Yabancılarda 'yerli' alarmı!

SSM Müsteşarı İsmail Demir, kamu alımlarında % 15 fiyat fazlasına kadar yerli ürünlerin alınması zorunluluğunun yabancı şirketleri alarma geçirdiğini, off-set uygulamasının da şirketleri rahatsız ettiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA

ANKARA - Savunma Sanayi Müsteşarı (SSM)  İsmail Demir, eşik değerlerin altındaki kamu alımlarında, yüzde 15 fiyat fazlasına kadar yerli ürünlerin alınması zorunluluğunun birçok yabancı şirketi alarma geçirdiğini söyledi. 

Ankara Ticaret Odası (ATO) bünyesinde kurulan Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve off -set Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu, kamu alımlarında yerli katkı ve off set uygulamalarına yönelik bir panel düzenledi. Panelin açılışında konuşan SSM Müsteşarı İsmail Demir, sanayi katılımı ve off -set uygulamalarının uzun süredir savunma sanayiinde kullanılan bir yöntem olduğunu, diğer kamu alımlarında da uygulanabilirliği bulunduğunu anlattı. 

Demir, konuşmasında eşik değerlerin altındaki kamu alımlarında kanuni olarak getirilen yerli malı alımına ilişkin uygulamayı hatırlatarak, “Son düzenleme ile bazı yabancı şirketler alarma geçti. Elçiliklerden ziyaretler oluyor” dedi. Off -set kelimesinin de şirketleri “rahatsız ettiğini” belirten Demir, şirketlerin emsal teşkil etmesi nedeniyle bu türden anlaşmalardaki unsurları göstermek istemediklerini ima etti. Bunun yerine farklı çözümlerle sözleşmelerin hazırlanması gerektiğini belirten Demir, yükümlülük sağlamak konusunda anlaşmaların çok titizlikle hazırlanması gerektiğini vurguladı. 

Off -set yükümlülüğü içler acısı yollarla kapatıldı 

SSM Müsteşarı İsmail Demir, off - set yükümlülüğünün sözleşmelerde yer alması kadar uygulanmasının da önemli olduğunu belirttiği konuşmasında, yabancı şirketlerin bu yükümlülüğü nasıl yerine getireceği konusunda ciddi sıkıntılar doğduğunu belirtti. Bu yükümlülüğün kapatılmasında çok düşük katma değerli işler, hatta şişirmeler yapıldığını belirten Demir, “Bazılarını görseniz içiniz acırdı” dedi. 

Uygulama aşamasında yabancı şirketlerin bu yükümlülüklerini kapatmak için hangi şirketlerle çalışabileceği konusunda yardım dahi talep ettiğini belirten Demir, bunun için iyi bir sanayi envanteri yapılması ve yüksek katma değerli ürünlerle bu yükümlülüğün kapatılması için çalışılması gerektiğini belirtti. Demir, “Türkiye’nin tanınırlığı hala çok düşük. Olumlu sonuçları alanlar çalışmaya devam ediyor ama biz hazırlıklı olup olumsuz örneklerin ortaya çıkmasını önlemeliyiz” görüşünü savundu. Off -set’te amacın bir defalık girdi sağlamak olmaması gerektiğini belirten İsmail Demir, “Off -set bittiğinde işbirliği de bitiyorsa aslında başarısız olduk saymalıyız. Çünkü off -seti uzun vadeli bir işbirliğine giriş için yol olarak kullanmak gerekli” dedi. 

Koray Güngör Şanay: Yıllık 30 milyar dolar imkan var 

ATO Başkan Yardımcısı Koray Güngör Şanay da mevcut kamu alımlarında yüzde 50 off set sağlanması halinde dahi yıllık 30 milyar dolarlık bir hacim doğduğunu belirtti. Türkiye’nin savunma sanayiinde deneyim sahibi olduğu ve uyguladığı off -set ve sanayi katılımını, sağlık, ulaştırma, enerji ve bilişim alanlarına hızla yayması gerektiğini anlattı. 
ATO Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci de konuşmasında, sadece sağlıkta gelecek 10 yılda 130 milyar dolarlık bir alımın planlanmasının olası hacimlerin ne kadar büyük olabileceği konusunda işaret verdiğini anlattı. 

Nurettin Özdebir: Ar-Ge temelli bir yapılanma gerekli 

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de konuşmasında, SSM deneyiminin Ar-Ge’ye dayalı bir kamu alımı politikası olduğunu, bunun için off -set ve yerli sanayi katılımının kaldıraç olarak kullanılabileceğini vurguladığı konuşmasında, siyasi otoritenin de kararlarıyla bu süreçleri desteklemesi gerektiğini vurguladı. 

Devletin yasal olarak eşik değerin altındaki kamu alımlarında yerli malı kullanımı kararından memnuniyet duyduklarını belirten Özdebir, yerli üretim belgesi alma süreçleri sonrasında ilgili firmaların kamu teşvikinden yararlanmasına yönelik uygulamanın da hayata geçtiğini anlattı. Özdebir, kamu alımlarının sadece ihtiyaçları karşılamak yönünde etkisinin bulunmadığını, aynı zamanda bunun ekonomi politikası aracı olduğunu belirterek, şirketlerin daha yüksek katma değerli ürünlere yönelik gelişmesi ve inovatif süreçlere yönelik teknoloji transferine imkan sağlaması için kullanılması gerektiğini vurguladı. 

Özdebir, off - set ya da sanayi katılımı sürecine giren her şirketin amacının bu ürünlerin tamamını üretme yeteneği kazanmak olması gerektiğini vurguladı.