanlığı'na bağlanması için yasal düzenlemelerde değişikliklere gidilmelidir.
Tekrar etmek gerekirse, vergi denetiminde etkinlik ve tarafsızlık için vergi müfettişi sadece ve sadece vergi ile ilgili işleri yapmalıdır.