Yazıcı e-posta iddialarına cevap verdi

"Kılıçdaroğlu, çevresindeki 4-5 kişinin yönlendirmesiyle duyduklarını ulu orta kullanıyor."

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RİZE - Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, ÖSYM'ye "Yerleştirin" maili gönderildiği iddiası ile ilgili "Sayın Kılıçdaroğlu ve çevresindekiler, bu sahtekarlığı yapanları biliyorlar ki süreçleri bu şekilde takip ediyorlar ve aşamalardan bu yana bir plan dahilinde bunu belli bir hedefe erişmek için araç olarak kullanıyorlar" dedi.

Yazıcı, seçim bölgesi Rize'de AK Parti Pazar İlçe Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında adı ve soyadı kullanılarak bir kişinin üniversiteye yerleştirilmesiyle ilgili "demir.ali.tr@gmail.com" adresine elektronik posta gönderilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Özellikle "anamuhalefet partisinden, genel başkanından kaynaklanan tuhaf şeyler olduğunu" ifade eden Yazıcı, şunları söyledi:

"Anamuhalefetin Sayın Genel Başkanı, iftira atmayı, mesnetsiz konuşmayı, kara çalmayı siyaset üslubu haline getirmiş ve maalesef bununla özdeşleşmiş bir görüntü veriyor. Kılıçdaroğlu'nun, bu söz ve davranışları yaşını başını almış bir genel başkana yakışmıyor.

Üzülerek ifade ediyorum: Beklerdim ki anamuhalefetin Sayın Genel Başkanı, o tür konularda hassas olsun, kılı kırk yarsın. Elbette ki önüne gelmiş bir bilgi varsa onu değerlendirmek hakkı ama onu değerlendirirken de siyaset üslubunu düzeysiz bir duruma getirmesin.

Anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, çevresinde toplanmış 3-5 kişinin yönlendirmesiyle önüne geleni hiçbir akıl, mantık süzgecinden geçirmeden, adeta teşebbüs eder tarzda duyduklarını, duyumlarını ulu orta kullanıyor, bazen de bunları senkronize ediyor, çok önemli bilgilere erişmiş gibi kamuoyunu yönlendirmeye, germeye çalışıyor" diye konuştu.

Bu sahtekarlığı yapanları biliyorlar

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının kendisini çok fazla ilgilendirmediğinden dolayı ilgilenmediğini belirten Yazıcı, şunları kaydetti:

"Ama ayın 10'unda Hürriyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamada 'Burada bir bakan var' falan deyince, ben de 'nedir, ne oluyor' deyip üsteleyince bu sahtekarlık belgesine eriştim. Ben hemen avukatıma talimat verdim, savcılığa suç duyşurusunda bulunuldu. Evrak Savcılıkta emniyette. Bilişim kısmına havalesi gerçekleştirildi.

Bu, eninde sonunda bulunacak ama ben şunu anlıyorum; -bu bir yorum, artık ben de yorum yapıyorum, yorum yapmak da artık benim hakkım- Sayın Kılıçdaroğlu ve çevresindekiler, bu sahtekarlığı yapanları biliyorlar ki süreçleri bu şekilde takip ediyorlar ve aşamalardan bu yana bir plan dahilinde bunu belli bir hedefe erişmek için araç olarak kullanıyorlar."

Aslında söz konusu basın toplantısını yapmayacağını söyleyen Yazıcı, "Anladım ki bu, gerçekten bunların bir projesi. Her partiden yetkili konumda bulunan kişilerin açıklamaları ve hem de sayın Kılıçdaroğlu'nun kalkıp 'evet ben yanılmışım, herkesten özür diliyorum, özellikle Sayın Yazıcı'dan özür diliyorum' demesini beklerdim.

Bu da bir erdemlilik işidir ama maalesef bunu göstermedi. Tam aksine 'niye o gün suç duyurusunda bulunmadı' diye bu defa sorgu hakimliğine yelteniyor. Dolayısıyla bütün spekülasyonları sona erdirmek, kendi hukukumu korumak ve bizim son derece temiz siyaset üslubu açısından kamu oyunu bilgilendirmek için basın toplantısını yaptım" diye konuştu.

Benim böyle bir mail adresim yok

Bir gazetecinin daha önceki açıklamalarında yeğeni olmadığını söylediğini hatırlatması üzerine Yazıcı, 3 kız, 3 erkek 6 kardeş olduklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Kız kardeşlerimin biri evliydi eşi vefat etti çocuğu yok. Diğer iki kız kardeşim evli değil. Erkek kardeşlerimden biri halen bekar, diğer erkek kardeşimin 2 tane ikiz çocuğu var. Keşke yeğenim olsa da dayı olsaydım. Böyle bir şey yok. Sonra akıl mantık yok. Devleti yönetmiş, 'genel müdürlük yaptım' diye övünüyor.

Devlette o kadar görev yapmış birinin bu tür bir yazışma olmayacağını, bir bakanın böyle bir üslup kullanmayacağını, -beni diyelim tanımıyor- üslup ve yöntem kullanılmayacağını, sahtecilik ürünü olduğunu bilmesi gerekirdi.

ğer bunlara göz yumuyorsa diyorsunuz ki acaba ne oluyor, acaba ne var. Bana gelse birisi bir bakanla ilgili olsa ben muhalefette olsam 'bunu bir bakan yazmaz' derim. Böyle bir şey olmaz. Kaldı ki o mail adresi ile ilgili benim böyle bir mail adresim yok. Bizim 'hotmail' diye bir mail adresimiz yok."

YGS'de şifre iddiaları da kurgu mu

Bir gazetecinin 'nerede hata yapıldı, bu tartışmalar size kadar geldi, ÖSYM Başkanının hala o koltukta oturmasını doğru buluyor musunuz?' sorusu üzerine Yazıcı, şunları kaydetti:

"ÖSYM Başkanı, görevinin başında. ÖSYM Başkanı ile bu mailin ne alakası var. Ben diyorum ki keşke bana gönderselerdi de takdirini ben yapsaydım. Bunu yapmadı diye 'ÖSYM Başkanı gitsin' diyecek durumda değilim.

Buradan şu çıkarsamayı da yapıyorum: Bu bana atfedilen sahte mail olayı, bir kurgu olduğuna göre acaba ondan önceki iddialar da bir kurguya mı dayanıyor, o da bir planın ürünü mü? Bunun sorgulanması lazım.

Bir kamuoyu oluşturuldu. Bir milyon 700 bin öğrenciyi ilgilendirdiği iddia edilen şifre var mı yok mu, şifre olayları da acaba bu projenin önemli parçalarından birisi mi? Sanırım bu da sorgulanması gereken hususlardan birisi."

Bu konularda ilginizi çekebilir