Yabancı dil bilmemek can alabilir!
İSTANBUL - Türkiye, sağlık turizminin gelişmesiyle yabancı yatırımcılar için büyük bir pazar haline geliyor. Bu hızlı büyüme yabancı dil bilen çalışanların yetersizliğini gündeme getiriyor. British Time Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Karataş, sağlık alanında yabancı dilin önemine dikkat çekerek,
"İnsan hayatı ve sağlığı her şeyden önemli. Bir hastaneye gittiğinizde derdinizi anlatamamak ya da size söyleneni anlayamamak çok ciddi sıkıntılara sebep olabilir. Durumu acil olan bir hastayla iletişim kuramayan sağlık görevlisi, telafisi mümkün olmayan durumlara bile yol açabilir" diyerek sağlık sektöründe yabancı dil bilmenin önemine dikkat çekiyor.
Estetik operasyonlardan kalp nakline kadar pek çok alanda başarılı ameliyatlar gerçekleştiren Türk doktorları ve Türk hastaneleri dünyanın her yerinden gelen hastaları kabul ediyor. Sağlık turizmindeki bu artışı gören yabancı sermayeli firmalar da Türkiye sağlık pazarında özel ve zincir hastaneler ile yerlerini alıyorlar.
British Time Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Karataş, sağlık sektörüne giren yabancı sermayeli firmalar ile artık sağlık sektörünün de globalleştiğine değinerek, "Özel hastaneler tek tek azalarak büyük zincir ve gruplara dönüşüyor, kurumsallaşıyorlar. Türk doktorlarımız da yaptıkları çalışmalar ile tüm dünyada biliniyor ve tercih ediliyor. Bu da artık dünyanın her yerinden hastaların ülkemize gelmesi demek" diyor. Sağlık turizmine olan ilginin devam etmesi ve ülkemizde ciddi kazanç haline gelebilmesi için Karataş, sağlık personelinin yabancı dil eksiklerinin hızla kapatılması gerektiğini belirtiyor.
Sağlık kurumlarındaki farklı departmanlarda çalışanların farklı derecelerde yabancı dil bilmesi gerektiğine dikkat çeken Mehmet Karataş, bir doktora verdiğiniz dil eğitimi ile bir hasta bakıcıya verdiğiniz eğitim aynı olmaz, ülkemizde sağlık personelinin dil bilmesi hem imajımıza çok olumlu katkı sağlayacak, hem de bu alanda ne kadar iyi olduğumuzu iletişimimiz ile de ortaya koymamızı sağlayacaktır" diyor.
Kapıda EMERGENCY yani ACİL yazıyor. Ancak içeride dil bilen olmayınca yabancı kişi kıvrana kıvrana yardım bekliyor…
Yeterli derecede yabancı dil hakimiyetine sahip olan doktor ve sağlık çalışanlarının olması kliniklerde oluşan vakit kaybının önlenmesini de sağlayacaktır diyen Karataş, şu anki tabloda ise yabancı hastaların doktorla görüşene kadar sorununu yeterince anlatabileceği görevlileri bulamadığı için profesyonel bir şekilde yönlendirilemediğini de belirtiyor.
Kapıda Emergency yani ACİL yazıyor. Hastane Kapısına İngilizce Acil yazmakla olmaz bu iş, Acil’e koşan yabancı hasta kapıdaki tabeladan ibaret bir hizmet gördüğünü anlayınca bir daha asla diyor. Bunu dedirtmemek için Türkçesinin yanına İngilizcesini de yazdığımız Acil servislerimizdeki sağlık görevlilerinin, özellikle turist sirkülasyonun yoğun olduğu lokasyonlarda, en azından İngilizce bilmesi gerekliliğinin üzerinde durulması gerektiğini belirtiyor.
O çiftin Gözlerindeki Endişe Bana Bu Kararı Verdirdi.
Karataş, bizzat yaşadığı talihsiz bir olay sonucu sağlık sektörüne özel, dil eğitim programları geliştirmeye karar verdiğini belirterek, yaşadığı olayı şöyle anlatıyor; "Çocuğumuz ateşi çıktığında acile koştuk. O esnada bizimle aynı anda gelen yabancı bir çift daha vardı ve bebekleri hiç durmadan ağlıyordu. Sağlık personeli çifte bakıyor, İngilizce bilen birini bulmaya çalışıyorlardı. Bizler hemen yardımcı olduk ancak o anne ve babanın gözlerindeki endişe kimseye bir şey anlatamayan halleri hala gözlerimin önünden gitmiyor. O an itibari ile sağlık sektörüne özel İngilizce eğitim programları düzenlemeye karar verdim".
Hastalık her an hepimizi bulabilir diyen Karataş, acil bir ağrı veya sancı söz konusu olduğunda, hastanenin acil servisine koşan yabancı kişinin o anda derdini anlatamaması, özellikle de zamanla yarış ve hızlı müdahale gerektiren durumlar karşısında telafisi mümkün olmayan üzücü sahnelere neden olabilir. Bu sebeple globalleşen dünyada dünya insanı olgusunu ön planda tutarak mutlaka yabancı dil bilgisine sahip olunması gerektiğinin altını çiziyor.
Sağlık alanındaki yabancı dil sıkıntısını çok önceden fark ederek bu alanda girişimde bulunduklarına değinen Karataş, "bu alandaki dil eğitiminde; doktorlarımız için ve diğer personeller için ayrı içeriklerde öncelik ve ihtiyaçları göz önüne alarak özel ders programları ve sınıflar oluşturduklarını ve de yoğun talep gördüklerini belirtiyor.
Mehmet Karataş; "Turizm denildiğinde eskiden sadece deniz turizmi anlaşılıyordu ve sahil bölgelerinde çalışanlardan dil bilmesi bekleniyordu. Ancak bu gün Türkiye’nin turizm alanı genişledikçe, dil ihtiyacı da büyüyecektir" diyor.