Yargı bağımsızlığı önemli bir konu
Bakan Ergin, yargı reformu konusunu bir bütün olarak değerlendirmeyi ve kalıcı çözümler üretmeyi önemsediklerini kaydetti
ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargı bağımsızlığı konusunun, sadece adalet bakanı ve müsteşarın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) bulunmasına indirgenmeyecek kadar önemli olduğunu söyledi.
Bakan Ergin, Hukuk ve Hayat Derneği ile Hukukçular Birliği Vakfınca Rixos Otel'de düzenlenen Yargı Reformu Stratejisi Değerlendirme Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, yargı reformu kapsamında yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunun sık sık gündeme geldiğini belirtti.
Konunun toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini ifade eden Ergin, yargı reformu konusunu bir bütün olarak değerlendirmeyi ve kalıcı çözümler üretmeyi önemsediklerini kaydetti.
Ergin, bakanlığın bu konuda Yargı Reformu Strateji belgesi ve eylem planı hazırlayarak önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi.
Çalışmaların, HSYK'nın yeniden yapılanması olarak gündeme geldiği halde pek çok konuda değişiklikler içerdiğine işaret eden Ergin, yargı bağımsızlığı, tarafsızlık ve güven gibi soyut kavramların yanında adalete erişim, mevzuat düzenlemesi ve ceza infaz sistemi gibi somut konuları da içerdiğini anlattı. Bakan Ergin, bu konuda belki de ilk kez bu kadar kapsamlı bir çalışma yapıldığını belirtti.
"Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı"
Ergin'in konuşmasının ardından "Yargının Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı" başlıklı oturuma geçildi.
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, konunun son derece duyarlı ve kapsamlı olduğunu söyledi. Yargının iyileştirilmesinin demokrasinin bir parçası olduğunu ifade eden Selçuk, demokratikleşmenin tam başarılamaması durumunda yargının eksik kalacağını söyledi.
HSYK'nın çalışma biçimine de değinen Selçuk, kurulun daha açık çalışması gerektiğini belirtti.
"Parlamentonun HSYK'ya üye seçmesi, topal bir kurul oluşmasına neden oluyor" görüşünü ifade eden Selçuk, "Seçim yasası değişmediği sürece HSYK'ya parlamentodan üye seçmek yararsız. Çünkü kabul edelim ki bugün milletvekilleri milletin vekili değil, genel başkanın vekili. Dolayısıyla onların seçeceği kişiler, genel başkanın işaret edeceği kişiler olacak, onlar da genel başkana yakın olanlardan olacak" şeklinde konuştu.
Oturumda, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlyas Doğan, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Şen, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Bulut, sunum yaptı.
Dağdan dönüş
Sempozyuma verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Ergin, bir gazetecinin, teslim olan terör örgütü üyelerinin Silopi'de sorgulanmasına ilişkin bir sorusu üzerine şunları söyledi:
"Bu konuda hem bölgedeki başsavcımız gerekli açıklamaları yaptı hem ben mecliste bir soru üzerine gerekli şeyleri söyledim. Uygulama, bölgede Diyarbakır Valiliğinin başsavcılıktan talebinin yerine getirilmesi olayıdır. Ceza Usul Yasası'nın 251. maddesinin verdiği yetkiyle yapılmış bir uygulamadır Diyarbakır Savcılığınca. Başsavcımız dün itibarıyla bu açıklamayı yapmış zaten. Onun dışında Diyarbakır'dan Silopi'ye gönderilmiş herhangi bir hakim söz konusu değil.
Gene Ceza Usul Yasası'nın 252. maddesinde uygulama imkanı bulunan (c) fıkrasına dayalı olarak da Silopi Mahkemesi hakimi oradaki güvenlik birimlerinin talebi üzerine Silopi Gümrük Kapısı'na gelerek sorgu işlemini orada yapmıştır. Olay tamamen bundan ibarettir. Konuyla ilgili yapılan yargısal faaliyetler tamamen bölgedeki başsavcılığımızın kontrolünde ve hakimlerimizin kendi öz iradeleriyle yaptıkları yargılama faaliyetidir. Bunun dışındaki bilgiye dayanmayan birtakım doğrulanmamış haberlere dayanan yorumların doğru olmadığını başsavcımız da ifade etmiştir. Ben de dosyanın içerisini bilmeden yapılan bu değerlendirmelerin sağlıklı olmadığını ifade ediyorum."