Washington'da 'Türk kadını' tartışması

Washington Times'ta yer alan bir makaleye cevap yazısı gönderen Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Tan, "Milyonlarca gururlu Türk kadını ikinci sınıf vatandaş değil" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

    
WASHINGTON - Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Washington Times'ın bir makalesine gönderdiği yanıtta, "Türkiye'deki milyonlarca gururlu kadının 'ikinci sınıf vatandaş' olmadığını vurgulayarak, "Yazar, Sümeyye Erdoğan üzerinden siyasi skor elde etmeye çalışmak yerine, Türkiye'nin bu kadar geniş yelpazedeki siyasi ve dini bakış açılarının kendi toplumuna kusursuz entegrasyonunu nasıl sağladığına odaklanmalıydı" dedi.

Tan, Washington Times gazetesinde yayımlanan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama'nın kız çocuğu yetiştirmesi konusundan yola çıkarak, "birçok Müslüman kız çocuklarının ikinci sınıf" olduğunu iddia eden yazıya cevap gönderdi.

Gazetede yayımlanan cevapta Tan, "eş ve baba olmaktan gurur duyan bir kişi olarak, Washington Times'in makalesinin kendisini şoke ettiğini"kaydetti.

Yazıda, "Başbakan Erdoğan'a iftira edildiğini ve Türkiye'deki kadınların rolünü yanlış şekilde göstermek için kızı Sümeyye'ye haksız şekilde saldırıldığını" belirten Tan, "Yazıda tarif edildiğinin aksine, benim eşim ve kızım gibi, Türk kadınları, Türk kanunları altında eşit muameleye tabiler" ifadesini kullandı ve "milyonlarca gururlu Türk kadınının ikinci sınıf vatandaş olmadığını" vurguladı.
Türkiye'nin en büyük Müslüman çoğunluklu ülkelerden biri olarak, bölgedeki, eşitlik ve hoşgörü yaratma arayışında olan diğer ülkeler için rol modeli olduğunu ifade eden Tan, son haftalarda Türk hükümetinin, Ankara'da Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Buluşması'na ev sahipliği yaptığını hatırlattı.Tan, cevabına şöyle devam etti:
"Bir hükümet yetkilisinin yakını konumundaki bir özel şahıs olan Sümeyye  Erdoğan üzerinden siyasi skorlar elde etmeye çalışmak yerine, yazar, Türkiye'nin bu kadar geniş yelpazedeki siyasi ve dini bakış açılarının kendi toplumuna kusursuz entegrasyonunu nasıl sağladığına odaklanmalıydı. Yazıda, Türkiye'nin imzaladığı bazı uluslararası anlaşmalara veya cinsiyet temelli şiddeti önlemeye yönelik kabul ettiği yasalara yer verilebilirdi. Ama onun yerine, yazı Başbakan'ın kızı gibi bireylere saldırıyor ve Türkiye'nin kadın ve erkeklerinin seçtiği dini yanlış gösteriyor. Bu talihsizce ve haksız bir yaklaşım."

(AA)