Yatırım finansmanı için yeni metotlara bakmak lazım

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde yatırımların geleneksel yöntemlerle finansmanında çok rahat bir ortam olmayacağı uyarısında bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BORSA/FİNANS SERVİSİ - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,“Önümüzdeki dönemde yatırımların geleneksel yöntemlerle finansmanında çok rahat bir ortam olmayacak. Mutlaka yeni metotlara bakmak gerekiyor ve sermaye piyasalarınıda mutlaka daha aktif olarak devreye sokmak gerekiyor. Özellikle altyapı ve uzun vadeli yatırımlarda bankacılığa alternatif arayışlarla kaynak aktarılması tüm dünyada tartışılan bir konu” dedi. 
Bankacılık sisteminin rolünün her zaman büyük olacağını anlatan Babacan, bankaların dahi kendi sağladığı kredilerin refinansmanı için araç arayışı içinde olacaklarını söyledi. 

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ev sahipliğinde, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) işbirliğiyle düzenlenen “Yatırımcılar için Altyapı Finansman Araçlarının Geliştirilmesi Konferansı”nda Babacan, EBRD’nin kapatılmasının gündeme geldiğini, fakat Türkiye’nin kapatmaya karşı çıktığını belirterek, Türkiye gibi pek çok ülkenin de bu fikri savunmasıyla EBRD’nin çalışmalarına devam ettiğini ve çok başarılı bölgesel finans kuruluşlarından biri haline geldiğini vurguladı. Babacan, şu an Ankara ve İstanbul’da ofisleri olanların Gaziantep’te de bir ofis açma kararı aldığını kaydetti. 

17 Aralık piyasalar için yaptığımız çalışmaları gölgeledi 

Sermaye Piyasası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği son 1.5 yıllık döneme bakıldığında Türkiye’de devrim niteliğinde yeni adımlar atıldığını kaydeden Ali Babacan, şöyle konuştu: “Fakat düzenlemelerin yayınlandığı takvime şöyle bir bakacak olursanız geçen yıl mayıs ayında Gezi olaylarından tutun da 17 Aralık, 25 Aralık süreçlerine varıncaya kadar içeride çok hararetli tartışmaların olduğu bir dönemdeydik. Yine Fed’in para politikası duruşunda değişikliğe gitmesi ve bunun gelişmekte olan ülkelerin piyasalarında hareketliliğe neden olması bütün bunlar bizim sermaye piyasası alanında yaptığımız çalışmaları gölgeledi.” 

Başarının kodu: Mali disiplin ve bağımsız Merkez 

Tasarruf oranlarının artmasının temel öncelikleri olmaya devam edeceğini dile getiren Babacan, gelecek dönemin önceliklerini sıralarken cari açığın düşürülmesi, mutlaka mali disiplinin devam etmesi ve mutlaka enfl asyonun düşmeye devam etmesini temel hedefleri olarak belirlediklerini kaydetti. Bunların sonucunda büyüme ve istihdamın artmasını hedefl ediklerini belirten Babacan, sözlerini şöyle tamamladı: “Büyüme ve istihdam artsın ama bunun kaynağı son derece önemli. Bunun kaynağı daha düşük cari açık ile daha düşük enflasyon ile ve mutlaka mali disiplinle beraber bir büyüme. Bunun aksi değil. Büyüyelim varsın enfl asyon artsın. Kesinlikle hayır. Büyüyelim biraz da cari açığımız artsın varsın. Kesinlikle hayır. Büyüyelim ama bütçe açığımız artsın. Yeter ki büyüyelim. Kesinlikle hayır. Bunlar bizim ekonomik yapımıza uygun yaklaşımlar değil. Burada hiçbir macera arayışına gerek yok. Türkiye’nin kendini ispat etmiş, 12 yıldır başarı ile uygulanmış ekonomik bir perspektifi var. Mali disiplin, bağımsız çalışan bir Merkez Bankası ve devam eden ekonomik reform süreciyle bu başarıları elde ettik. Bundan sonraki dönemin de başarı kodları tamamen aynı olacak.” 

Bu arada, toplantıda konuşan EBRD Başkan Yardımcısı Manfred Schepers ise özel sektörün bölgesel altyapı varlıklarına yatırım yapmasını her zaman teşvik ettiklerini söyledi. EBRD’nin Türkiye’de gittikçe daha aktif bir rol oynadığını belirten Schepers, kurum olarak yerel para birimi ile yapılan yatırımları da desteklediklerini kaydetti.

2023’e kadar 700 milyar dolar altyapı ihtiyacı var 

Ali Babacan, Türkiye’nin 2023 yılına kadar yaklaşık 700 milyar dolarlık altyapı ihtiyacı olduğunu belirterek, bunun yaklaşık 200 milyar dolarını kamu-özel ortaklığı (PPP) yöntemiyle gerçekleştirmeyi düşündüklerini söyledi. Babacan, son yıllarda özellikle ulaştırma alanında kamu-özel ortaklığı projelerinin yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandığını ifade ederek, kamu-özel ortaklığının, kamunun borçlanma ihtiyacını azaltması açısından da önemli olduğunu söyledi. Babacan “Özel sektör ekonominin içerisine ne kadar çok girerse o ülkede verimlilik o derece artıyor ve büyümeye de katkıda bulunuyor” dedi. Sağlık alanında kamu-özel ortaklığı projelerinin yaygınlaştırıldığını ve Türkiye’de birçok ilde şehir hastaneleri projelerine başlandığına değinen Babacan, eğitim alanında da kamu-özel ortaklığı modelinin gerçekleştirilmesi için kanun çıkarıldığını ifade etti.

Altyapı yatırımları için başvuruları inceliyoruz 

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, gayrimenkul yatırım ortaklığı alanındaki düzenleme değişikliklerinin altyapı yatırımlarını da içerecek şekilde tamamlandığını belirterek, bu kapsamda SPK’ya yapılan başvuruların incelendiğini kaydetti. Öngörülere göre dünyada 2013-2030 yılları arasında altyapı yatırımları için kabaca 57 trilyon dolara ihtiyaç duyulacağını anlatan Ertaş, Türkiye’nin gelecek 10 yıllık dönemde altyapı yatırımları için 250 milyar dolar yatırım yapacağını, bu yatırımların gerçekleşmesi için alternatif finansman kaynaklarının tesis edilmesine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Türk toplumunun yatırım perspektifinde gayrimenkul yatırımlarının halen öne çıktığını vurgulayan Ertaş, sözlerine şöyle devam etti: “Altyapı yatırımlarını da içerecek şekilde yapılan gayrimenkul yatırım ortaklığındaki düzenleme değişiklikleri tamamlanmış olup, bu kapsamda bize yapılan başvurular halihazırda tarafımızdan incelenmektedir. Türkiye’nin stratejik konumu düşünüldüğünde altyapı yatırımlarına yönelik birçok avantajımız bulunmaktadır.”